قول
الأسير إني
مسلم
10- Esir Düşen Kişinin
Ben Müslümanım Demesi
أنبأ محمد بن
منصور قال
حدثنا سفيان
قال حدثني
أيوب قال
حدثنا أبو
قلابة عن عمه
عن عمران بن
حصين أن ثقيفا
كانت حلفاء
لبني عقيل في
الجاهلية
فأصاب
المسلمون
رجلا من بني
عقيل ومعه ناقة
له فأتوا به
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال يا
محمد بما
أخذتني وأخذت
سائبة الحاج
قال أخذت
بجريرة حلفائك
ثقيف وكانوا
أسروا رجلين
من المسلمين
فكان النبي
صلى الله عليه
وسلم يمر وهو
محبوس فيقول
يا محمد إني
مسلم قال لو
كنت قلت وأنت ملك
أمرك كنت قد
أفلحت كل
الفلاح ثم إن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم بدا له
أن يفديه بالثقفيين
ففداه رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
برجلين من
المسلمين
وأمسك الناقة
لنفسه
[-: 8538 :-] İmran b. Husayn'ın
bildirdiğine göre, Cahiliye döneminde Sakif'ten iki kişi Ukayl oğullarının
yanında esir idiler. Müslümanlar Ukayl oğullarından devesi olan birini
yakaladılar ve Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e getirdiler. Adam:
"Ey Muhammed! Beni ve hac kafilesinin en önde giden devesini (Adba'yı)
neden yakalayıp el koydunuz?" diye dorunca, Resulullah (sallallahu aleyhi
ve sellem): "Sen de, Sakiften olan esirler sebebi ile yakalandın" karşılığını
verdi. Onlar da Müslümanlardan iki kişiyi esir almışlardı. Devesiyle birlikte
yakalanan bu kişi hapiste iken Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) onun yanından
geçince: "Ey Muhammed! Ben müslümanım" diyordu. Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem) de: "Eğer sen bunu tutuklanmadan önce
söyleseydin tam olarak kurtulmuş olurdun" karşılığını veriyordu. Sonra
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) onu, Ukayl oğullarının elinde esir
olan Sakif'li iki adam karşılığında verdi, ama devesini de kendine bıraktı.
4735. hadiste tahrici
yapıldı.
قول
المشرك إني
مسلم
11- Müşrik Kişinin
"Ben Müslüman'ım" Demesi
أخبرني أحمد
بن يحيى
الكوفي
الصوفي قال
حدثنا أبو
نعيم قال
حدثنا سليمان
بن المغيرة عن
حميد بن هلال
قال أتينا بشر
بن عاصم
الليثي فقال
حدثنا عقبة بن
مالك وكان من
رهطه قال بعث
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم سرية
فأغارت على
قوم فشذ من
القوم رجل
واتبعه رجل من
السرية معه
السيف شاهرة
فقال الشاذ من
القوم إني
مسلم فلم ينظر
إلى ما قال
فضربه فقتله
فنمي الحديث
إلى رسول الله
صلى الله عليه
وسلم فقال فيه
قولا شديدا
فأعرض فبينما
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم يخطب إذ
قال القاتل
والله ما كان
الذي قال إلا
تعوذا من
القتل فأعرض
عنه رسول الله
صلى الله عليه
وسلم وعمن
قبله من الناس
وأخذ في خطبته
ثم قال يا
رسول الله
والله ما قال
الذي قال إلا
تعوذا من
القتل فأعرض
عنه وعمن قبله
من الناس وأخذ
في خطبته ولم
يصبر فقال
الثالثة مثل
ذلك فأقبل
عليه رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
تعرف المساءة
في وجهه قال
إن الله أبى
علي الذي قتل
مؤمنا ثلاث
مرات
[-: 8539 :-] Ukbe b. Malik anlatıyor:
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in gönderdiği askeri birlik bir topluluğa
saldırınca topluluktan bir adam bırakıp kaçmaya başladı. Askeri birlikten
elinde kılıç olan bir kişi kaçan adama yetişince, adam: "Ben
Müslümanım" dedi. Fakat onu yetişen kişi adamın dediğine aldırmayarak ona
vurup öldürdü. Bu durum Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e
bildirildiğinde Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) öldüren kişi
hakkında ağır laflar söyledi. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)
hutbesinde iken öldüren adam kalkıp: "Valiahi adam ölüm korkusundan öyle
söyledi" dedi. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ondan ve onun
tarafında olan kişilerden yüz çevirdi ve hutbesine devam etti. Sonra adam bir
daha: "Ey Allah'ın Resulü! Valiahi adam ölüm korkusundan öyle
söyledi" dedi. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) yine ondan ve onun
tarafında olan kişilerden yüz çevirdi ve hutbesine devam etti. Fakat adam
sabredemeyip üçüncü kez aynı şeyleri söyleyince, Resulullah (sallallahu aleyhi
ve sellem) kendisine doğru döndü, Kızgınlığı da yüzünden belli oluyordu ve üç
defa: "Senin bağışlanmanı istedim, ama Yüce Allah mu'min birini öldüren
biri için bunu benden kabul etmedi" buyurdu.
Diğer tahric: Hadisi
Taberani, e/-Kebir 17 (980, 981), Ahmed, Müsned (17008) ve İbn Hibban (5972)