ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

YUNUS

3

إِنَّ رَبَّكُمُ اللّهُ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ

فِي سِتَّةِ أَيَّامٍ ثُمَّ اسْتَوَى عَلَى الْعَرْشِ يُدَبِّرُ الأَمْرَ مَا مِن شَفِيعٍ

إِلاَّ مِن بَعْدِ إِذْنِهِ ذَلِكُمُ اللّهُ رَبُّكُمْ فَاعْبُدُوهُ أَفَلاَ تَذَكَّرُونَ

 

3. Şüphesiz ki sizin Rabbiniz gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra arş üzerinde istiva eden / hükümran olan, işleri yerli yerince yöneten Allah'tır. O'nun izni olmadıkça hiçbir kimse şefaatçi olamaz. İşte Rabbiniz olan Allah budur. O halde O'na ibadet edin. Artık iyice düşünmez misiniz?

 

"Şüphesiz ki sizin Rabbiniz gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra arş üzerinde istiva eden / hükümran olan" buyruğuna dair açıklamalar daha önceden el-A'raf Süresi'nde (54. ayetin tefsirinde) geçmiş bulunmaktadır.

 

"İşleri yerli yerince yöneten Allah'tır" buyruğu hakkında Mücahid dedi ki: İşler hakkında hüküm ve kazasını veren ve takdir eden yalnızca O'dur.

 

İbn Abbas da der ki: Yarattıklarının yönetiminde hiçbir kimse O'na ortak değildir.

İşlere dair emirleri gönderen O'dur diye açıklandığı gibi, emirlerini indiren O'dur diye de açıklanmıştır. Emirlerini verir ve yerine getirir, diye de açıklanmıştır. Anlamlar birbirlerine yakındır. Hz. Cebrail vahiy işiyle, Mikail yağış ile, İsrafil Sür ile, Azrail de ruhların kabzedilmesiyle görevlidir.

 

"Tedbir: Yerli yerince yönetmek"in hakikat anlamı, işleri sonuçlarının hükümlerine uygun olarak hakettikleri mertebelere indirmek, hakettikleri yere koymak demektir. Bu kelimenin türediği kök; (...) dir. "İş (emr)" ise, işler türünün cins ismidir.

 

''O'nun izni olmadıkça hiçbir kimse şefaatçi olamaz" buyruğundaki; 'Hiç bir kimse şefaatçi olamaz" buyruğu ref' mahallindedir ve -harf-i cersiz kullanılmış gibi- (...) anlamındadır.

 

"Şefaat" in anlamına dair açıklamalar daha önceden Bakara Süresi'nde (255. ayetin tefsirinde) geçmiş bulunmaktadır. Peygamber olsun, başkası olsun, Yüce Allah'ın izni olmadıkça hiçbir kimse şefaatte bulunamaz. İşte bu, kafirlerin Allah'tan başka ibadet ettikleri varlıklar hakkında söyledikleri:

 

"Bunlar, Allah katında bizim şefaatçilerimizdir" (Yunus, 18) şeklindeki sözlerini reddetmektedir. Yüce Allah, kendisinin izni olmaksızın hiçbir kimsenin hiç bir kimseye şefaat edemeyeceğini onlara bildirmektedir. Peki, akılsız putların şefaati nasıl umulabilir?

 

"İşte Rabbiniz olan Allah budur." Yani, göklerin ve yerin yaratılması gibi bütün bu şeyleri yaratan, yapan, kendisinden başka hiçbir Rab bulunmayan Rabbiniz O'dur, başkası olamaz.

"O halde O'na ibadet edin." O'nu tevhid edin ve ibadeti yalnızca O'na halis kılın. "Artık iyice düşünmez misiniz?" Bütün bunlar O'nun yarattığını düşünerek, bunları O'nun Rububiyetine delil görmez misiniz?

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Yunus 4

 

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR