MÜSNED-İ HANBEL

BABLAR    KONULAR    NUMARALAR

CENNET VE CEHENNEM

<< 3797 >>

13- Cehennemden Çıkan En Son Kişi ile Cennete Giren En Son Kişi

 

1. İbn Mes'ud

 

- - (-)

29082 (1)- Abdullah b. Mes'üd der ki: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Cennete en son girecek kiş i, Sırat üzerinde bazen sürünenı bazen yürüyen; bazen de ateş tarafından yüzü yalanan bir adam olacaktır. Ateşi geçtikten sonra da arkasına bakıp: ''Beni senden kurtaran Allah pek yücedir. Zira Allah bana öyle bir şey verdi ki, böylesini ne öncekilere, ne de sonrakilere vermiştir'' diyecektir. Önüne bir ağaç çıkarılınca ona bakıp: ''Rabbim! Beni bu ağaca yaklaştır da altında gölgeleneyimı suyundan içeyim'' der. Allah: ''Ey kulum! Seni bu ağaca yaklaştıracak olsam sen başkasını da istersin'' buyurur. Adam da: ''Hayır ya Rabbi!'' der ve başka bir şey istemeyeceğine dair söz verir. Ancak Rabbi onun başka bir şey daha isteyeceğini biliyordur, zira daha sonra karşılarında sabredemeyeceği şeyler görecektir.

Onu ağaca yaklaştırır ve adam ağacın gölgesinde gölgelenirı suyundan içer.

Sonra kendisine daha güzel bir ağaç gösterilir. Adam: ''Rabbim! Beni bu ağaca yaklaştır da altında gölgeleneyim ve suyundan içeyim'' deyince, Allah ona: ''Ey kulum! Başka bir şey istemeyeceğine dair bana söz vermedin mi?'' buyurur. Adam: ''Rabbim! Bunu yap, başka da bir şey istemeyeceğim'' der ve bu konuda ona söz verir. Ancak Rabbi onun başka bir şey daha isteyeceğini biliyordur. Yine onu ağaca yaklaştırır.

Cennet kapısının yanında adamın karşısına önceki iki ağaçtan da güzel bir ağaç daha çıkarılır. ''Rabbim! Beni bu ağaca yaklaştır da altında gölgeleneyim ve suyundan içeyim'' der. Allah ona: ''Ey kulum! Başka bir şey istemeyeceğine dair bana söz vermedin mi?'' diye sorunca, adam: ''Rabbim! Beni bu ağaca yaklaştırı başka da bir şey istemeyeceğim'' der ve bu konuda ona söz verir. Ancak Rabbi onun başka bir şey daha isteyeceğini biliyordur, zira daha sonra karşılarında sabredemeyeceği şeyler görecektir. Onu o ağaca da yaklaştırır.

Adam ağaca yaklaştırılınca içerden cennet ahalisinin seslerini işitir ve: ''Rabbim! Cennet! Cenneti de istiyorum'' demeye başlar. Allah: ''Ey kulum! Benden başka bir şey istemeyeceğine dair söz vermemiş miydin?'' diye sorunca, adam: ''Rabbim! Beni de cennete sok'' der. Allah: ''Ey kulum! İsteklerinden beni ne kurtarır? Sana dünyayı ve on katı kadarını daha versem razı olur musun?'' buyurunca, adam: ''Sen ki izzetin Rabbisin! Benimle alay mı ediyorsun?'' karşılığını verir. ''

Enes der ki: Burada Abdullah b. Mes'üd güldü ve: "Neden güldüğümü sormayacak mısınız?" dedi. Ona: "Neden güldün?" diye sorduklarında ise şöyle dedi: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu anlatırken bu şekilde güldü ve bize: ''Neden güldüğümü sormayacak mısınız?'' diye sordu. Ona: ''Ey Allah'ın Resulü! Neden gülüyorsun?'' diye sorulunca da: ''Adam: ''Sen ki izzetin Rabbisin! Benimle alay mı ediyorsun?'' dediği zaman Rabbinin de gülmesinden dolayı gülüyorum'' buyurdu."

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Müslim (1/68, 69) rivayet etti.

 

 

 

29083 (2)- Abdullah b. Mes'ud'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: ''Cennete en son girecekler ile cehennemden en son çıkacakları biliyorum. Cehennemden çıkacak en son kişi,oradan emekleyerek çıkar. Allah ona: ''Git ve cennete gir!'' buyurunca, adam cennete gelecek, ancak cenneti sanki doluymuş gibi görecek. Bunun üzerine dönüp: ''Rabbim! Cennetin dolu olduğunu gördüm'' diyecek. Allah ona tekrar: ''Git ve cennete gir!'' buyuracak. Adam cennete gidecek, ama yine onu doluymuş gibi görecek. Tekrar Allah'a dönüp: ''Rabbim! Cennetin dolu olduğunu gördüm'' diyecek. Allah ona tekrar: ''Git ve cennete gir!'' buyuracak. Adam cennete gidecek, ama yine onu doluymuş gibi görecek. Tekrar Allah'a dönüp: ''Rabbim! Cennetin dolu olduğunu gördüm'' diyecek. Bu şekilde üç defa döndükten sonra Allah ona: ''Git! Orada sana dünya ve yanında on katı kadarı daha senindir'' buyuracak. Adam: ''Sen ki gerçek hükümransın! Benimle alay mı ediyorsun? Yoksa bana gülüyor musun?'' diyecek. ''

İbn Mes'ud der ki: "Cennette en aşağı konumda olan kişinin de bu adam olduğu söylenirdi."

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Buhari (11/385), Müslim (1/68) ve İbn Mace (4795) rivayet ettiler.

 

 

 

29084 (3)- Abdullah'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: ''Cehennemliklerden olup da cehennemden en son çıkacak kişiyi biliyorum. Bu kişi cehennemden sürünerek çıkar. Kendisine: ''Git ve cennete gir'' denilir. Adam gidip cennete girer. Ancak insanların her yerde yerleşmiş olduklarını görünce geri döner ve: ''Rabbim! İnsanlar her yeri almışlar'' der. Allah ona: ''Şöyle şöyle yaptığın zamanları hatırlıyor musun?'' diye sorunca, adam: ''Evet!'' karşılığını verir. Bunun üzerine kendisine: ''Dile!'' denilir. Adam almak istediklerini dileyince kendisine: ''Dilediklerin ile dünyanın on katı kadarı senindir'' denilir. Ancak adam (şaşkınlıkla): ''Sen ki her şeyin hükümranısın! Benimle alay mı ediyorsun?'' der''

Abdullah der ki: "Bunun söylerken Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in, azı dişleri görünecek kadar güldüğünü gördüm."

 

[Sahih]

 

 

 

29085 (4)- İbn Mes'ud'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: ''Cennete en son girecek kişi, bazen yürüyenı bazen sürünen ve bazen de ateş tarafından yüzü yalanan bir adam olacaktır. Ateşi geçtikten sonra da arkasına bakıp: ''Beni senden kurtaran Allah pek yücedir. Zira Allah bana öyle bir şey verdi ki, böylesini ne öncekilere, ne de sonrakilere vermiştir'' der. Önüne bir ağaç çıkarılacak ve adam: ''Rabbim! Beni bu ağaca yaklaştır da altında gölgeleneyimı suyundan içeyim'' der. Allah: ''Ey Ademoğlu! Şayet sana bu ağacı verecek olsam sen başkasını da istersin'' buyurur. Adam da: ''Hayır ya Rabbi!'' der ve başka bir şey istemeyeceğine dair söz verir. Rabbi bu konuda onu mazur görecektir, zira daha sonra karşılarında sabredemeyeceği şeyler görecektir.

Onu ağaca yaklaştırır ve adam ağacın gölgesinde gölgelenirı suyundan içer.

Sonra kendisine daha güzel bir ağaç gösterilir. Adam: ''Rabbim! Beni bu ağaca yaklaştır da altında gölgeleneyim ve suyundan içeyim. Başka da bir şey istemeyeceğim!'' der. Allah ona: ''Ey Ademoğlu! İlk ağaçtan başka bir şey istemeyeceğine dair bana söz vermedin mi? Ancak seni buna da yaklaştırsam sen başka şey de istersin!'' buyurur. Ancak adam başka bir şey istemeyeceğine dair bir daha söz verir. Rabbi bu konuda onu mazur görecektir, zira daha sonra karşılarında sabredemeyeceği şeyler görecektir. Yine onu ağaca yaklaştırır. Adam ağacın altında gölgelenir ve suyundan içer.

Cennet kapısının yanında adamın karşısına önceki iki ağaçtan da güzel bir ağaç daha çıkarılır. ''Rabbim! Beni bu ağaca yaklaştır da altında gölgeleneyim ve suyundan içeyim. Başka da bir şey istemeyeceğim!'' der. Allah ona: ''Ey Ademoğlu! Başka bir şey istemeyeceğine dair bana söz vermedin mi?'' diye sorunca, adam: ''Rabbim! Evet vermiştim. Ama bundan başka da bir şey istemeyeceğim!'' der. Allah: ''şayet seni bu ağaca yaklaştıracak olsam sen başkasını da istersin'' buyurunca, adam başka bir şey istemeyeceğine dair söz verır. Rabbi yine bu konuda onu mazur görür, zira daha sonra karşılarında sabredemeyeceği şeyler görecektir. Onu ağaca yaklaştırır.

Adam ağaca yaklaştırılınca içerden cennet ahalisinin seslerini işitir. ''Rabbim!

Beni de içeriye all'' der. Allah: ''Ey Ademoğlu! İsteklerinden beni ne kurtarır? Sana dünyayı ve on katı kadarını daha versem razı olur musun?'' buyurur. Adam: ''Sen ki alemlerin Rabbisin! Benimle alay mı ediyorsun?'' karşılığını verir. ''

Enes der ki: Burada İbn Mes'üd güldü ve: "Neden güldüğümü sormayacak mısınız?" dedi. Ona: "Neden güldün?" diye sorduklarında da şöyle dedi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu anlatırken bu şekilde güldü ve bize: ''Neden güldüğümü sormayacak mısınız?'' diye sordu. Ona: "Ey Allah'ın Resulü! Neden gülüyorsun?" diye sorulunca da şöyle buyurdu: lAda m: ''Sen ki alemlerin Rabbisin! Benimle alay mı ediyorsun?'' dediği zaman Rabbimin de gülmesinden dolayı gülüyorum. O zaman Rabbim ona: ''Seninle alayetmiyorum. Ancak ben her şeye kadirim'' karşılığını verecek. ''

 

[Sahih]

 

 

2. Ebu Said el-Hudri

 

- - (-)

29086 (1)- Ebu Said el-Hudri'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: ''Cennetlikler içinde derecesi en aşağı olacak kişi Allah'ın, cehenneme doğru olan yönünü cennete doğru çevirdiği kişidir. Çevrildikten sonra kendisine gölgesi olan bir ağaç gösterilir. Adam: ''Rabbim! Beni şu ağaca yaklaştır da altında gölgeleneyim!'' der. Allah: ''Bu isteğini yerine getirirsem bir şey daha isteyecek misin?'' diye sorunca da adam: ''İzzetine yemin olsun ki istemeyeceğim!'' der. Bunun üzerine adam ağaca yaklaştırılır. Ancak adama gölgesi ve meyvesi olan başka bir ağaç gösterilince yine: ''Rabbim! Beni şu ağaca yaklaştır da altında gölgeleneyimı meyvelerinden yiyeyim'' der. Allah: ''Bu isteğini yerine getirirsem daha başka bir şey isteyecek misin?'' diye sorunca da adam: ''İzzetine yemin olsun ki istemeyeceğim!'' der. Allah adamı ağaca yaklaştırır. Sonra adama gölgesi, meyvesi ve suyu olan başka bir ağaç gösterilince yine: ''Rabbim! Beni şu ağaca yaklaştır da altında gölgeleneyimı meyvelerinden yiyeyim ve suyundan içeyim'' der. Allah: ''Bu isteğini yerine getirirsem daha başka bir şey isteyecek misin?'' diye sorunca da adam: ''İzzetine yemin olsun ki artık başka bir şey istemeyeceğim!'' der. Allah adamı yine ağaca yaklaştırır.

Cennet kapısı adama görününce bu sefer: ''Rabbim! Beni cennet kapısına yaklaştır da eşiğinde durup cennet ahalisini seyredeyim'' der. Allah onu cennetin kapısına yaklaştırır. Adam cennetin ahalisini ve içindekileri görünce: ''Rabbim! Beni de cennete sok'' der. Allah onu cennete sokar. Ancak adam cennete girince: ''Bu benim! Bu da benim!'' demeye başlar. Allah ona: ''Dile ne dilersen!'' buyurur ve şunu şunu iste şeklinde de ona hatırlatmalarda bulunur. Adamın istekleri bittiğinde de Allah ona: ''Bu istediklerin ve on katı kadarı daha senindir'' buyurur. Daha sonra adam cennetteki evine girer. Yanına hurilerden olan eşleri girerler ve: ''Seni bizler için, bizi de senin için seçen Allah'a hamdolSUn'' derler.

 

Adam da: ''Bana verilenlerin benzeri hiç kimseye verilmedi'' demeye başlar. Cehennem ahalisi içinde azabı en hafıf olan kişi, ateşten ayakkabı gidirilen kişidir ki bundan dolayı beyni kaynar.''

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Müslim (384) rivayet etti.

 

 

 

29087 (2)- Ebu Said el-Hudri ile Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: ''Allah, cehennemden en son çıkacak olan iki kişiden birine: ''Ey .Ademoğlu! Bugün için ne hazırlamıştın? Hiç iyi bir amelde bulundun mu? Rahmetimi umdun mu?'' diye sorar. Adam: ''Hayır ya Rabbi!'' karşılığını verince cehenneme atılmasını emreder. Cehennem ahalisi içinde en büyük pişmanlığı da bu kişi duyacaktır. Sonra diğerine: ''Ey.Ademoğlu! Bugün için ne hazırlamıştın? Hiç iyi bir amelde bulundun mu? Rahmetimi umdun mu?'' diye sorar. Adam: ''Herhangi iyi bir amelim olmadı, ama rahmetini umdum'' karşılığını verir.

Bu adamın karşısına bir ağaç çıkarılınca: ''Rabbim! Beni bu ağaca yaklaştır da altında gölgeleneyimı meyvelerinden yiyip suyundan içeyim'' der ve başka bir şey istemeyeceğine dair de söz verir. Allah da onu o ağaca yaklaştırır. İlkinden daha güzel ve suyu daha bol bir ağaç gösterilince: ''Rabbim! Beni bu ağaca yaklaştır da altında gölgeleneyimı meyvelerinden yiyip suyundan içeyim. Başka da bir şey istemeyeceğim'' der. Allah: ''Ey .Ademoğlu! Başka bir şey istemeyeceğine dair bana söz vermemiş miydin?'' diye sorunca, adam: ''Bu ağaca yaklaştırı başka da bir şey istemeyeceğim'' der ve başka bir şey istemeyeceğine dair de söz verir. Allah da onu o ağaca yaklaştırır.

Cennetin kapısının yanında önceki iki ağaçtan daha güzel ve suyu daha bol bir ağaç gösterilince: ''Rabbim! Beni bu ağaca yaklaştır'' der. Allah onu o ağaca da yaklaştırır. Ancak adam başka bir şey istemeyeceğine dair söz de verir. Oradayken cennettekilerin seslerini duyunca kendini tutamaz ve: ''Rabbim! Cennet! Rabbim! Beni cennete sok!'' demeye başlar. Allah onu cennete soktuktan sonra: ''İste ve dile!'' buyurur. Adam dünya günlerinden üç gün boyunca istek ve dileklerde bulunur. Bilmediği şeyleri istemeyi de Allah ona ilham eder. Bu şekilde istek ve dileklerini bitirince Allah: ''İstediklerin senindir'' buyurur.''

Said b. el-Müseyyeb der ki: Ebu Said rivayet ederken son kısmı: "İstediklerin iki katıyla birlikte senindir" lafzını, Ebu Hureyre ise: "İstediklerin on katıyla birlikte senindir" lafzlilı kullandı. Bunun üzerine biri diğerine: "Sen işittiğin şekilde rivayet et, ben de işittiğim şekilde rivayet edeyim" dedi.

 

[Hasen]

 

Diğer tahric: Abd b. Humeyd (991) rivayet etti.

