88- Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Zeyneb binti Cahş ile Evlenmesi
89- Beni Lahyan
Gazvesi
88- Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Zeyneb binti Cahş ile Evlenmesi
1. Enes b. Malik
- - (-)
25302- Enes b. Malik
el-Ensari bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Medine'ye geldiği
zaman on yaşındaydım ve annelerim beni Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in hizmetine vermişlerdi. İnsanlar arasında hicab ayeti indiği zamanı
en iyi bilen benim. Hicab ayeti indirildiği zaman Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) Zeyneb binti Cahş ile evlenmişti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in Zeyneb ile evlendiği
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(5166, 5466, 6238), Müslim (3495) ve Nesai, es-Sünenu'l-kübra'da (6581) rivayet
ettiler.
25303- Ebu Hureyre der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Necd taraflarına bir süvari
birliği gönderdi. Bu birlik, Hanife oğullarından olan ve Sümame b. üsal diye
anılan Yemame halkının liderini yakalayıp getirerek Mescid'in direklerinden
birine bağladılar. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) çıkıp: ''Ey Sümame!
İçinde taşıdığın (gerçek düşünce) nedir?" diye sorunca: "Ey Muhammed!
İçimdeki hayırdır. Eğer öldürürsen kan sahibi birini öldürmüş olursun. Eğer bir
iyilikte bulunursan iyiliğe şükreden bir kimseye iyilik etmiş olursun. Eğer
para istiyorsan, iste ondan sana istediğin kadar verilir" cevabını verdi.
Bunun üzerine Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu öylece bıraktı. Ertesi
gün olunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Ey Sümame!
İçinde taşıdığın (gerçek düşünce) nedir?" diye sordu. O da şöyle cevap
verdi: "Sana dediğim gibidir. Eğer bir iyilikte bulunursan iyiliğe
şükreden bir kimseye iyilik etmiş olursun. Eğer öldürürsen kan sahibi birini
öldürmüş olursun. Eğer para istiyorsan iste, ondan sana istediğin kadar
verilir." Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine onu
öylece bıraktı. Ertesi gün olunca da: "Ey Sümame! İçinde taşıdığın (gerçek
düşünce) nedir?" diye sordu. O da şöyle cevap verdi: "Sana dediğim
gibidir. Eğer bir iyilikte bulunursan iyiliğe şükreden bir kimseye iyilik etmiş
olursun. Eğer öldürürsen kan sahibi birini öldürmüş olursun. Eğer para
istiyorsan iste, ondan sana istediğin kadar verilir." Bunun üzerine
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onu serbest bırakın'' buyurdu. Onu
Mescid'e yakın bir hurmalığa götürdüler. Sümame yıkanıp Mescid'e girdi ve şöyle
dedi: "Allah'tan başka ilah olmadığına, Muhammed'in de Allah'ın Resulü
olduğuna şahitlik ederim. Ey Muhammed! Vallahi, yeryüzünde senin yüzünden
nefret ettiğim kadar yüzünden nefret ettiğim kimse yoktu. Şimdi ise sen benim
için yeryüzündeki en sevgili Yüzsün. Vallahi, senin dinin kadar hiçbir dinden
nefret etmiyordum. Şimdi ise senin dinin benim için en sevgili dindir. Vallahi,
senin ülken en nefret ettiğim ülkeydi. Şimdi ise en sevdiğim ülkedir. Ben umre
yapmak üzereyken süvarilerin beni yakaladılar. Ne yapmamı emredersin?"
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu müjdeleyip umre yapmasını emretti.
Sümanıe, Mekke'ye gelince, bir kişi: "Dininden döndün" deyince,
Sümame şöyle karşılık verdi: "Hayır. Muhammed ile Müslüman oldum. Vallahi,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) izin vermedikçe Yemame' den size bir
buğday tanesi bile gelemez."
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(3/161), Müslim 3/1386 (1764), Nesai 2/46 (712) ve Ebu Davud 3/57 (2679)
rivayet ettiler.
89- Beni Lahyan
Gazvesi
1. Ebu Ayyaş
- - (-)
25304- Ebu Ayyaş
ez-Zuraki der ki: Resulullah'la (Sallallahu aleyhi ve Sellem) birlikte Usfan'da
idik. Halid b. el-Velid'in komutasında olan müşriklerle karşılaştık. Kıble ile
aramızda duruyorlardı. Orada Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize
dediler. Bunun üzerine
ikindi namazı vakti
gelince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) silahlarımızı almamızı söyledi
ve bu şekilde arkasında iki saf olarak durduk. Rüküya vardığında hep birlikte
rüküya vardık ve kalktığında hep birlikte rüküdan kalktık. Secdeye ise sadece
hemen arkasında duran safla birlikte gitti. Diğerleri ise ayakta kalıp onları
düşmana karşı korudu. ilk saftakiler secdelerini bitirip kalktıklarında diğer
grup da olduğu yerde secdeye gitti. Onlar da kalktıklarında arkadakiler öne,
öndekiler de arkaya geçti. Bu şekilde hep birlikte ikinci rekatın rüküsuna
gittiler ve hep birlikte rüküdan kalktılar. Rüküdan sonra Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in hemen arkasındaki saf secdeye giderken
diğerleri kıyamda kalıp onları korudular. Öndeki saf secdeyi bitirip oturunca
arkadakiler de secdeye gidip oturdular. Sonrasında Allah Resulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) selam verip namazı bitirdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) biri Usfan'da, biri de Süleym oğulları topraklarında olmak üzere bu
şekilde namazı iki defa kıldırdı.
[Sahih]
8060 (1)'de tekrar
etmiştir.