32- Hessan b. Sabit
33- Hanzale b. Hizyem
32- Hessan b. Sabit
1. Bera b. Azib
- - (-)
26597- Beri b. Azib der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hassan b. Sabit'e: ''Müşrikleri
hicvet! Cibril de seninle beraberdir'' buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(3213, 4123, 4124,6153) ve Müslim (6470) rivayet ettiler.
24100 (l)'de tekrar
etmiştir.
2. Hz. Aişe
- - (-)
26598 (1)- Hz. Aişe
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mescid'de şiirleriyle
kendisini savunması için Hassan b. Sabit'e bir minber yaptırdı. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun için: ''Allah, Hassanlı Ruhu'l-Kuds ile
destekler. Zira O, Resulullah'ı savunmaktadır''buyururdu.
[Sahih]
Diğer tahric: Ebu Davud
(5015) ve Tirmizi (2846) rivayet ettiler.
3802 (1)' de tekrar
etmiştir.
26599 (2)- Ahmed başka
bir kanalla bir öncekinin aynısını bildiriyor.
[Sahih]
33- Hanzale b. Hizyem
1. Hanzale b. Hizyem
- - (-)
26600- Zeyyal b. Ubeyd
b. Hanzele der ki: Dedem Hanzale b. Hizyem'den işittiğime göre dedesi Hanife,
oğlu Hizyem'e: "Oğullarımı topla, çünkü vasiyet etmek istiyorum"
deyince, Hizyem kardeşlerini topladı. Hanife onlara: "İlk önce himayemde olan
şu yetime, cahiliye döneminde mutayyebe dediğimiz yüz deveyi vasiyet
ediyorum" dedi. Hizyem: "Babacığım! Oğullarının: ''Babamızın yanında
vasiyetini kabul ettiğimizi söyler, vefat edince de vazgeçeriz'' dediklerini
duydum" deyince, Hanife: "O zaman Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) aramızda hakem olsun" karşılığını verdi. Hizyem de: "Tamam
buna razı oluruz" deyince Hizyem, Hanife ve henüz küçük bir çocuk olan
Hanzale, Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) doğru yola çıktılar.
Giderken Hanzale, Hizyem'in devesinin arkasına bindi.
Allah Resulü'nün
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına varınca selam verdiler. Hz.
Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): ''Ey Ebu Hizyem! Seni buraya getiren nedir?'' diye sorunca Hanife:
"İşte bu!" diyerek eliyle Hizyem'in uyluğuna vurdu ve şöyle devam
etti: "Bana, yaşlılığın veya ölümün ansızın gelmesinden korktum, o yüzden
vasiyette bulunmak istedim. İlk önce de himayemde olan şu yetime, Cahiliye
döneminde mutayyebe dediğimiz yüz deveyi vasiyet ettiğimi söyledim." Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu duyunca öfkelendi ve bu öfkesi yüzüne
yansıdı. Oturmuşken dizlerinin üzerine kalkarak şöyle buyurdu: ''Hayır! Olmaz!
Sadaka (olarak deve) verilecekse beş tane verilir. Olmadı on tane verilir.
Olmadı on beş tane verilir. Olmadı yirmi tane verilir. Olmadı yirmi beş tane
verilir. Olmadı otuz tane verilir. Daha fazla verilecekse de kırk tane verilir.
''
Gitmek üzere onunla
vedalaştıktan sonra yetim elindeki sopayla deveye vurmaya başladı. Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu görünce: ''Şu yetimin sopası ne de büyükmü{1
buyurdu. Hizyem, Hanzale'yi Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
yaklaştırdı ve: "Benim sakalları çıkan oğullarım olduğu gibi henüz sakalı
çıkmayanlar da var. Bu da en küçükleridir. Onun için Allah'a dua et" dedi.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hanzale'nin başını okşadı ve: ''Allah
seni mübarek kılsın'' veya: ''Mübarek olasın'' diye dua etti.
Zeyyal der ki:
"Daha sonraları yüzü şişmiş kişilerin veya meme si şiş olan hayvanların
Hanzale'ye getirildiğini gördüm. Hanzale eline tüfleyip ''Bismillah'' diyor,
sonra zamanında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in elini koyduğu yere,
kendi başına elini koyuyor sonra da hasta olanın şişini sı vaz lı yordu. Bu
şekilde de şişlik gidiyordu."
[Sahih]
Heysemi (16140) der ki:
"Ahmed'in ravileri güvenilirdir."
16466 (l)'de tekrar
etmiştir.