NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’L-KADA

<< 1701 >>

الفهم والقضاء والتدبير فيه والحكم بالاستدلال

16- Konuyu iyice Anlamak ve Çıkarımlarda Bulunarak Hüküm Vermek

 

أخبرنا عمرو بن منصور قال ثنا محمد بن عبد الله الرقاشي قال ثنا المعتمر عن عمران بن جرير قال ثنا بن عصيد عن بشير بن نهيك عن أبي هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال اختصمت امرأتان إلى سليمان بن داود عليهما السلام في ولد كل واحدة منهما تزعم أنها ولدته فقال نبي الله صلى الله عليه وسلم هاتوا السكين حتى نقطعه بينهما قالت إحداهما بل أدعه لها وكانت الأخرى رضيت فقال لو كان ابنك لم ترضي أن يقطع فقضى به للأخرى

 

[-: 5918 :-] Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem): "Bir çocuk konusunda iki kadın Süleyman b. Davud'un huzurunda davalaştılar. Her iki kadın da çocuğun kendisinin olduğunu iddia ediyordu. Allah'ın Peygamberi: «Bıçak getirin de çocuğu iki parçaya bölelim ve her bir parçasını birine verelim» deyince, kadınlardan biri: «Hayır kesme! Ben çocuğu ona bırakıyorum» karşılığını verdi. Diğer kadın ise bu kesme işine razı olmuştu. Bunun üzerine Süleyman (cıleyhisselcım), kesme işini kabul eden kadına: «Şayet gerçekten oğlun olsaydı onun kesilmesine razı olmazdım> dedi ve çocuğu diğer kadına verdi" buyurdu.

 

Tuhfe: 12220.

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (3427, 67869), Müslim (1720), Ahmed, Müsned (8280) ve İbn Hibban (5066) rivayet etmişlerdir.

 

 

التوسعة للحاكم في أن يقول للشيء الذي لا يفعله أفعل ليستبين له الحق

17- Gerçeği Ortaya Çıkarmak Adına Hakimin Bazen Yapmayacağı Şeyleri Yapacağını Söylemesi

 

أخبرنا الربيع بن سليمان قال حدثنا شعيب بن الليث قال حدثنا الليث عن بن عجلان عن أبي الزناد عن الأعرج عن أبي هريرة عن رسول الله صلى الله عليه وسلم أنه قال خرجت امرأتان معهما صبيان لهما فعدا الذئب على إحداهما فأخذ ولدها فأصبحتا تختصمان في الصبي الباقي اختصمتا إلى أبي داود النبي عليه السلام فقضى به للكبرى منهما فمرتا على سليمان فقال كيف أمركما فقصتا عليه فقال ائتوني بالسكين أشق الغلام بينهما فقالت الصغرى أتشقه قال نعم فقالت لا تفعل حظي منه لها فقال هو ابنك فقضى به لها

 

[-: 5919 :-] Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):

"Her biri yanında bir erkek çocuğuyla birlikte iki kadın kasaba dışına çıktılar. Kadınlardan birine kurt saldırdı ve çocuğunu kap ıp kaçtı. Kalan çocuk konusunda da tartışmaya başladılar. Anlaşamayınca da Davud,un (aleyhisselam) huzuruna çıktılar. Davud (aleyhisselam) da çocuğu kadınlardan büyük olana verdi. Oradan çıkarken Süleyman'la (aleyhisselam) karşılaştılar. Süleyman (aleyhisselam): «Sorununuz ne?» diye sorunca, olayı anlattılar. «Bıçak getirin de çocuğu iki parçaya bölelim ve her bir parçasını birine verelim» deyince, kadınlardan küçük olanı: «Hayır kesme! Ben çocuktaki payımı ona bırakıyorum» karşılığını verdi. Bunun üzerine Süleyman (aleyhisselam) küçük kadına: «Çocuk senindir» dedi ve çocuğu ona verdi" buyurdu.

 

Mücteba: 8/236; Tuhfe: 13867.

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (3427, 67869), Müslim (1720), Ahmed, Müsned (8280) ve İbn Hibban (5066) rivayet etmişlerdir.

 

 

باب الحكم بخلاف ما يعترف به المحكوم له إذا تبين للحاكم أن الحق غير ما اعترف به

18- Hakim Aksinin Doğru Olduğu Kanaatine Vardığı Zaman Edilen itirafın Tersi Hüküm Verebilir

 

أخبرنا المغيرة بن عبد الرحمن قال حدثنا مسكين بن بكير قال حدثنا شعيب بن أبي حمزة عن أبي الزناد عن الأعرج عن أبي هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال خرجت امرأتان معهما ولداهما فأخذ الذئب أحدهما فاختصمتا في الولد إلى داود النبي عليه السلام فقضى به للكبرى منهما فمرتا على سليمان عليه السلام فقال كيف قضى بينكما قال قضى به للكبرى قال سليمان اقطعوه نصفين لهذه نصف ولهذه نصف فقالت الكبرى نعم اقطعوه وقالت الصغرى لا تقطعه هو ولدها فقضى به للتي أبت أن تقطعه

 

[-: 5920 :-] Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):

"Her biri yanında bir erkek çocuğuyla birlikte iki kadın kasaba dışına çıktılar. Kurt saldırınca kadınlardan birinin çocuğunu kapıp gitti. Kalan çocuk konusunda Davud'un (a.s.) huzurunda davalaştılar. Davud (a.s.) da çocuğu kadınlardan büyük olana verdi. Oradan çıkıp Süleyman'la (a.s.) karşılaştıklarında onlara: «Aranızda nasıl hüküm verdi?» diye sordu. «Çocuğu büyük olanımıza verdi» karşılığını verdiler. Süleyman (a.s.): «Çocuğu kesip ikiye bölün ve her bir yansını birine verin» deyince, büyük olan kadın: «Olur, kesin» karşılığını verdi. Küçük kadın ise: "Hayır! Onu kesmeyin! Çocuk onundur" deyince, Süleyman (a.s.) çocuğu, kesilmesine razı olmayan kadına verdi" buyurdu:

 

Mücteb8: 8/236; Tuhfe: 13728.

 

 

باب نقض الحاكم ما حكم به غيره ممن هو مثله أو أجل منه

19- Bir Hakimin, Emsali veya Daha Üstün Olan Başka Bir Hakimin Verdiği Hükmü Bozması

 

أخبرنا عمران بن بكار الحمصي بن راشد قال حدثنا علي بن عياش قال حدثنا شعيب قال حدثني أبو الزناد مما حدثه عبد الرحمن الأعرج مما ذكر أنه سمع أبا هريرة يحدثه به عن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال وقال بينما امرأتان معهما ابناهما جاء الذئب فذهب بابن إحداهما فقالت هذه لصاحبتها إنما ذهب بابنك وقالت الأخرى إنما ذهب بابنك فتحاكمتا إلى داود عليه السلام فقضى به للكبرى فخرجتا إلى سليمان بن داود عليهما السلام فأخبرتاه فقال ائتوني بالسكين أشقه بينهما فقالت الصغرى لا تفعل يرحمك الله هو ابنها فقضى به للصغرى قال أبو هريرة والله ما سمعت بالسكين قط إلا يومئذ ما كنا نقول إلا المدية

 

[-: 5921 :-] Ebu Hureyre, Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'den: "Bir defasında her birinin yanında çocuğu bulunan iki kadına kurt saldırdı ve çocuklardan birini kap ıp gitti. Kadınlardan biri diğerine: «Kurt senin çocuğu götürdü!» derken, diğeri: «Hayır! Asıl senin çocuğunu götürdü» demeye başladı. Davud'un (a.s.) huzurunda davalaştıklarında çocuğun büyük olan kadına verilmesine hükmetti. Ardından Davud'un oğlu Süleyman'ın yanına gidip ona da durumu anlattılar. Süleyman (a.s.): «Bana bir bıçak getirin de çocuğu onlara ikiye böleyim!» deyince, küçük olan kadın: «Allah sana merhamet etsin! Bunu yapma! Çocuk onun olsun» karşılığını verdi. Bunun üzerine Süleyman (aleyhisselam) çocuğu küçük olan kadına verdi" buyurduğunu nakleder.

 

Ebu Hureyre der ki: Sikkin (bıçak) ismini de ilk defa bu vesileyle işitmiş oldum. Çünkü biz ona "Mudye" derdik.

 

Mücteba: 8/234; Tuhfe: 13728.