A’RAF 82 / 83 |
وَمَا
كَانَ
جَوَابَ
قَوْمِهِ
إِلاَّ أَن قَالُواْ
أَخْرِجُوهُم
مِّن قَرْيَتِكُمْ
إِنَّهُمْ
أُنَاسٌ
يَتَطَهَّرُونَ
{82} فَأَنجَيْنَاهُ
وَأَهْلَهُ إِلاَّ
امْرَأَتَهُ
كَانَتْ
مِنَ
الْغَابِرِينَ
{83} |
82.
Kavminin cevabı yalnızca: "Çıkarın onları ülkenizden. Çünkü onlar, fazla
temiz kalmak isteyen insanlarmış" demek oldu.
83. Bunun
üzerine Biz de hem onu, hem ehlini kurtardık. Ancak karısı geride kalıp helak
edilenlerden oldu.
Yüce Allah'ın:
"Kavminin cevabı yalnızca: Çıkarın onları. .. " yani, Lüt'u ve ona
tabi olanları. "Çünkü onlar, fazla temiz kalmak isteyen insanlarmış"
buyruğu, onlar bu işi yapmaktan uzak durmaya çalışan kimselermiş, demektir.
"Adam temiz kalmaya
çalıştı" ifadesi, günahtan kendisini sakındırdı anlamına gelir. Katade der
ki: Allah'a yemin ederim onları, ayıp olmıyan bir şeyden dolayı ayıplamaya
çalıştılar.
"Geride kalıp helak
edilenlerden" yani, Allah'ın azabı içerisinde kalanlardan
"oldu." Bu açıklamayı İbn Abbas ve Katade yapmıştır. (...) tabiri,
hem geçip gitti, hem kaldı anlamında kullanılan zıt anlamlı kelimelerdendir.
Kimisi de geçip gitti anlamı, noktasız "ayn" ile kullanılması
halindedir. Kaldı anlamı ise, noktalı "ğayn" iledir, demektedir. Bu
açıklamayı da İbn Faris, ''el-Mücmel adlı eserinde nakletmektedir.
ez-Zeccac ise,
"Geride kalıp helak edilenlerden" yani, kurtuluştan uzak kalan,
kurtulanlar arasında hazır bulunmayanlardan oldu, demektir.
Bunun, ömrünün uzunluğu
dolayısıyla kalanlardan oldu, anlamına geldiği de söylenmiştir. en-Nehhas der
ki: Ebu Ubeyde buradaki buyruğunun; o, ömrü oldukça uzun kimselerdendi, yani o,
oldukça kocamış, yaşlanmıştı, anlamına geldiği kanaatindedir. Sözlükte ise bu
kelime, çoğunlukla kalıcı, kalan anlamına kullanılır. Şair recez vezninde şöyle
demektedir: "Yüce ilahımız geçeni de kalanı (geleceği) de ona mağfiret
ettiğinden beri Muhammed asla gevşeklik göstermedi,"
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN