MÜSNED-İ HANBEL

BABLAR    KONULAR    NUMARALAR

YÖNETİCİLİK VE HİLAFET

<< 3648 >>

35- Yermuk Savaşı (H. 15)

36- Kisra'nın Hazinelerinin Ele Geçirilmesi

37- Kudüs'ün Fethedilmesi ve Cabiye'deki Hutbesi

38- Şam'daki Veba Salgını (H. 18)

39- Hayber Yahudilerini Sürmesi (H. 19)

 

35- Yermuk Savaşı (H. 15)

 

1. Ömer b. el-Hattab

 

- - (-)

27381- İyad el-Eş'ari der ki: Yermuk şavasında ben de bulundum. Bu savaşta Ebu Ubeyde b. el-Cerrah, Yezid b. Ebi Süfyan, İbn Hasene, Halid b. el-Velid ve İyad -bu İyad yukarıdaki ravi İyad değildir- olmak üzere beş komutanımız vardı. Ömer bizi gönderirken: "Savaş olması halinde başkomutanınız Ebu Ubeyde olsun" demişti. Ancak savaş kızışınca Ömer'e: "Ölümle karşı karşıyayız" diye bir mektup yazıp yardım göndermesini istedik. Ömer: "Benden yardım isteyen mektubunuzu aldım. Size yardım etmesi için daha yüce ve orduları daha güçlü olan birini göstereyim ki o da Allah'tır. Ondan yardım isteyin. Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Bedir savaşında sizden daha az bir sayıyla bu yardım sayesinde zaferi elde etmişti.

 

Bu mektubum elinize geçtiği zaman savaşın ve bana bir daha bu konuda başvurmayın" şeklinde bir cevap yolladı.

Bunun üzerine savaşa başladık. Onları hezimete uğratırken dört fersah kadar da kovaladık. Savaş sonucu bolca ganimet elde ettik. Elde edilen malların sadakasının verilmesi konusunda istişare edilince İ yad elde edilen malların onda birinin sadaka olarak verilmesi yönünde görüş bildirdi.

Yolda Ebu Ubeyde: "Benimle kim yarışır?" deyince, genç biri: "Şayet (yenilmene) kızmayacaksan ben yarışınm" karşılığını verdi. Yapılan yarışı da genç kazandı. Yarış esnasında Ebu Ubeyde'nin, Arap cinsi atının üzerinde saç örgülerinin uçuşarak gencin arkasından geldiğini gördüm.

 

[Sahih]

 

Heysemi (9362) der ki: "Hadisi Taberani rivayet etmiş olup, ravileri güvenilir kimselerdir. "

 

 

36- Kisra'nın Hazinelerinin Ele Geçirilmesi

 

1. Cabir b. Semure

 

- - (-)

27382 (1)- Cabir b. Semure der ki: Nebi'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Müslümanlardan bir topluluk, Kisra'nın beyaz sarayının hazinelerini ele geçirecektir'' buyurduğunu işittim.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Müslim (7437-8) rivayet etti.

 

 

 

27383 (2)-Z Cabir b. Semure der ki: Nebi'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Müslümanlardan bir topluluk, Kisra hanedanlığının beyaz sarayını (n hazinelerini) ele geçirecektir'' buyurduğunu işittim.

 

[Hasen]

 

 

 

27384 (3)- Cabir b. Semure der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: ''Müslümanlardan (veya müminlerden) bir topluluk, Kisra hanedanlığının beyaz sarayının hazinelerini ele geçirecektir'' buyurduğunu işittim. Yine: ''Allah, Medine'yi ''Taybe'' olarak isimlendirdi'' buyurduğunu işittim.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Şahidini Buhari: 4/88 (1872), Müslim 2/1007 (1385) ve Tirmizi 5/239 (3028, "hasen sahih") rivayet ettiler.

28068 (1)'de tekrar edecektir.

 

 

37- Kudüs'ün Fethedilmesi ve Cabiye'deki Hutbesi

 

1. Ebu Amr b. Hafs b. el-Muğire

 

- - (-)

27385- Naşire b. Sumey el-Yezeni der ki: Ömer b. el-Hattab'ın Cabiye'de verdiği hutbeyi dinledim. Hutbesinde: "Allah beni şu malların bekçisi ve dağıtıcısı kıldı. Daha doğrusu bunları dağıtan da Allah'tır. Bundan dolayı dağıtmaya önce Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ailesi ve ileri gelenlerinden başlayacağım" dedi. Sonrasında Cüveyriye, Safiyye ve Meymune dışında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in diğer eşlerinden her birine on bin (dirhem) maaş bağladı. Aişe: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aramızda adil davranırdı" deyince Ömer eşit olacak şekilde hepsine aynı miktarı verdi.

Sonra: "Diğerlerine gelince, ilk Muhacirlerden başlayacağım, zıra yurdumuzdan haksız yere zulme uğrayarak çıkarıldık. Sonra da ileri gelenlerine vereceğim" dedi ve Bedir savaşına katılanlardan her birine beş bin (dirhem) maaş bağladı. Ensar'dan Bedir savaşına katılanlardan her birine dört bin, Uhud savaşına katılanlardan her bir kişiye de üç bin (dirhem) maaş bağladı.

Sonra konuşmasına şöyle devam etti: "Hicrette acele edenlere dağıtmada öncelik tanınacak, hicrette geç kalanlara daha sonra verilecektir. Bu konuda kişi suçu (hicret için) aldığı yoldan başkasında görmesin. Halid b. elVelid'in azli konusunda da beni mazur görmenizi istiyorum. Zira ben ona malı yoksul Muhacirlere dağıtmasını söylemiştim, ama o bunları varlıklı, soylu ve ileri gelen kişilere verdi. Bundan dolayı onu azledip yerine Ebu Ubeyde b. el-Cerrah'ı getirdim."

Ebu Amr b. Hafs b. el-Muğire: "Ey Ömer b. el-Hattab! Vallahi bu konuda seni mazur göremeyiz! Zira Resulullah'ın da (Sallallahu aleyhi ve Sellem) görevlendirdiği bir adamı görevinden aldın! Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (düşmana karşı) çektiği bir kılıcı kınına geri soktun! Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) diktiği bir sancağı indirdin! (Halid ile aranda bulunan) akrabalık bağlarını gözetmeyip amcan oğlunu (Halid'i) kıskandın" deyince, Ömer b. el-Hattab: "Akrabalık olarak sen ona daha yakınsın! Henüz gençsin ve amcan oğlun (Halid) için bana kızıyorsun" karşılığını verdi.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Nesai es-Sünenu'l-kübra'da (8225) rivayet etti.

13454 (l)'de tekrar etmiştir.

 

 

38- Şam'daki Veba Salgını (H. 18)

 

1. Abdurrahman b. Avf

 

- - (-)

27386- Abdullah b. Abbas bildiriyor: "Ömer b. el-Hattab, Şam'a gitmek üzere yola çıktı. Serğ'e ulaştığında Ebu Ubeyde b. el-Cerrah ve arkadaşlarından bir grup ordu komutanı onu karşıladılar ve Şam'da veba salgını olduğunu söylediler..." Ravi söz konusu hadisi aktardıktan sonra şöyle devam etti: "Abdurrahman b. Avf da bir işinden dolayı orada bulunmuyordu. Geldiğinde şöyle dedi: "Veba konusunda bilgim var. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: ''Bulunduğunuz bölgede görülürse ondan kaçmak için o bölgeden çıkmayın. Bir bölgede (veba) olduğunu duyarsanız o bölgeye girmeyin'' buyurduğunu işittim." Bunun üzerine Ömer, Allah'a hamdetti ve geriye döndü.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Buhari (5729), Müslim (5837-8) ve Ebu Davud (3103) rivayet ettiler.

19769 (5)'te tekrar etmiştir.

