16- Resulullah'ln (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) Kılları ve Tırnaklarından Bereket Umma
17- Resulullah'ın {Sallallahu aleyhi ve
Sellem} içme ve Abdest Suyundan Artan Sudan Bereket Umma
16- Resulullah'ln
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kılları ve Tırnaklarından Bereket Umma
1. Enes b. Malik
- - (-)
26046 (1)- Enes der ki:
"Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tıraş olurken gördüm. Ashabı
da etrafında dolanıyor ve tek bir kılın dahi yere düşmesine fırsat vermiyor,
alıyorlardı."
[Sahih]
Diğer tahric: Müslim
4/1812 (2325) rivayet etti.
26047 (2)- Enes b. Malik
der ki: "Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tıraş olurken gördüm.
Ashabı da çevresinde dolanıyor ve tek bir kılın dahi yere düşmesine fırsat
vermeyip alıyorlardı."
[Sahih]
26048 (3)- Enes b. Malik
der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tıraş
olmak isteyince Ebu
Talha elleriyle başından tuttu, hacamatçı da tıraş etti. Tıraş sonrası Ebu
Talha, Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in başının bir tarafının
kıllarını getirip ümmü Süleym'e verdi. ümmü Süleym de bu kılları kokusuna
karıştırırdı."
[Sahih]
26049 (4)- Enes b. Malik
bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tıraş olmak
isteyince başının sağ tarafından başladı. Buradan çıkan kılları Ebu Talha'ya
verdi. Daha sonra başının sol tarafını tıraş ettirdi ve onları da diğer
insanlar arasında paylaştırdı."
[Sahih]
Diğer tahric:
İbnu'l-Carud (484) rivayet etti.
26050 (5)- Enes b. Malik
der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tıraş olmak isteyince
Ebu Talha elleriyle başından tuttu, hacamatçı da tıraş etti. Tıraş sonrası Ebu
Talha, Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in başının bir tarafının
kıllarını getirip ümmü Süleym'e verdi. ümmü Süleym de bu kılları kokusuna karıştırırdı."
[Sahih]
26051 (6)- Enes der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mina'da tıraş olunca başının sağ
tarafından çıkan kılları bana verdi ve: ''Ey Enes! Bunları götürüp ümmü
Süleymle ver'' buyurdu. Müslümanlar Hz. Nebi'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
bu kılları ümmü Süleym'e gönderdiğini görünce başının diğer tarafından çıkan
kılları alabilmek için birbirleriyle yarışmaya başladılar ve her biri bir parça
almaya çalıştı.
[Sahih]
Ravi Muhammed (b. Sirin)
der ki: Bu hadisi Ubeyde es-Selmani'ye aktardığımda: "O kıllardan bir
tanesinin yanımda bulunması, benim için yerin üstünde ve içinde bulunan tüm
altın ile gümüşe sahip olmaktan daha iyidir" dedi.
26052 (7)- Enes
bildiriyor: Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mina'da tıraş olmak
isteyince Ebu Talha başından tuttu, hacamatçı da tıraş etti. Tıraş sonrası Ebu
Talha kesilen kılları getirip ümmü Süleym'e verdi. ümmü Süleym de bu kılları
kokusuna karıştırırdı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bazen ümmü
Süleym'in evine gelir ve kendisi için hazırlanan deri parçasının üzerinde
uyurdu. Hz. Nebi {Sallallahu aleyhi ve Sellem) de uyurken ter içinde kalırdı.
Bir defasında Resulullah (s.a.v.) uyuyunca Ümmü Süleym geldi ve terini alıp bir
şişeye doldurmaya başladı. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) uyanınca:
''Ey ümmü Süleym! Böyle ne yapıyorsun?'' diye sordu. ünunü Süleym: "Ey
Allah'ın Resulü! Terini kokuma karıştırmak istiyorum" dedi.
[Sahih]
26043 (6)'da tekrar
etmiştir.
2. Abdullah b. Zeyd
- - (-)
26053- Muhammed b.
Abdullah b. Zeyd, babasından bildiriyor: Kureyşli bir adamla birlikte Hz. Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in kurban kestiği zamana şahit oldum. Allah
Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kestiği kurbanları taksim ettiğinde ne
bana, ne de yanımdaki Kureyşli adama bir pay düşmedi. Sonra Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) saçlarını giysisi üzerine traş ettirdi ve bana
verdi. Ben de bunları bazıları arasında paylaştırdım. Sonra tımaklarını kesti
ve yanımdaki kişiye verdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in kına ve
çivit otu ile boyanımş saçları hala yanımızda durmaktadır."
[Sahih]
Diğer tahric: İbn
Huzeyme (2932) rivayet etti.
20689 (l)'de tekrar
etmiştir.
17- Resulullah'ın
{Sallallahu aleyhi ve Sellem} içme ve Abdest Suyundan Artan Sudan Bereket Umma
1. Enes b. Malik
- - (-)
26054- Enes b. Malik
bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), ümmü Süleym'in
yanına girdiğinde içeride asılı olan su tulumuna gitti ve ayakta iken tulumun
ağzından içti. ümmü Süleym de ağzını koyduğu yeri kesip aldı. Tulumun o kısmı
hala yanındadır."
[Sahih]
Diğer tahric: Tirmizi
(894) rivayet etti.
18911 (4)'te tekrar
etmiştir.
2. Ebu Cuhayfe
- - (-)
26055- Avn b. Ebi
Cuhayfe, babasından bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in kırmızı deriden olan çadırını gördüm. Bir ara Bmı çadırdan çıktı.
Elinde Hz. Nebi'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) abdestinden artan su vardı ve
onu dökecekti. Dışardaki insanlar hemen atıldılar. Kimisi sudan alıp üzerine
sürüyor, suya yetişemeyen ise üzerine sürenin parmaklarındaki ıslaklıktan
alıyordu. Resulullah'ın da (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hibere türü kırmızı
bir örtüyle çıktığını gördüm. Örtü dizlerine kadar geliyordu. Bilal'ın da
elinde bir sopayla çıktığım gördüm. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
sütre olarak önüne dikilen bu sopaya doğru namazını kıldı. İnsanlar ve
hayvanlar bu sopanın ötesinden geçiyorlardı."
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(376, 5786, 5859) ve Müslim (503) rivayet ettiler.
4290 (lO)'da tekrar
etmiştir.
2. Enes b. Ma,lik
- - (-)
26056 (1)- Enes b. Malik
der ki: Amcalarımdan biri Hz. Nebi'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yemek yaptı
ve: "Ey Allah'ın Resulü! Evimde yemek yeyip namaz kılmanı istiyorum"
dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) amcamın evine geldiğinde hurma
dallarından yapılımş hasırın bir tarafının süpürülüp su serpilmesini söyledi.
Daha sonra orada namaza durunca biz de arkasında namaz kıldık.
[Sahih]
Diğer tahric: İbn Mace,
mesacid 1/249 (756) rivayet etti.
26057 (2)- Enes b. Malik
der ki: Amcalarımdan biri Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yemek
yaptı ve: "Ey Allah'ın Resulü! Evimde yemek yeyip namaz kılmanı
istiyorum" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) amcamın evine
geldiğinde hurma dallarından yapılmış hasırın bir tarafının süpürülüp su
serpilmesini söyledi. Daha sonra orada namaza durunca biz de arkasında namaz
kıldık.
[Sahih]