ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

NİSA

134

مَّن كَانَ يُرِيدُ ثَوَابَ الدُّنْيَا فَعِندَ

اللّهِ ثَوَابُ الدُّنْيَا وَالآخِرَةِ وَكَانَ اللّهُ سَمِيعاً بَصِيراً

 

134. Kim dünya sevabını isterse bilsin ki, dünyanın da ahiretin de sevabı Allah'ın nezdindedir. Allah herşeyi işitendir, görendir.

 

Yani, kim ahireti elde etmek arzusuyla Allah'ın farz kıldığı şeyleri gereği gibi yerine getirecek olursa, Allah ahirette bunun mükafatını ona verir. Her kim dünyalık elde etmek arzusuyla amel ederse, Allah ona da dünyada takdir ettiği kadarını verir, ahirette ise onun bir mükafatı olmaz. Çünkü Allah'tan başkası için amel etmiştir.

 

Nitekim Yüce Allah bir başka yerde şöyle buyurmaktadır: "Ve onun ahirette hiç bir payı da yoktur." (eş-Şura, 20); "İşte onlar, ahirette ateşten başka hiçbir payları olmayanlardır" (Hud, 16) Böyle bir açıklama, ayet-i kerime ile münafık ve kafirlerin kast edilmiş olması halinde uygundur. Taberi'nin tercihi de budur.

 

Rivayete göre, müşrikler Kıyamete iman etmezler. Yüce Allah'a da dünya hayatında kendilerine genişlik versin ve dünyada hoşlarına gitmeyen şeyleri üzerlerinden kaldırsın diye yaklaşmaya çalışırlardı.

 

Bunun üzerine aziz ve celil olan Allah da: "Kim dünya sevabını (mükafatını) isterse, bilsin ki dünyanın da ahiretin de sevabı Allah'ın nezdindedir. Allah her şeyi işitendir, görendir" buyruğunu indirdi. Yani, onların söylediklerini işitendir, içlerinde gizlediklerini de görendir.

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Nisa 135

 

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR