MÜSNED-İ HANBEL

BABLAR    KONULAR    NUMARALAR

SİYER

<< 3373 >>

12- ilk Vahyin inişi, Düzenli Bir Şekilde inmesi ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Cibril'i Görmesi

 

1. İbn Abbas

 

- - (-)

24877 (1)- İbn Abbas -Affan, Hammad kanalıyla Ammar b. Ebi Ammar'dan İbn Abbas'ı zikretmeksizin mürselolarak rivayet etti- der ki: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hz. Hatice'ye: ''Ben ışık görüyor ve bazı sesler işitiyorum. Kendimde delilik olmasından korkuyorum'' deyince, Hz. Hatice: "Ey Abdullah'ın oğlu! Allah sana böyle bir şeyi yapacak değildir!" dedi. Sonra Hz. Hatice, Varaka b. Nevfel'e gidip bu durumu anlattı. Bunun üzerine Varaka: "Eğer o doğru söylüyorsa bu namus (vahiy) Musa'ya gelen namus gibidir. Eğer o, ben hayatta iken Nebi olursa, onu desteklerim, ona yardım ederim ve ona iman ederim" karşılığını verdi.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: İbn Sa'd (1/195) ve Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de (12839) rivayet ettiler.

 

 

 

24878 (2)- İbn Abbas der ki: "Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mekke'de on beş yıl kaldı. Yedi yıl boyunca ışık ve nur görüp ses işitti. Sekiz yıl boyunca da kendisine vahiy indi. Medine'de ise on yıl kaldı."

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Müslim (2353) ve Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de (12840) rivayet ettiler.

 

 

 

24879 (3)- İbn Abbas bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Mekke'de on beş yıl kaldı. Yedi veya sekiz yıl boyunca ışık görüp ses işitti. Yedi veya sekiz yıl boyunca da kendisine vahiy indi. Medine'de ise on yıl kaldı."

 

[Sahih]

 

 

 

24880 (4)- İbn Abbas bildiriyor: "Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kırk üç yaşında iken kendisine vahiy inmeye başladı. Mekke'de on yıl, Medine'de on yıl kaldı. Altmış üç yaşında da vefat etti."

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Müslim (2/219, 220) ve Tirmizi (4/307) rivayet ettiler.

 

 

 

24881 (5)- Said b. Cübeyr bildiriyor: Adamın biri İbn Abbas'a gelip:

"Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) on yıl Mekke'de, on yıl Medine'de vahiy indi" dedi. İbn Abbas: "Kim öyle söylüyor? Mekke'de on beş yıl, Medine'de on yıl altmış beş gün ve daha fazla vahiy indi" karşılığını verdi.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: İbn Ebi Şeybe (14/291) rivayet etti.

 

 

 

24882 (6)- İbn Abbas der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kırk yaşında

iken kendisine vahiy inmeye başladı. Mekke'de on üç yıl, Medine'de ise on yıl kaldı. Altmış üç yaşında da vefat etti."

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: İbn Ebi Şeybe (14/291) rivayet etti.

 

 

 

24883 (7)- İbn Abbas der ki: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kırk yaşında iken kendisine vahiy inmeye başladı. Mekke'de on üç yıl, Medine'de ise on yıl kaldı. Altmış üç yaşında da vefat etti."

 

[Sahih]

 

 

 

24884 (8)- İbn Abbas der ki: "Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Mekke'de on beş yıl kaldı. Yedi yıl boyunca ışık görüp ses işitti. Sekiz yıl boyunca da kendisine vahiy indi. Medine'de ise on yıl kaldı."

 

[Sahih]

 

 

 

24885 (9)- Haşim oğullarının azatlısı Ammar der ki: İbn Abbas'a:

"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat ettiği zaman kendisine kaç yıl vahiy inmişti?" diye sorduğumda, İbn Abbas: "Kavminde senin gibisini görmedim. Sen bunu bilmiyor musun?" karşılığını verdi. Ona: "Ben bunu sordum ve değişik şeyler söylediler. Ben de bunu senden sorup öğrenmek istedim" dedim. Bana: "Hesap ediyor musun?" deyince: "Evet" dedim. Bunun üzerine: "Say, kırk yaşında iken kendisine vahiy inmeye başladı. Mekke'de korku ve eman içinde toplam olarak on beş yıl kaldı. Medine'de ise muhacir olarak on yıl kaldı" dedi.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Müslim (2353) rivayet etti.

 

 

 

24886 (10)- İbn Abbas bildiriyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Mekke'de on beş yıl kaldı. Yedi veya sekiz yıl boyunca ışık görüp ses işitti. Yedi veya sekiz yıl boyunca da kendisine vahiy indi. Medine'de ise on yıl kaldı."

 

[Sahih]

 

 

 

24887 (11)- Hz. Aişe ile İbn Abbas bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e Mekkede on yıl ve Medine'de on yıl Kur'an nazil oldu."

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Buhari (4464-5, 4978-9) rivayet etti.

 

 

 

24888 (12)- İbn Abbas der ki: "Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) altmış beş yaşında iken ruhu kabzedildi."

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Tirmizi (4/307) ve Müslim (2/219 (220) rivayet ettiler. 25644 (1)'de tekrar edecektir.

 

 

 

24889 (13)- İbn Abbas der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) altmış beş yaşında iken vefat etti."

 

[Sahih]

 

 

 

24890 (14)- İkrime bildiriyor: İbn Abbas şöyle derdi: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Mekke'de on üç yıl kaldı. Altmış üç yaşında iken de vefat etti.,

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Buhari (3903), Müslim (6167) ve Tirmizi (3652) rivayet ettiler.

 

 

 

24891 (15)- İbn Abbas der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Mekke'de on üç yıl kaldı. Altmış üç yaşında iken de vefat etti.

 

[Sahih]

 

25067 (2)'de tekrar edecektir.

 

 

 

24892 (16)- Haşim oğullarının azatlısı Ammar der ki: İbn Abbas'ın: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) altmış üç yaşında iken vefat etti" dediğini işittim.

 

[Sahih]

 

 

 

24893 (17)- İbn Abbas der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Mekke'de on üç yıl, Medine'de ise on yıl kaldı ve bu yıllarda kendisine vahiy indi. Altmış üç yaşında iken de vefat etti."

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Müslim (6168) rivayet etti.

 

 

 

24894 (18)- İkrime bildiriyor: İbn Abbas: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Mekke'de on üç yıl kaldı. Altmış üç yaşında iken de vefat etti" derdi.

 

 

2. Enes b. Malik

 

- - (-)

24895 (1)- Nafi' Ebu Galib bildiriyor: Ala b. Ziyad el-Adevi, Enes b. Malik'e: "Ey Ebu Hamza! Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Nebi olduğu zaman kaç yaşında idi?" diye sorunca, Enes: "Kırk yaşında idi" karşılığını verdi. Ala: "Sonra ne oldu?" diye sorunca, Enes: "Mekke'de on yıl, Medine'de de on yıl kaldı. Böylece altmış yaşını tamamladı. Sonra Allah onu katına aldı" dedi. Ala: "Vefat ettiği zaman kaç yaşında biri gibiydi?" deyince, Enes: "Erkeklerin en genci, en güzeli, en yakışıklısı ve en etine dolgunu gibiydi" karşılığını verdi.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Hadisin daha uzun versiyonları vardır. Ebu Davud (3194), Tirmizi (1034) ve İbn Mace (1494) rivayet ettiler. 25460 (l)'de tekrar edecektir.

 

 

3. Hz. Aişe

 

- - (-)

24896 (1)- Hz. Aişe der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e ilk vahyin gelmesi uykuda iken gördüğü sadık -veya- salih rüyayla gerçekleşmiştir. -Buradaki şüphe İbnu'l-Mübarek'e aittir.- Zira ne zaman rüya görse gün ışığı gibi zuhur ederdi.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Buhari, bedu'l-vahy 1(23 (1), Müslim, iman 1/139 (160) ve Tirmizi, menakib 5/596 (3632) rivayet ettiler.

 

 

 

24897 (2)- Hz. Aişe der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ilk vahyin gelmesi uykuda iken gördüğü sadık rüyayla gerçekleşmiştir. Zira ne zaman rüya görse gün ışığı gibi zuhur ederdi. Sonra Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yalnızlık sevdirildi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hira mağarasına çekilir, pek çok gece ibadet ederdi. Bunun için de yanına azık alırdı. Sonra Hz. Hatice'nin yanına gelir ve yine azığını alır giderdi. Nihayet Hira mağarasında iken Hak aniden ona geliverdi. Melek orada iken gelip: "Oku!" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ben okuma bilmem'' karşılığını verdi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sonrasını şöyle anlattı: ''Bunun üzerine melek beni alıp takatim kesilinceye kadar sıktı, sonra bıraktı ve: ''Oku!'' dedi. Ben yine: ''Ben okuma bilmem'' karşılığını verince, melek ikinci defa beni takatim kesilinceye kadar sıktı ve bırakıp: ''Oku!'' dedi. Ben: ''Ben okuma bilmem'' karşılığını verince üçüncü defa takatim kesilinceye kadar sıkıp bıraktı ve: ''Yaratan Rabbının adıyla oku .. .insana bİlmedİğİnİ öğretmİştİr"[Alak 1-5] ayetlerini okudu. ''

Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ürpertİ içinde geri döndü.

Hatice'nİn yanına girerek: ''Beni örtün! Beni örtün!'' buyurdu. Onu örttükten bir süre sonra ürpertisi gitti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hatice'ye: ''Ey Hatice! Bana ne oldu?'' diyerek olanları anlattı ve: ''Bana bir şeyolacak diye korktum'' buyurdu. Hatice ise: "Hayır! Müjdeler olsun sana. VAllahi Allah seni hiçbir zaman utandıracak değildir. Zira sen akrabalarını gözetir, doğru konuşur, zayıfların yükünü hafifletir, yoksula yardım eder, misafiri ağırlar ve Hak'tan gelen musibetler karşısında halka yardım edersin" karşılığını verdi.

Sonrasında Hatice, Nebi'i (Sallallahu aleyhi ve Sellem), amcası oğlu olan Varaka b. Nevfel b. Esed b. Abdiluzza b. Kusay'a götürdü. Varaka, Cahiliye döneminde Hıristiyan olmuştu. Arapça yazmayı bilir, İncil'i Arapça olarak Allah'ın dilediği kadar yazardı. Yaşlı ve gözleri kör olmuş birisiydi. Hatice ona: "Ey amca oğlu! Kardeşinin oğlunu bir dinle!" dedi. Varaka, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yeğenim! Ne görüyorsun?" diye sorunca, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gördüklerini ona anlattı. Bunun üzerine Varaka, ona: "Bu gördüğün Allah'ın, Musa'ya gönderdiği Namus'tur. Keşke genç olsaydım. Kavmin seni (Mekke'den) çıkaracağı zaman keşke hayatta olabilseydim" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Beni çıkaracaklar mı ki?'' diye sorunca, Varaka: "Evet! Senin getireceğin şeyle gelen hiçbir kişi yoktur ki düşmanlığa uğramamış olsun! Şayet o güne ben de yetişebilirsem seni korur ve yardımcı olurum" dedi, Ancak çok geçmeden Varaka vefat etti, vahiy de kesintiye uğradı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu kesintiden dolayı üzülmüştü,

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) O kadar üzülmüştü ki bundan dolayı dağların başına çıkarak kendini aşağı atıp intihar etmek istedi. İntihar etmek için her dağın zirvesine çıkışında Cibril kendisine görünüp: "Ey Muhammed! Sen Allah'ın hak olan elçisisin" diyordu. Bu şekilde Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sakinleşiyor ve geri dönüyordu. Yine vahiy kesintiye uğrayıp kesinti süresi uzadığı zaman tekrar dağa çıkıyor ve zirveye yetiştiğinde Cibril kendisine görünüp aynı şeyi söylüyordu.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Buhari (4956, 6982) ve Müslim (160) rivayet ettiler.

 

 

 

24898 (3)- Hz. Aişe der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ürperti içinde Hatice'nin yanına geri döndü ve içeri girerek: "Beni örtün! Beni örtün!" buyurdu. Onu örttükten bir süre sonra rahatlayınca, Hatice'ye: ''Ey Hatice! Bir musibete maruz kalmaktan korkuyorum. Bir musibete maruz kalmaktan korkuyorum'' dedi. Hatice ise: "Müjdeler olsun sana. Vallahi Allah seni hiçbir zaman utandıracak değildir. Zira sen doğru konuşur, akrabalarını gözetir, zayıfların yükünü hafifletir, misafiri ağırlar, yoksula yardım eder ve haktan gelen musibetler karşısında halka yardım edersin" karşılığını verdi.

Sonrasında Hatice, Nebi'i (Sallallahu aleyhi ve Sellem), amcası oğlu olan Varaka b. Nevfel b. Esed'e götürdü. Varaka, Cahiliye döneminde Hıristiyan olmuştu. Yaşlı ve gözleri kör olmuş birisiydi. İncil'i Arapça okurdu. Hatice ona: "Ey amca! Kardeşinin oğlunu bir dinle!" dedi. Varaka, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e: "Yeğenim! Ne görüyorsun?" diye sorunca, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gördüklerini ona anlattı. Bunun üzerine Varaka, ona: "Bu gördüğün Allah'ın, Musa'ya gönderdiği Namus'tur. Keşke genç olsaydım. Kavmin seni (Mekke'den) çıkaracağı zaman keşke hayatta olabilseydim" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Beni çıkaracaklar mı ki?'' diye sorunca, Varaka: "Evet! Senin getireceğin şeyle gelen hiçbir kişi yoktur ki düşmanlığa uğramamış olsun! Şayet o güne ben de yetişebilirsem seni korur ve yardımcı olurum" dedi.

 

[Sahih]

 

 

4. Bz. Aişe

 

- - (-)

24899 (1)- Hz. Aişe bildiriyor: Haris b. Hişam, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Allah'ın Resulü! Sana nasıl vahiy gelmektedir?" diye sorunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bazen çıngırak sesi gibi gelir ki en şiddetli gelme şekli budur. Ben de o hal geçtiği zaman onun söylediklerini ezberlerim. Bazen melek bana insan suretinde görünür ve benimle konuşur. Ben de onun söylediklerini ezberlerim'' karşılığını verdi. Soğuğun şiddetli olduğu bir günde kendisine vahiy indiğini görmüştüm. Kendisinden o hal geçtiği vakit o soğuğa rağmen alnından ter akıyordu.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Malik (1/202-3), Buhari (2) ve Tirmizi (3634) rivayet ettiler.

 

 

 

24900 (2)- Hz. Aişe bildiriyor: Haris b. Hişam, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sana nasıl vahiy gelmektedir" diye sordu." Ravi der ki: Sonrasında Aişe bir önceki hadisin aynısını aktardı.

 

[Sahih]

 

 

 

24901 (3)- Hz. Aişe der ki: "Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabah vakti soğuk havada bile vahiy inince alnından ter akardı."

 

[Sahih]

 

 

 

24902 (4)- Hz. Aişe der ki: "Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabah vakti soğuk havada bile vahiy inince alnından ter akardı."

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Müslim, fedail 4/1816 (2333), Buhari, bed'ul-vahy 1/18 (2), Nesai, iftitah 2/147 (934) ve Humeydi 1/124 (256) rivayet ettiler.

 

 

 

24903 (5)- Hz. Aişe bildiriyor: Haris b. Hişam, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e: "Sana nasıl vahiy gelmektedir?" diye sorunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bazen çıngırak sesi gibi gelir ki, en şiddetli gelme şekli budur. Ben de o hal geçtiği zaman onun söylediklerini ezberlerim. Bazen bir melek bana insan suretinde görünür ve ben de onun söylediklerini ezberlerim'' karşılığını verdi.

 

[Sahih]

 

 

 

24904 (6)- Hişam b. Urve, babasından bildiriyor: Aişe: "Haris b.

Hişam, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle sordu" dedi ve bir önceki hadisin aynısını aktardı.

 

[Sahih]

 

 

 

24905 (7)- Hz. Aişe bildiriyor: Haris b. Hişam, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sana nasıl vahiy gelmektedir?" diye sorunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bazen çıngırak sesi gibi gelir ki en şiddetli gelme şekli budur. Ben de o hal geçtiği zaman onun söylediklerini ezberlerim. Bazen bana insan suretinde -veya- melek suretinde görünür ve bana haber verir. Ben de onun söylediklerini ezberlerim" karşılığını verdi.

 

[Sahih]

 

 

5. Cabir

 

- - (-)

24906 (1)- Yahya b. Ebi Kesir der ki: Ebu Seleme'ye: "Kur'an'dan ilk önce hangi süre indirildi?" diye sorduğumda: "Müddessir Süresi" karşılığını verdi. Ben: "Alak Suresi değil mi?" dediğimde şu karşılığı verdi: "Ben de Cabir b. Ab dillah'a: "Kur'an'dan ilk önce hangi süre indirildi?" diye sorduğumda: "Müddessir Süresi" karşılığını verdi. "Alak Süresi değil mi?" dediğimde ise, Cabir şöyle karşılık verdi: "Size Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bize anlattığını anlatayım: ''Hira mağarasında bir ay inzivaya çekildim. İnzivam bitince vadinin içine indim. Orada birileri bana seslendi. Önüme, arkama, sağıma ve soluma baktığımda kimseyi göremedim. Sonra bir daha seslenilince yine baktımı ama kimseyi göremedim. Sonra bir daha seslenildi. Velid rivayetinde: "sonra başımı kaldırdım'' ibaresi geçmiştir- Onun (Cibril'in) semada kürsünün üzerinde olduğunu gördüm. Beni şiddetli bir titreme aldı ve Hatice'nin evine girip: ''Beni örtünı beni örtün!'' dedim. üzerime su döktüler ve Allah: ''Ey örtünüp bürünen (Nebi!) Kalk da uyar. Rabbini yücelt. Elbiseni tertemiz tut''[Müddessir 1-4] ayetlerini indirdi. ''

 

Diğer tahric: Buhari (4923-4) ve Müslim (161) rivayet ettiler.

21234 (1)'de tekrar etmiştir.

 

 

6. Ömer b. el-Hattab

 

- - (-)

24907 (1)- Ömer b. el-Hattab der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e vahiy indiği zaman yüzünün yanında arı uğultusu gibi bir ses işitilirdi."

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Tirmizi (3173) ve Nesai es-Sünenu'l-kübra'da (1443) rivayet ettiler.

 

 

7. Zübeyr

 

- - (-)

24908 (1)- Zübeyr der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize hutbe verir ve bize Allah'ın ( azap) günlerini hatırlatırdı. Hatta bu onun yüzünden belli olurdu. Sanki sabahın erken saatlerinde başlarına felaket gelecek bir kavmi uyarır gibiydi. Eğer Cibrll'den yeni ayrılmışsa, Cibril semaya yükselene kadar sesli bir şekilde gülmezdi."

 

[Sahih]

 

Heysemi, Mecma'uz-Zevaid (2/188) der ki: "Ahmed, Bezzar, Taberani, M. el-Kebir ve M.el-Evsat'ta rivayet ettiler. Ravileri Sahih'in ravileridir."

 

 

8. İbn Mes'ud

 

- - (-)

24909 (1)- Abdullah b. Mes'ud bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte (Hudeybiye'den) döndük (ve kumluk bir yerde konakladık). Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vahiy geldiği zaman sıkıntıya girer, halinden biz bunu anlardık. Bir ara bizden ayrılıp geride durdu. Giysisiyle başını kapattı. Sıkıntıya girdiğini gördüğümüzde kendisine vahiy nazil olduğunu anladık. Yanımıza geldiğinde Fetih Suresi'nin kendisine nazil olduğunu bildirdi.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Ebu Davud (447) ve Nesai es-Sünenu'l-kübra'da (8802) rivayet ettiler.

3377 (4)'de tekrar etmiştir.

 

 

9. Abdullahb. Amr

 

- - (-)

24910 (1)- Abdullah b. Amr der ki: Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Allah'ın Resulü! Vahiy nazil olacağı zaman bunu hissediyor musun?" diye sorduğumda: "(ıngırak sesine benzer sesler duyuyorum. Böylesi bir ses işitince de susuyorum. Ancak ne zaman bana vahiy gelse ağırlığından dolayı ruhum çıkacak zannediyorum '' karşılığını verdi.

 

[Hasen]

 

Heysemi (13934) der ki: "Hadisi Ahmed ve Taberani rivayet etmiştir.

Taberani'nin isnadı hasendir."

 

 

10. Sahabeden Biri

 

- - (-)

24911 (1)- Musa b. Ukbe, Ebu Seleme'den bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Cibril ile konuşurken, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e bir adam uğradı. -Ebu Seleme, adamın onun konuşmasını duymamak için yanına yaklaşmadığını söyler. - İkinci gün Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adama: ''Dün neden bana uğradığın zaman selam vermedin?'' diye sorunca, adam: "Bir adamla konuştuğunu gördüm ve size yaklaşmamı istemeyeceğini düşündüm" dedi. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''O adamın kim olduğunu biliyor musun?'' deyince, adam: "Hayır" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''O Cibrildi. Eğer selam verseydin selamını alırdı'' buyurdu.

Ebu Seleme'den başkasından bu adamın Harise b. en-Nu'man olduğunu duydum.

 

[Sahih]

 

Heysemi (15738) der ki: "Ahmed rivayet etti. Ravileri Sahih'in ravileridir."

 

 

11. Hz. Aişe

 

- - (-)

24912 (1)- Hz. Aişe bildiriyor: Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beygir üzerinde bir adam geldi. Başında ucu omuzları arasında olan bir sarık vardı. Onun kim olduğunu sorduğumda: ''Sen onu gördün mü? O, Cibril'dir'' buyurdu.

 

[Zayıf]

 

Diğer tahric: Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de (23/85) rivayet etti.

20004 (2)'de tekrar etmiştir.

 

 

12. Hz. Aişe

 

- - (-)

24913 (1)- Hz. Aişe der ki: Bazen Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e devesi üzerindeyken vahiy gelirdi. Devesi (vahyin ağırlığından dolayı) boynunu ileri uzatırdı (ve yürümeyip dururdu).

 

[Sahih]

 

Heysemi (8/257): "Ravileri Sahih'in ravileridir" dedi.

 

 

13. Sahabeden Biri

 

- - (-)

24914 (1)- Abdullah b. Şakik, bir adamdan bildiriyor: Nebi'e• (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Allah'ın Resulü! Ne zaman Nebi kılındın?" diye sorduğumda: ''Daha Ademı ruh ile ceset arasında iken'' karşılığını verdi.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Tirmizi, menakib 5/585 (3609) rivayet etti.