 

 

39- Hayber Yahudilerini Sürmesi (H. 19)

 

1. Ömer b. el-Hattab

 

- - (-)

27387- Abdullah b. Ömer der ki: Zübeyr ve Mikdad b. el-Esved ile birlikte mallarımızın bakımını yapmak için Hayber'e gittik. Hayber'e ulaştığımızda her birimiz kendi malına gitti. Fakat gece vakti yatağımda uyuduğum sırada saldırıya uğradım. Bu saldırı yüzünden de kollarım dirsekten çıktı. Sabah olduğunda arkadaşlarıma saldırıya uğradığı mı söylediler. Yanıma gelip: "Bunu sana kim yaptı?" diye sordular. "Bilmiyorum" karşılığını verdim. Kollarıma gerekli tedaviyi yaptıktan sonra beni alıp Ömer'e getirdiler. Ömer: "Bu, Yahudilerin işidir!" dedi.

Sonra insanlara bir konuşma yapmak üzere kalktı ve şöyle dedi: "Ey insanlar! Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hayber Yahudileriyle, dilediğimiz zaman onları sürebileceğimiz şartı üzerine muamele yapmıştı. Bildiğiniz gibi onlar da Abdullah b. Ömer'e saldırmış ve kollarını çıkarmışlardır. Daha önce Ensarlı olan adama yaptıklarını da biliyorsunuz ki bunu onların yaptıklarından şüphe etmiyoruz. Orada bizim onlardan başka bir düşmanımız yoktur. Bundan dolayı Hayber'de kimin malı varsa malının başına gitsin, çünkü Yahudileri oradan süreceğim." Sonrasında da onları Hayber'den çıkardı.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Buhari (2730) ve Ebu Davud (3007) rivayet ettiler.

 

 

 

27388- Ebu Firas der ki: Ömer b. el-Hattab bir hutbe verip şöyle dedi:

"Ey insanlar! Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) henüz aramızdayken kimin ne olduğunu biliyorduk. Zira vahiy iniyor ve Allah bu konuda gerekenleri bildiriyordu. Şimdi ise Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat etmiş, vahiy de kesilmiştir. Artık size söylediklerimiz üzerinden sizleri bilebileceğiz. Hayırlı bir şey yaptığını gördüğümüz kişi hakkında hayır düşünür ve buna dayanarak onu severiz. Kötü bir şey yaptığını gördüğümüz kişi hakkında da kötü düşünür ve buna dayanarak ona öfke duyarız. İçinizde olan ve yalnızken yaptığınız şeyler ise sizinle Rabbiniz arasındadır. Bir zamanlar Kur'an okuyan kişilerin bununla Allah rızasını ve katındaki mükafatı umduklarını düşünürdüm. Fakat şimdi bana öyle geliyor ki bazıları Kur'an'ı insanlardan bir şeyelde etmek için okuyorlar. Sadece Allah rızası için Kur'an'ı okuyun ve amellerinizi sadece O'nun rızası için yapın. Bilin ki ben valilerimi size dininizi ve sünneti öğretsinler diye gönderiyorum; sizi dövüp mallarınıza el koysunlar diye değil! Valilerim tarafından böylesi bir şeye maruz kalan kişi onu bana şikayet etsin. Canım elinde olana yemin olsun ki böylesi bir durumda valiye kısas uygularım!"

Amr b. el-As dizlerinin üzerinde kalkıp: "Ey müminlerin emiri!

Müslümanlardan bir vali, yönettiği kişilerden birini terbiye babından dövecek olsa ona da kısası uygular mısın?" diye f6funca, Ömer: "Ömer'in canı elinde olana yemin olsun ki evet, kısas uygularım! Ona kısas uygularım!" karşılığını verdi ve şöyle devam etti: "çünkü Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bile kendine kısas uyguladığını gördüm. Sakın müslümanlardan birini dövüp küçük düşürmeyin. Askerlerin askerlik süresini uzatıp onları fitneye düşürmeyin! Haklarını ellerinden alıp onları küfre itmeyin! Askerlere ormanlık arazide mola verdirip düşmana kırdırmayın."

 

[Hasen]

 

Diğer tahric: Ebu Davud (4637) ve Nesai (8/34) rivayet ettiler.