247- "Ey iman
Edenler! Eğer Bir Fasık Size Bir Haber Getirirse Onun Doğruluğunu
Araştırın''[Hucurat 6] Ayeti
1. Haris b. Dırar
21838 Haris b. Dirar el-Huzai'den anlatıyor: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına geldiğimde beni İslam'a davet etti. Ben
de Müslüman oldum ve onu tasdik ettim. Sonra zekat vermem gerektiğini buyurdu,
bunu da kabul ettim ve: "Ey Allah'ın Resulü! Ben kavmime geri döneyim de
onları İslam'a ve zekat vermeye davet edeyim. Şayet kabul ederlerse onlardan da
zekatı toplarım. Sonra kendi elçini filan zamanda bana gönderir, kavmimden
topladığım zekatları sana getirir" dedim.
Ravi der ki: Haris,
kavnıinden Müslümanlığı kabul edenlerden dediği gibi zekatı topladı. Ancak
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tarafından bunları almak için gelecek
olan elçi zamanında gelmedi. Haris, Allah'ın ve Resulü'nün kendisine
öfkelendiğinden dolayı elçinin gelmediğini zannetti. Bunun üzerine kavminin
ileri gelenlerini topladı ve: "Resulullah bende bulunan zekat mallarını
almak için belli bir vakitte bir elçi göndereceğine dair söz vermişti. Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) verdiği sözden cayan biri değildir. Ancak bizden
dolayı olan bir öfkeden elçiyi bize göndermediğini düşünüyorum. Haydi,
beraberce Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına gidelim"
dedi.
O sırada Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem), Haris'te bulunan zekat mallarını almak için Velid
b. Ukbe'yi yolladı. Ancak Velid yolun bir yerine ulaştığında korktu. Geri
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına döndü ve: "Ey Allah'ın
Resulü! Haris bana zekat mallarını vemıedi ve beni de öldürmek istedi"
dedi. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Haris'in üzerine bir
birlik çıkardı. Ancak birlik Medine'den henüz ayrılmıştı ki Haris
arkadaşlarıyla beraber göründü. Gönderilen birlik: "Bu Haris!" demeye
başladılar. Haris de birliğin yanına ulaşınca onlara: "Kimin üzerine
gönderildiniz?" diye sordu. Birlik: "Senin üzerine gönderildik"
dediler. Haris: "Neden?" diye sorunca, birlik: "Resulullah zekat
mallarını almak için Velid b. Ukbe'yi sana yollamıştı. Ancak Velid, senin zekat
mallarını ona vermediğini ve onu da öldürmek istediğini söyledi"
karşılığını verdi. Bunun üzerine Haris: "Muhammed'i hakla gönderene yemin
olsun ki ben onu ne gördüm, ne de bana geldi" dedi.
Haris, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına girince Allah Resulü (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) ona: ''Hem zekat mallarını vermedin, hem de elçimi öldürmek istedin
öyle mi?'' diye çıkıştı. Haris de: "Seni hakla gönderene yemin olsun ki
elçini ne gördüm, ne de bana geldi. Göndereceğini söylediğin elçin gelmeyince
de Allah ve Resulü'nün bana öfkelendiğinden endişe ettiğim için kalkıp buraya
geldim" karşılığını verdi. Bunun üzerine: "Ey iman edenler! Eğer bir
fasık size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir
topluluğa kötülük edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz. Hem bilin
ki, içinizde Allah'ın elçisi vardır. Şayet o, birçok işlerde size uysaydı,
sıkıntıya düşerdiniz. Fakat Allah size imam sevdirmiş ve onu gönüllerinize
sindirmiştir. Küfrü, fıskı ve isyanı da size çirkin göstermiştir. İşte doğru
yolda olanlar bunlardır. Bu, Allah'tan bir lütuf ve nimettir. Allah, hakkıyla
bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir"[Hucurat 6-8] ayetleri nazil oldu.
[Sahih]
Diğer tahric: Taberi,
Tefsir (26/133) rivayet etti.
Heysemi (7/108-109)
Ahmed'in ravilerinin güvenilir olduğunu söyledi.