35- Tevekkül
FARKLI
HADİSLER, HEPSİNİ OKU!!!
1. Ömer b. el-Hattab
- - (-)
22741 (1)- Ömer b.
el-Hattab der ki: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: ''Allah'a hakkıyla
tevekkül ettiğiniz zaman sabah aç çıkıp akşam tok dönen kuşları rızıklandırdığı
gibi sizi de rızıklandırır'' buyurduğunu işittim.
[Sahih]
Diğer tahric: İbn Mace
(4164) ve Tirmizi (2344) rivayet ettiler.
22742 (2)- Ömer b.
el-Hattab der ki: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: ''Allah'a hakkıyla
tevekkül ettiğiniz zaman sabah aç çıkıp akşam tok dönen kuşları rızıklandırdığı
gibi sizi de rızıklandım'' buyurduğunu işittim.
[Hasen]
22743 (3)- Ömer b.
el-Hattab der ki: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: ''Allah'a hakkıyla
tevekkül etseydiniz kuşları rızıklandırdığı gibi sizi de rızıklandırırdı.
Kuşların nasıl sabah aç çıkıp akşam tok döndüklerini görmüyor musunuz?''
buyurduğunu işittim.
[Hasen]
2. Talha b. Ubeydillah
- - (-)
22744 (1)- Musa b. Talha,
babasından bildiriyor: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte Medine
hurmalıklarına doğru çıktığımızda ağaçların başlarında hurmaları aşılayan bazı
kişileri gördü. ''Bunlar ne yapıyor?'' diye sorunca: "Erkek hurmadan tohum
alıp dişi hurmaya koyarak onları aşılıyorlar" denildi. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bunun bir işe yarayacağını zannetmiyorum''
buyurdu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bu sözü onlara ulaşınca
aşıyı bırakıp ağaçlardan indiler. Ancak o yıl hurmalar mahsül vermedi. Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bundan haberdar olunca: "Ben sadece
zannettiğim şeyi söyledim. Şayet bu zannım işe yarıyorsa yapın. Ben de sizler
gibi bir insanım ve kişi zannında bazen isabet eder, bazen de yanılır. Fakat
''Allah şöyle buyuruyor'' dediğim zaman bilin ki Allah adına yalan söyleyecek
değilim'' buyurdu.
[Hasen]
Diğer tahric: İbn Mace
(2470) rivayet etti.
22745 (2)- Başka bir
kanalla bu hadisin aynısı nakledilmiştir.
[Sahih]
3. İbn Mes'ud
- - (-)
22746 (1)- Abdullah'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
''Kişinin bir ihtiyacı olur da bunu insanlardan istediği zaman bu ihtiyacmı
gidermesi çok da kolayolmaz. Ancak bu ihtiyacım Allah'tan istediği zaman ya
çabucak bir rızık verir ya da eceliyle bir ölümü ihsan eder. ''
[Sahih]
Diğer tahric: Tirmizi
(2326) rivayet etti.
22747 (2)- Abdullah'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
''Kişinin bir ihtiyacı olur da bunu insanlardan istediği zaman bu ihtiyacını
gidermesi daha da zorlaşır. Ancak bu ihtiyacını Allah'tan istediği zaman ya
çabucak bir rızık verir, ya da eceliyle bir ölümü ihsan eder.''
[Sahih]
22748 (3)- Ahmed başka bir
kanalla bir öncekinin aynısını Seyyar Ebu Hamza vasıtasıyla bildiriyor.
[Sahih]
Abdullah b. Ahmed der
ki: "Babamın dediğine göre doğrusu bu şekilde Seyyar Ebu Hamza vasıtasıyla
gelmesidir. Zira Seyyar Ebu'l-Hakem, Tarık
b. Şiliab'dan hadis
rivayet etmiş değildir."
22749 (4)- Abdullah'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
''Kişi dara düşüp de ihtiyacını insanlardan istediği zaman bu ihtiyacını
gidermesi daha da zorlaşır. Ancak bu ihtiyacını Allah'tan istediği zaman Allah
bunu ya çabuk bir ölüm veya acele bir rızıkla karşılar. ''
[Sahih]
4. İbn Mes'ud
- - (-)
22750 (1)- İbn Mes'ud
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e (rüyasında) Malışer
yerinde tüm Ümmetler gösterildi. Kendi Ümmetinin gösterilmesi de biraz
geciktirildi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu bize şöyle anlattı:
''Sonrasında kendi Ümmetimi gördüm. Çok olmaları beni sevindirdi, zira dağları
ve ovaları doldurmuşlardı. Bana: ''Bunlarla birlikte ayrıca yetmiş bin kişi de
hesaba çekilmeden cennete girecektir. Bunlar da yaralarını dağlamayanı Rukye
yapmayanı uğursuzluğa inanmayan ve Allah'a tevekkül edenlerdir'' denildi.''
Ukkaşe: "Ey
Allah'ın Resulü! Allah'a dua et de beni de onlardan kılsın" deyince
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu yönde ona dua etti. Başka bir adam
kalkıp: "Ey Allah'ın Resulü! Allah'a dua et, beni de onlardan kılsın"
deyince, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ukkaşe senden önce davrandı''
buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: BuM.rı,
el-Edebu'l-müfred'de (911) rivayet etti. Heysemi, Mecmau'z-Zevaid'de
(9/304-305) zikretmiştir.
22751 (2)- İbn Mes'ud
der ki: Bir gece Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanında çok fazla konuştuk.
Sabah yanına geldiğimizde şöyle buyurdu: ''Dün gece (rüyamda) ÜmmetIeriyle
birlikte Nebiler gösterildi. Bazı Nebilerin yanında üç kişi, bazılarının
yanında birkaç kişi, bazılarının yanında kalabalık bir grup bulunuyordu.
Bazılarının ise yanında hiç kimseler yoktu. Hz. Musa, yanında
İsrailoğullarından büyük bir toplulukla geçince kalabalık oluşları hoşuma gitti
ve: ''Bunlar kim?'' diye sordum. ''Bu, kardeşin Musa, yanındakiler de
ısrailoğulları'' denildi. ''Benim Ümmetim nerede?'' diye sorduğumda: ''Sağ
tarafına bak'' denildi. Sağ tarafıma baktığımda bütün tepelerin insanlarla
kaplı olduğunu gördüm. Sonra bana: ''Sol tarafına bak!'' denildi. Sol tarafıma
baktığımda ufkun insanlarla dolu olduğunu gördüm. Bana: ''Memnun oldun mu?''
diye sorulunca: ''Rabbim! Memnun oldum! Rabbim! Memnun oldum!'' karşılığını
verdim. Bana: ''Bunlarla birlikte ayrıca yetmiş bin kişi de hesaba çekilmeden
cennete girecektir'' denildi. ''
Sonra Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bize şöyle buyurdu: ''Anam babam size feda olsun! Elinizden
geliyorsa bu yetmiş bin kişinin içinden olmaya çalışın. Yapamazsanız tepeleri
kaplayanların içinde olmaya çalışın. Bunu da yapamazsanız ufukta görünenlerin
içinde olmaya çalışın. Ayrıca orada birbirleriyle kavga eden topluluklar
gördüm. ''
Ukkaşe b. Mihsan kalkıp:
"Ey Allah'ın Resulü! Allah'a dua et de beni yetmiş bin kişinin içinden
biri kılsın" deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu yönde ona
dua etti. Başka bir adam kalkıp: "Ey Allah'ın Resulü! Allah'a dua et, beni
de onlardan kılsın" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Ukkaşe senden önce davrandı'' buyurdu.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) gittikten sonra birbirimize: "Bu yetmiş bin kişi kimler
olabilir? Bunlar İslam döneminde doğup ölene kadar hiç şirke bulaşmamış kişiler
mi?" diye sorup konuşmaya başladık. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
bundan haberdar olunca: "Bunlar yaralarını dağlamayanı Rukye yapmayanı
uğursuzluğa inanmayan ve Allah'a tevekkül edenlerdir'' buyurdu.
[Sahih]
Heysemi, Mecmau'z-Zevaid'de
(10/405-406) zikretmiştir.
22752 (3)- Abdullah b.
Mes'ud der ki: Bir gece Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanında çok
fazla konuştuk. Sonra da evlerimize döndük. Sabah yanına geldiğimizde şöyle
buyurdu: ''Dün gece (rüyamda) ÜmmetIeri ve onların da tabiieriyle birlikte
Nebiler gösterildi. Bazı Nebilerin yanında Ümmetinden üç kişi, bazılarının
yanında birkaç kişi, bazılarının yanında kalabalık bir grup, bazılarının
yanında bir kişi bulunuyordu. Bazılarının ise yanında hiç kimseler yoktu.
''Musa b. İmranı yanında İsrail oğullarından büyük bir toplulukla geçince
kalabalık oluşları hoşuma gitti ve: ''Rabbim! Bunlar kim?'' diye sordum. ''Bu,
kardeşin Musa b. İmranı yanındakiler de İsrail oğullart'' dedi. ''Rabbim! Benim
Ümmetim nerede?'' diye sorduğumda: ''Sağ tarafına bak'' dedi. Sağ tarafıma
baktığımda Mekke'deki bütün tepelerin insanlarla kaplı olduğunu gördüm.
''Rabbim! Bunlar kim?'' diye sorduğumda: ''Ümmetim buyurdu. ''Rabbim! Memnun
kaldım'' dediğimde: ''Memnun mu kaldın?'' diye sordu. ''Evet'' dediğimde: ''O
zaman sol tarafına bak'' buyurdu. Sol tarafıma baktığımda ufkun tümüyle
insanlarla dolu olduğunu gördüm. Bana: ''Memnun oldun mu?'' diye sorunca:
''Evet, oldum'' dedim. Bunun üzerine bana: ''Bunlarla birlikte ayrıca yetmiş bin
kişi de hesaba çekilmeden cennete girecektir'' denildi. ''
Esed b. Huzeyme
oğullarından biri olan Uk.kaşe b. Mihsan: "Ey Allah'ın Resulü! Allah'a dua
et de beni bunlardan biri kılsın" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): ''Allahım! Onu bunlarından biri kıl'' diye Ma etti. Başka bir adam
kalkıp: "Ey Allah'ın Resulü! Allah'a dua et, beni de onlardan kılsın"
deyince, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ukkaşe senden önce davrandı''
buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric:
Abdurrezzak (19519) ve Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de (9766) rivayet ettiler.
24663 (l)'de tekrar
edecektir.
22753 (4)- Abdullah b.
Mes'ud der ki: "Bir gece (Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
yanında) çok fazla konuştuk ... " Sonrasında ravi bir öncekinin aynısını aktarır.
[Sahih]
24663 (l)'de tekrar
edecektir.
22754 (5)- Abdullah b.
Mes'ud der ki: "Bir gece Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
yanında çok fazla konuştuk ... " Sonrasında ravi söz konusu hadisi
aktarır.
[Sahih]
22755 (6)- İbn Mes'ud
bildiriyor: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e bütün Ümmetler gösterildi.
Kendi Ümmetini görünce çok kalabalık oluşlarından memnun kaldı. Bunun üzerine
ona: "Bunlarla birlikte ayrıca yetmiş bin kişi de hesaba çekilmeden cennete
girecektir" denildi.
[Sahih]
22756 (7)- İbn Mes'ud
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''(Rüyamda)
Mahşer yerinde tüm Ümmetler bana gösterildi. Kendi Ümmetimin gösterilmesi de
biraz geciktirildi. Sonrasında kendi Ümmetimi gördüm. Çok olmaları ve halleri
beni sevindirdi. Zira dağları ve ovaları doldurmuşlardı. Bana: ''Ey Muhammed!
Bundan memnun kaldın mı?'' diye sorulunca: ''Evet!'' karşılığını verdim. Bunun
üzerine: ''Ey Muhammed! Bunlarla
birlikte ayrıca yetmiş
bin kişi de hesaba çekilmeden cennete girecektir. Bunlar da Rukye yapmayanı
uğursuzluğa inanmayanı yaralarını dağlamayan ve Rablerine tevekkül edenlerdir''
denildi.''
Ukkaşe kalkıp: "Ey
Allah'ın Resulü! Allah'a dua et, beni de onlardan kılsın" deyince
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu yönde ona dua etti. Başka bir adam
kalkıp: "Ey Allah'ın Resulü! Allah'a dua et, beni de onlardan kılsın"
deyince, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ukkaşe senden önce davrandı''
buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: Ebu Ya'la (5340) rivayet etti. Heysemi
(15665) der ki: "Ahmed uzun ve muhtasar bir şekilde rivayet etti. Ebu
Ya'la da aynı şekilde rivayet etti. İkisinin de uzun bir şekilde rivayet
ettiklerindeki raviler Sahih'in ravileridir."
22757 (1)- Husayn b.
Abdirrahman der ki: Said b. Cübeyr'in yanındayken: "Dün gece kayan yıldızı
kim gördü?" diye sordu. Ben de: "Ben gördüm!" karşılığını
verdim. Sonra: "Namaz dışındayken akrep tarafından sokuldum"
dediğimde, Said: "Peki ne yaptın?" diye sordu. "Rukye
yaptım" dedim. "Peki, neden öyle yaptın?" diye sorunca, ben:
"Şabl'nin Bureyde el-Eslemi'den naklen rivayet ettiği: ''Rukye, en çok göz
değmesi ve zehirli hayvan sokmasına karşı gereklidir'' hadisine dayanarak
yaptım" karşılığını verdim.
Bunun üzerine Said:
"İşittiği şeyi yapan kişi güzelolanı yapmıştır" dedi ve şöyle devam
etti: "Ancak İbn Abbas'ın bize bildirdiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) şöyle buyurmuştur: ''Bütün Ümmetler bana gösterildi. Beraberinde bir
topluluk bulunan Nebi gördümı yanında bir iki kişi olan Nebi gördümı bunun
yanında beraberinde hiç kimsenin bulunmadığı Nebi de gördüm. O esnada bana
büyük bir kalabalık gösterildi. ''Benim Ümmetim bu!'' dediğimde: ''Bu, Musa ile
kavmidir. Ancak sen şu ufka bakI'' karşılığı verildi. Ufka bakınca yine büyük
bir kalabalık gördüm. ''Öbür ufka bakI'' denildiğinde de yine büyük bir
kalabalık gördüm. Bana: ''İşte Ümmetin bu I Onlarla birlikte hesapsız ve azap
görmeden cennete yetmiş bin kişi de girecek'' denildi. ''
İbn Abbas devamında
şöyle dedi: "Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalktı ve
evine girdi. Geri de kalanlar: "Hesapsız ve azap görmeden cennete girecek
o yetmiş bin kişi kim?" diye sorup birbirleriyle konuşmaya başladılar.
Bazıları: "Herhalde bunlar İslamiyet döneminde doğan ve şirke bulaşmayan
kişilerdir" dediler ve buna benzer şeyler söylediler. Bunun üzerine Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanlarına çıktı ve: "Neyi konuşuyordunuz?''
diye sordu. Konuştuklarını ona söylediklerinde, Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): ''Onlar yaralarını dağlamayanları Rukye yapmayanları uğursuzluğa
inanmayıp Rablerine tevekkül edenlerdir'' buyurdu.
Ukkaşe b. Mihsan
el-Esedi kalktı ve: "Ey Allah'ın Resulü! Ben onlardan biri miyim?"
diye sordu. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sen de onlardan
birisin'' buyurdu. Başka biri kalkıp: "Ey Allah'ın Resulü! Ben de onlardan
biri miyim?" diye sorunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Ukkaşe senden önce davrandı'' buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: Farklı lafızlarla
Buhari (10/130-131,179-180,11/352-358) ve Müslim (1/78-79) rivayet ettiler.
22758 (2)-Z Başka bir
kanalla yukarıdaki hadisin aynısı rivayet edilmiştir.
[Sahih]
6. Enes b. Malik
- - (-)
22759- Enes b. Malik der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e üç tane kuş hediye edildi.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunlardan birini yemesi için
hizmetçisine verdi. Diğer gün yemek olarak hizmetçiye verdiği bu kuşun etinden
getirilince: ''Yiyecek olarak diğer güne bir şey kaldırmamanızı söylememiş
miydim! Zira Allah her günün rızkını da gönderir'' buyurdu.
[Hasen]
Diğer tahric: Beyhaki,
Şuabu'l-iman'da 2/119 (13479, Ebu Nuaym, Hilye'de (10/243), Hatib, Tarihu
Bağdad'ta (14/315) ve Dıllabi (2/124) rivayet ettiler.
7. Habbe b. Halid ile
Seva b. Halid
- - (-)
22760 (1)- Halid'in iki
oğlu Habbe ile Seva derler ki: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına
girdiğimizde bir şeyi düzeltiyordu. Biz de ona yardım ettik. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize: ''Başınız gövdenizde durduğu sürece
rızıktan yana bir endişeniz olmasın. Zira çocuk bile annesinden kırmızı, derisi
yokken doğar ve Allah ona rızkını verir'' buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: İbn Mace,
zühd 2/1394 (4165) rivayet etti.
22761 (2)- Halid'in iki oğlu
Habbe ile Seva derler ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına
girdiğimizde bir iş yapıyordu veya yapıyapıyordu. Biz de ona yardım ettik. İş
bittikten sonra bizlere dua etti ve şöyle buyurdu: ''Başınız gövdenizde durduğu
sürece hayırdan (rızıktan) yana bir endişeniz olmasın. Zira çocuk bile
annesinden kırmızı, derisi yokken doğar ve Allah ona rızkını verir. ''
[Sahih]
8. Hz. Aişe
- - (-)
22762- İbn Ebi Muleyke
bildiriyor: Hz. Aişe sadaka olarak bir şeyler vermek istedi ve Berire'yi
çağırıp vereceği bu şeyi kontrol etmesini istedi. Ancak Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): ''Verirken sayma ki, karşılığı sana verilirken sayılmasın"
buyurdu.
[Sahih]