 

 

 

29088 (3)- Ebu Said el-Hudri ile Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: ''Allah, cehennemden en son çıkacak olan iki kişiden birine: ''Ey Ademoğlu! Bugün için ne hazırlamıştın? Hiç iyi bir amelde bulundun mu? Rahmetimi umdun mu?'' diye sorar. Adam: ''Hayır, ey Rabbim!'' karşılığını verince cehenneme atılmasını emreder. Cehennem ahalisi içinde en büyük pişmanlığı da bu kişi duyacaktır. Sonra diğerine: ''Ey Ademoğlu! Bugün için ne hazırlamıştın? Hiç iyi bir amelde bulundun mu? Rahmetimi umdun mu?'' diye sorar. Adam: ''Herhangi iyi bir amelim olmadı, ama rahmetini umdum'' karşılığını verir.

Bu adamın karşısına bir ağaç çıkarılınca: ''Rabbim! Beni bu ağaca yaklaştır da altında gölgeleneyimı meyvelerinden yiyip suyundan içeyim'' der ve başka bir şey istemeyeceğine dair de söz verir. Allah da onu o ağaca yaklaştırır. İlkinden daha güzel ve suyu daha bol bir ağaç gösterilince: ''Rabbim! Beni bu ağaca yaklaştır da altında gölgeleneyimı meyvelerinden yiyip suyundan içeyim. Başka da bir şey istemeyeceğim'' der. Allah: ''Ey Adem oğlu! Başka bir şey istemeyeceğine dair bana söz vermemiş miydin?'' diye sorunca, adam: ''Bu ağaca yaklaştırı başka da bir şey istemeyeceğim'' der ve başka bir şey istemeyeceğine dair de söz verir. Allah da onu o ağaca yaklaştırır.

Cennetin kapısının yanında önceki iki ağaçtan daha güzel ve suyu daha bol bir ağaç gösterilince: ''Rabbim! Beni bu ağaca yaklaştır'' der. Allah onu o ağaca da yaklaştırır. Ancak adam başka bir şey istemeyeceğine dair söz de verir. Oradayken cennettekilerin seslerini duyunca kendini tutamaz ve: ''Rabbim! Cennet! Rabbim! Beni cennete sok!'' demeye başlar. Allah onu cennete soktuktan sonra: ''İste ve dile!'' buyurur. Adam dünya günlerinden üç gün boyunca istek ve dileklerde bulunur. Bilmediği şeyleri istemeyi de Allah ona ilham eder. Bu şekilde istek ve dileklerini bitirince Allah: ''İstediklerin senindir'' buyurur.''

Said b. el-Müseyyeb der ki: Ebu Said rivayet ederken son kısmı: ''İstediklerin iki katıyla birlikte senindir'' lafzını, Ebu Hureyre ise: ''İstediklerin on katıyla birlikte senindir'' lafzını kullandı. Bunun üzerine biri diğerine: "Sen işittiğin şekilde rivayet et, ben de işittiğim şekilde rivayet edeyim" dedi.

 

[Hasen]

 

 

3. Enes b. Malik

 

- - (-)

29089- Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: ''Cehennemde bulunanlardan bir kul bin yıl boyunca: ''Ey Hannan! Ey Mennan!'' diye seslenip durur. Sonunda Allah, Cebrail'e: ''Git ve benim bu kulumu bana getir'' buyurur. Cebrail gittiğinde tüm cehennem ahalisinin yüz üstü yere kapanıp ağladığını görür. Rabbine geri dönüp bunu anlattığında: ''O kulum fı"lan yerdedir. Git ve bana onu getir'' buyurur. Cebrail onu getirip Rabbinin huzurunda durdurur. Allah ona: ''Ey kulum! Yerini ve mekanını nasıl buldun?'' diye sorunca, kul: ''Ey Rabbim! En kötü yer ve en kötü mekan olarak gördüm'' der. Bunun üzerine Allah: ''Kulumu yerine geri götürün'' buyurur. Kul: ''Rabbim! Beni oradan çıkarttıktan sonra oraya geri döndüreceğini ummuyordum'' deyince, Allah: ''Kulumu bırakın'' buyurur. ''

 

[Hasen]

 

Heysemi (18559) der ki: "Ahmed ve Ebu Ya'la rivayet ettiler. Ebu Zilal dışındaki ravileri Sahih'in ravileridir. Çoğunluk onu zayıf bulmuş, İbn Hibban ise güvenilir olduğunu söylemiştir."