KEHF 4 / 5 |
وَيُنذِرَ
الَّذِينَ
قَالُوا
اتَّخَذَ اللَّهُ
وَلَداً {4} مَّا
لَهُم بِهِ
مِنْ عِلْمٍ
وَلَا
لِآبَائِهِمْ
كَبُرَتْ
كَلِمَةً
تَخْرُجُ
مِنْ أَفْوَاهِهِمْ
إِن
يَقُولُونَ
إِلَّا كَذِباً
{5} |
4. Ve:
"Allah, çocuk edindi" diyenleri uyarmak için (indirmiştir).
5.
onların da, atalarının da buna dair hiç bir bilgisi yoktur. Ağızlarından çıkan
bu söz ne büyük! Onlar ancak yalan söylerler.
"Ve: Allah, çocuk edindi,
diyenleri uyarmak için" buyruğunda sözkonusu edilenler yahudilerdir.
Onlar, Uzeyr Allah'ın oğludur, demişlerdir. Hıristiyanlar: Mesih Allah'ın
oğludur, dediler. Kureyşliler de: Melekler Allah'ın kızlarıdır, dediler.
Surenin baştarafındaki uyarıp korkutmak umumidir. Bu ise, Allah'ın oğlu vardır,
diyen kimseler hakkında özel bir korkutup uyarmadır.
"onların da,
atalarının" geçmişlerinin "da buna dair hiç bir bilgisi yoktur."
Onlar, bu sözlerini bilerek söylemiyorlar. Çünkü onlar, herhangi bir delile
bağlı olmaksızın geçmişlerini taklid ederek bu iddiada bulunmuşlardır.
"Ağızlarından çıkan
bu söz ne büyük!" buyruğundaki: "Söz" kelimesi temyiz olarak
nasb edilmiştir. Bu söz, söz olarak ne büyüktür! demektir. el-Hasen, Mücahid,
Yahya b. Ya'mer ve İbn İshak ise bunu merfu' olarak okumuşlardır. Yani, o söz
çok büyüktür, demek olup, kastedilen de onların Allah çocuk edindi, şeklindeki
iddialarıdır. Bu kıraate göre ayrıca hazf edilmiş kelime takdirine gerek
yoktur. Bir şey, büyük ve azametli olduğu takdirde; (...) denilir. (...) ise,
adam yaşlandı, anlamındadır.
"Ağızlarından çıkan
bu söz" ifadesi ise sıfat mahallindedir.
"Onlar, ancak yalan
söylerler" yalandan başka bir şey söylemezler.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN