A’RAF 6 / 7 |
فَلَنَسْأَلَنَّ
الَّذِينَ
أُرْسِلَ
إِلَيْهِمْ
وَلَنَسْأَلَنَّ
الْمُرْسَلِينَ
{6} فَلَنَقُصَّنَّ
عَلَيْهِم
بِعِلْمٍ
وَمَا
كُنَّا
غَآئِبِينَ {7} |
6.
Andolsun ki, kendilerine peygamber gönderilenlere de soracağız, gönderilen
peygamberlere de soracağız.
7. Ve
Biz, onlara bilerek anlatacağız, Biz gaipler değiliz.
Yüce Allah'ın:
"Andolsun ki, kendilerine peygamber gönderilenlere de soracağız"
buyruğu, kafirlerin hesaba çekileceklerine bir delildir. Yine Kur'an-ı Kerim'de
şöyle buyrulmaktadır: "Sonra da onların hesabı muhakkak Bize ait
olacaktır.'' (el-Casiye, 26) Kasas Suresi'nde de şöyle buyrulmaktadır:
"Günahkarlara günahlarından sorulmaz.'' (el-Kasas, 78) Azapta yerlerini
aldıktan sonra onlara günahları sorulmuyacaktır, demektir.
Çünkü, ahiretin değişik
konumları vardır. Kimi yerlerde hesap için sorgulanacaklar, kimi yerlerde de
kendilerine soru sorulmuyacaktır. Onlara soru sormak ise, yaptıklarını itiraf
ettirmek, azarlama ve rüsvay etmek için olacaktır. Peygamberlere soru sormak
ise, onların söylediklerini tanık göstermek ve açıkça ifade etmek içindir.
Yani, kavimlerinin kendilerine ne şekilde cevap verdiklerini ortaya çıkarmak
için olacaktır. Bu da -ileride görüleceği gibi- Yüce Allah'ın: "Ta kİ, o
doğru sözlü kimselere (peygamberlere), doğrulukları hakkında soru sorsun''
(el-Ahzab, 8) buyruğunun anlamını ifade etmektedir.
Şöyle de açıklanmıştır:
"Andolsun ki, kendilerine gönderilenlere de soracağız." Yani, Biz
(kendilerine risalet gönderilen) peygamberlere soracağız demektir. "Elçi
olarak gönderilenlere de soracağız" da peygamberlere gönderilen meleklere
soracağız, demektir.
"Andolsun ki,
soracağız" buyruğundaki "lam" harfi kasem içindir. Gerçek anlamı
ise, te'kiddir. Yine: "Ve Biz onlara bilerek anlatacağız"
buyruğundaki "lam" da böyledir. İbn Abbas der ki: (Amel defterlerinde
yazılanlar) onların aleyhlerine konuşacaktır.
"Biz gaipler
değiliz." Yani, onların amellerine tanık kimseleriz. Ayet-i kerime, Yüce
Allah'ın, kendine has bir ilim ile alim olduğuna delildir.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN