الفهم
والقضاء
والتدبير فيه
والحكم
بالاستدلال
16- Konuyu iyice
Anlamak ve Çıkarımlarda Bulunarak Hüküm Vermek
أخبرنا عمرو
بن منصور قال
ثنا محمد بن
عبد الله
الرقاشي قال
ثنا المعتمر
عن عمران بن
جرير قال ثنا
بن عصيد عن
بشير بن نهيك
عن أبي هريرة
عن النبي صلى
الله عليه
وسلم قال
اختصمت امرأتان
إلى سليمان بن
داود عليهما
السلام في ولد
كل واحدة
منهما تزعم أنها
ولدته فقال
نبي الله صلى
الله عليه
وسلم هاتوا
السكين حتى
نقطعه بينهما
قالت إحداهما
بل أدعه لها
وكانت الأخرى
رضيت فقال لو
كان ابنك لم
ترضي أن يقطع
فقضى به
للأخرى
[-: 5918 :-] Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem): "Bir çocuk konusunda
iki kadın Süleyman b. Davud'un huzurunda davalaştılar. Her iki kadın da çocuğun
kendisinin olduğunu iddia ediyordu. Allah'ın Peygamberi: «Bıçak getirin de
çocuğu iki parçaya bölelim ve her bir parçasını birine verelim» deyince,
kadınlardan biri: «Hayır kesme! Ben çocuğu ona bırakıyorum» karşılığını verdi.
Diğer kadın ise bu kesme işine razı olmuştu. Bunun üzerine Süleyman
(cıleyhisselcım), kesme işini kabul eden kadına: «Şayet gerçekten oğlun olsaydı
onun kesilmesine razı olmazdım> dedi ve çocuğu diğer kadına verdi" buyurdu.
Tuhfe: 12220.
Diğer tahric: Hadisi
Buhari (3427, 67869), Müslim (1720), Ahmed, Müsned (8280) ve İbn Hibban (5066)
rivayet etmişlerdir.
التوسعة
للحاكم في أن
يقول للشيء
الذي لا يفعله
أفعل ليستبين
له الحق
17- Gerçeği Ortaya
Çıkarmak Adına Hakimin Bazen Yapmayacağı Şeyleri Yapacağını Söylemesi
أخبرنا
الربيع بن
سليمان قال
حدثنا شعيب بن
الليث قال
حدثنا الليث
عن بن عجلان
عن أبي الزناد
عن الأعرج عن
أبي هريرة عن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم أنه قال
خرجت امرأتان
معهما صبيان
لهما فعدا
الذئب على
إحداهما فأخذ
ولدها فأصبحتا
تختصمان في
الصبي الباقي
اختصمتا إلى أبي
داود النبي
عليه السلام
فقضى به
للكبرى منهما
فمرتا على
سليمان فقال
كيف أمركما
فقصتا عليه
فقال ائتوني
بالسكين أشق
الغلام بينهما
فقالت الصغرى
أتشقه قال نعم
فقالت لا تفعل
حظي منه لها
فقال هو ابنك
فقضى به لها
[-: 5919 :-] Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):
"Her biri yanında
bir erkek çocuğuyla birlikte iki kadın kasaba dışına çıktılar. Kadınlardan
birine kurt saldırdı ve çocuğunu kap ıp kaçtı. Kalan çocuk konusunda da
tartışmaya başladılar. Anlaşamayınca da Davud,un (aleyhisselam) huzuruna
çıktılar. Davud (aleyhisselam) da çocuğu kadınlardan büyük olana verdi. Oradan
çıkarken Süleyman'la (aleyhisselam) karşılaştılar. Süleyman (aleyhisselam):
«Sorununuz ne?» diye sorunca, olayı anlattılar. «Bıçak getirin de çocuğu iki
parçaya bölelim ve her bir parçasını birine verelim» deyince, kadınlardan küçük
olanı: «Hayır kesme! Ben çocuktaki payımı ona bırakıyorum» karşılığını verdi.
Bunun üzerine Süleyman (aleyhisselam) küçük kadına: «Çocuk senindir» dedi ve çocuğu
ona verdi" buyurdu.
Mücteba: 8/236; Tuhfe:
13867.
Diğer tahric: Hadisi
Buhari (3427, 67869), Müslim (1720), Ahmed, Müsned (8280) ve İbn Hibban (5066)
rivayet etmişlerdir.
باب
الحكم بخلاف
ما يعترف به
المحكوم له
إذا تبين
للحاكم أن
الحق غير ما
اعترف به
18- Hakim Aksinin
Doğru Olduğu Kanaatine Vardığı Zaman Edilen itirafın Tersi Hüküm Verebilir
أخبرنا
المغيرة بن
عبد الرحمن
قال حدثنا مسكين
بن بكير قال
حدثنا شعيب بن
أبي حمزة عن
أبي الزناد عن
الأعرج عن أبي
هريرة عن
النبي صلى الله
عليه وسلم قال
خرجت امرأتان
معهما
ولداهما فأخذ
الذئب أحدهما
فاختصمتا في
الولد إلى
داود النبي
عليه السلام
فقضى به للكبرى
منهما فمرتا
على سليمان
عليه السلام
فقال كيف قضى
بينكما قال
قضى به للكبرى
قال سليمان اقطعوه
نصفين لهذه
نصف ولهذه نصف
فقالت الكبرى
نعم اقطعوه
وقالت الصغرى
لا تقطعه هو
ولدها فقضى به
للتي أبت أن
تقطعه
[-: 5920 :-] Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):
"Her biri yanında
bir erkek çocuğuyla birlikte iki kadın kasaba dışına çıktılar. Kurt saldırınca
kadınlardan birinin çocuğunu kapıp gitti. Kalan çocuk konusunda Davud'un (a.s.)
huzurunda davalaştılar. Davud (a.s.) da çocuğu kadınlardan büyük olana verdi.
Oradan çıkıp Süleyman'la (a.s.) karşılaştıklarında onlara: «Aranızda nasıl
hüküm verdi?» diye sordu. «Çocuğu büyük olanımıza verdi» karşılığını verdiler.
Süleyman (a.s.): «Çocuğu kesip ikiye bölün ve her bir yansını birine verin»
deyince, büyük olan kadın: «Olur, kesin» karşılığını verdi. Küçük kadın ise:
"Hayır! Onu kesmeyin! Çocuk onundur" deyince, Süleyman (a.s.) çocuğu,
kesilmesine razı olmayan kadına verdi" buyurdu:
Mücteb8: 8/236; Tuhfe:
13728.
باب
نقض الحاكم ما
حكم به غيره
ممن هو مثله
أو أجل منه
19- Bir Hakimin,
Emsali veya Daha Üstün Olan Başka Bir Hakimin Verdiği Hükmü Bozması
أخبرنا
عمران بن بكار
الحمصي بن
راشد قال حدثنا
علي بن عياش
قال حدثنا
شعيب قال
حدثني أبو الزناد
مما حدثه عبد
الرحمن
الأعرج مما
ذكر أنه سمع
أبا هريرة
يحدثه به عن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال وقال
بينما
امرأتان
معهما
ابناهما جاء
الذئب فذهب بابن
إحداهما
فقالت هذه
لصاحبتها
إنما ذهب بابنك
وقالت الأخرى
إنما ذهب
بابنك
فتحاكمتا إلى
داود عليه
السلام فقضى
به للكبرى
فخرجتا إلى
سليمان بن
داود عليهما
السلام
فأخبرتاه فقال
ائتوني
بالسكين أشقه
بينهما فقالت
الصغرى لا
تفعل يرحمك
الله هو ابنها
فقضى به
للصغرى قال
أبو هريرة
والله ما سمعت
بالسكين قط
إلا يومئذ ما
كنا نقول إلا
المدية
[-: 5921 :-] Ebu Hureyre, Nebi
(sallallahu aleyhi ve sellem)'den: "Bir defasında her birinin yanında
çocuğu bulunan iki kadına kurt saldırdı ve çocuklardan birini kap ıp gitti.
Kadınlardan biri diğerine: «Kurt senin çocuğu götürdü!» derken, diğeri: «Hayır!
Asıl senin çocuğunu götürdü» demeye başladı. Davud'un (a.s.) huzurunda
davalaştıklarında çocuğun büyük olan kadına verilmesine hükmetti. Ardından
Davud'un oğlu Süleyman'ın yanına gidip ona da durumu anlattılar. Süleyman
(a.s.): «Bana bir bıçak getirin de çocuğu onlara ikiye böleyim!» deyince, küçük
olan kadın: «Allah sana merhamet etsin! Bunu yapma! Çocuk onun olsun»
karşılığını verdi. Bunun üzerine Süleyman (aleyhisselam) çocuğu küçük olan
kadına verdi" buyurduğunu nakleder.
Ebu Hureyre der ki:
Sikkin (bıçak) ismini de ilk defa bu vesileyle işitmiş oldum. Çünkü biz ona
"Mudye" derdik.
Mücteba: 8/234; Tuhfe:
13728.