ما
يقول الشاخص
151- Yola Koyulana Ne
Denilir?
أخبرنا محمد
بن عبد الأعلى
حدثنا أبو
خالد سمعت
أسامة بن زيد
عن سعيد
المقبري عن
أبي هريرة أن
رجلا جاء إلى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم يريد
سفرا فقال يا
رسول الله أوصني
قال أوصيك
بتقوى الله
واذكر الله
على كل شرف
فلما ولى قال
زوى الله لك
الأرض وهون عليك
السفر
[-: 10266 :-] Ebu Hureyre bildiriyor:
Yolculuğa niyetlenen bir adam Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e geldi
ve: "Ya Resulallah! Bana tavsiyede bulun I" dedi. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'a karşı takvalı olmanı, çıktığin her
bir yüksek yerde de Allah'ı anmanı tavsiye ediyorum" buyurdu. Adam dönüp
giderken de ona: "Allah yolunu kısa, yolculuğunu da kolay kılsın"
diye dua etti.
Tuhfe: 12946.
Diğer tahric: Hadisi
İbn Mace (2771), Tirmizi (3445), Ahmed, Müsned (8310) ve İbn Hibban (2692,
2702) rivayet etmişlerdir.
أخبرنا يحيى
بن محمد حدثنا
حبان بن هلال
حدثنا أبو
محصن عن بن
أبي ليلى عن
نافع عن بن
عمر قال كان
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
يقول للشاخص
أستودع الله
دينك وأمانتك
وخواتم عملك
[-: 10267 :-] ibn Ömer der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yolculuğa çıkan birini: "Dinini,
yükümlülüklerini ve işlerinin sonunu Allah'a emanet ediyorum" diyerek
uğurlardı.
Tuhfe: 84270
87540 hadiste tahrici
yapıldı.
أخبرنا هلال
بن العلاء بن
هلال حدثنا
عفان حدثنا
حماد بن سلمة
أنا أبو جعفر
الخطمي عن
محمد بن كعب
القرظي عن عبد
الله بن يزيد
الخطمي قال
كان رسول الله
صلى الله عليه
وسلم إذا شيع
جيشا فبلغ
عقبة الوداع
قال أستودع
الله دينكم
وأمانتكم
وخواتم
أعمالكم
[-: 10268 :-] Abdullah b. Yezid
el-Hatmi der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir orduyu sefere
göndereceği zaman uğurlamak üzere Veda tepesinin yoluna kadar onlarla gider ve:
"Dininizi, yükümlülüklerinizi ve işlerinizin sonunu Allah'a emanet
ediyorum" diye dua ederdi.
Tuhfe: 96730
Diğer tahric: Hadisi
Ebu Davud (2601) rivayet etmiştİr.
ما
يقول عند
الوداع
152- Uğurlarken Ne
Denilir?
أخبرنا يونس
بن عبد الأعلى
حدثنا بن وهب
أخبرني الليث
وابن أبي أيوب
عن الحسن بن
ثوبان أنه سمع
موسى بن وردان
يقول أتيت أبا
هريرة أودعه
فقال ألا
أعلمك يا بن
أخي شيئا
علمنيه رسول الله
صلى الله عليه
وسلم أقوله
عند الوداع
قلت بلى قال قل
أستودعك الله
الذي لا تضيع
ودائعه
[-: 10269 :-] Musa b. Verdan der ki:
Kendisini uğurlamak üzere Ebu Hureyre'ye gittim. "Yeğenim! Uğurlama
konusunda Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bana öğrettiği bir şeyi
sana da öğreteyim mi?" diye sordu. "Tabi ki, öğret" dediğimde:
"Birini uğurlarken: ''Dinini, yükümlülüklerini ve işlerinin sonunu Allah'a
emanet ediyorum, de'' karşılığını verdi."
Tuhfe: 14626.
Diğer tahric: Hadisi
İbn Mace (2825) ve Ahmed, Müsned (8694) rivayet etmişlerdir.
أخبرنا أحمد
بن إبراهيم بن
محمد حدثنا بن
عائذ حدثنا الهيثم
بن حميد حدثنا
المطعم عن
مجاهد قال
خرجت إلى
الغزو أنا
ورجل معي
فشيعنا عبد
الله بن عمر
فلما أراد
فراقنا قال
إنه ليس معي
ما أعطيكما
ولكني سمعت
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم يقول إذا
استودع الله
شيئا حفظه
وإني أستودع
الله دينكما
وأمانتكما
وخواتم
عملكما ذكر
الاختلاف على
عبد العزيز بن
عمر بن عبد العزيز
في هذا الحديث
[-: 10269/1 :-] Mücahid bildiriyor:
Yanımda bir adamla birlikte bir gazveye çıkıyorduk. Abdullah b. Ömer de bizi
uğurlamaya gelmişti. Bizden ayrılacağı sırada şöyle dedi: "Mal olarak
yanımda size verebileceğim bir şey yok ama Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in: ''Bir şey Allah Teala'ya emanet edildiği zaman onu koruyup muhafaza
eder'' buyurduğunu işittim. Ben de dininizi, sorumluluklarınızı ve işlerinizin
sonunu Allah'a emanet ediyorum."
Tuhfe: 7403.
10273. hadiste tahrici
yapılacaktır.
أخبرنا
العباس بن
محمد حدثنا
خالد بن مخلد
حدثنا عبد
الله بن عمر
عن عبد العزيز
بن عمر بن عبد
العزيز عن
مجاهد عن بن
عمر أنه أراد
أن يودع رجلا
فقال تعال
أودعك كما كان
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم يودعنا أستودع
الله دينك
وأمانتك
وخواتم عملك
[-: 10269/2 :-] Mücahid der ki: ibn Ömer
bir adamı uğurlamak istedi ve ona şöyle dedi: "Gel de Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bizi uğurladığı gibi seni uğurlayayım:
''Dinini, yükümlülüklerini ve amellerinin akibetini Allah'a emanet
ediyorum.''"
Tuhfe: 7403.
8754. hadiste tahrici
yapıldı.
أخبرني
الحسين بن
إسماعيل
حدثنا عبدة عن
عبد العزيز بن
عمر عن يحيى
بن إسماعيل
حدثنا عبدة عن
عبد العزيز
قال ودع النبي
صلى الله عليه
وسلم رجلا
فقال أستودع
الله دينك
وأمانتك
وخواتم عملك
[-: 10269/3 :-] ibn Ömer der ki: Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) adamın birini uğurlarken ona: "Dinini,
yükümlülüklerini ve amellerinin akibetini Allah'a emanet ediyorum"
buyurdu.
Tuhfe: 7378.
8754. hadiste tahrici
yapıldı.
أخبرنا أحمد
بن سليمان
حدثنا أبو
نعيم حدثنا عبد
العزيز عن
يحيى بن
إسماعيل بن
جرير عن قزعة
قال أرسلني بن
عمر إلى حاجة
فأخذ بيدي
فقال تعال
أودعك كما
ودعني رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
وأرسلني إلى
حاجة له فقال
أستودع الله
دينك وأمانتك
وخواتم عملك
[-: 10269/4 :-] Kaza'a der ki: ibn Ömer
bir işi için beni bir yere gönderirken elimden tuttu ve şöyle dedi:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bir iş için beni gönderirken
uğurlaması gibi ben de seni uğurlayayım: ''Dinini, yükümlülüklerini ve
amellerinin akibetini Allah'a emanet ediyorum.''"
Tuhfe: 7378.
8754. hadiste tahrici
yapıldı.
أخبرنا أحمد
بن حرب حدثنا
أبو ضمرة عن
عبد العزيز بن
عمر بن عبد
العزيز عن
يحيى بن
إسماعيل بن
جرير عن قزعة
قال كنت عند
عبد الله بن
عمر فأردت
الانصراف
فقال كما أنت
حتى أودعك كما
ودعني النبي
صلى الله عليه
وسلم فأخذ بيدي
فصافحني ثم
قال أستودع
الله دينك
وأمانتك
وخواتم عملك
[-: 10270 :-] Kaza'a der ki: Bir
defasında Abdullah b. Ömer'in yanındaydım. Ayrılmak istediğimde: "Az bekle
de Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni uğurlaması gibi ben de seni
uğurlayayım" dedi ve elimden tutup: "Dinini, yükümlülüklerini ve
amellerinin akibetini Allah'a emanet ediyorum" dedi.
Tuhfe: 7378.
8754. hadiste tahrici
yapıldı.
أخبرنا
الحسين بن حريث
أنا عيسى عن
عبد العزيز بن
عمر بن عبد
العزيز حدثني
إسماعيل بن
محمد بن سعد
عن قزعة قال أتيت
بن عمر أودعه
فقال أودعك
كما ودعني
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم فأخذ
بيدي فحركها
وقال أستودع
الله دينك
وأمانتك
وخواتم عملك
[-: 10271 :-] Kaza'a der ki:
Vedalaşmak için ibn Ömer'in yanına geldiğimde bana: "Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in beni uğurlaması gibi ben de seni
uğurlayayım" dedi ve elimden tutup salladıktan sonra: "Dinini,
yükümlülüklerini ve amellerinin akibetini Allah'a emanet ediyorum" dedi.
Tuhfe: 7378.
8754. hadiste tahrici
yapıldı.
أخبرنا هشام
بن عمار عن
يحيى حدثني
عبد العزيز بن
عمر بن عبد
العزيز عن
قزعة أن بن
عمر حدثه عن
وداع رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
إياه قال
أستودع الله
دينك وأمانتك
وخواتم عملك
[-: 10272 :-] Kaza'a der ki: ibn Ömer
bana Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yola çıkan kişiyi nasıl
uğurladığından bahsederken: "Dinini, yükümlülüklerini ve amellerinin
akibetini Allah'a emanet ediyorum" diyerek uğurladığını söyledi.
Tuhfe: 7378.
8754. hadiste tahrici
yapıldı.
أخبرنا واصل
بن عبد الأعلى
عن بن فضيل عن
نهشل بن مجمع
الضبي عن قزعة
قال كنت عند
بن عمر فلما
خرجت شيعني
وقال سمعت
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم يقول قال
لقمان الحكيم
إن الله إذا
استودع شيئا
حفظه وإني
أستودع الله
دينك وأمانتك
وخواتم عملك
وأقرأ عليك
السلام ذكر
الاختلاف على
نهشل
[-: 10273 :-] Kaza'a der ki: ibn
Ömer'in yanındaydım. Kalkıp gitmek istediğimde beni uğurlamaya çıktı ve dedi
ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: ''Lokman Hekim dedi ki:
"Allah Teala, kendisine emanet edilen bir şeyi koruyup muhafaza eder. Ben
de dinini, yükümlülüklerini ve amellerinin akibetini Allah'a emanet ediyor,
Allah'ın sana selamet vermesini diliyorum''" buyurduğunu bildirir.
10269/1. hadiste
geçti, 10274, 10275 ile 10276. hadislerde yine gelecektir. - Tuhfe: 7378.
Bu Hadisi Kütüb-i
Sitte sahipleri içinde sadece Nesai rivayet etmiştir. Ayrıca Ahmed, Müsned (5605) rivayet etmiştir.
أخبرنا
الحسن بن
إسماعيل بن
سليمان
أخبرنا عبدة
عن سفيان
الثوري عن
نهشل الضبي عن
قزعة عن بن
عمر قال قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم كان
لقمان الحكيم
يقول إن الله
إذا استودع
شيئا حفظه
[-: 10274 :-] ibn Ömer'in bildirdiğine
göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Lokman Hekim: ''Allah
Teala kendisine emanet edilen bir şeyi koruyup muhafaza eder'' derdi" buyurdu.
Tuhfe: 7378 .
أخبرنا محمد
بن حاتم حدثنا
سويد حدثنا
عبد الله عن
سفيان أخبرني
نهشل بن مجمع
وكان مرضيا عن
قزعة عن بن
عمر قال
أخبرنا رسول
الله صلى الله
عليه وسلم أن
لقمان الحكيم
كان يقول إن
الله إذا
استودع شيئا
حفظه
[-: 10275 :-] ibn Ömer der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize: "Lokman Hekim: ''Allah
Teala kendisine emanet edilen bir şeyi koruyup muhafaza eder'' derdi"
buyurdu.
Tuhfe: 7378.
أخبرنا عبد
الرحمن بن
محمد بن سلام
حدثنا إسحاق
بن الأزرق عن
سفيان عن نهشل
عن أبي غالب
قال شيعت أنا
وقزعة بن عمر
فقال إن رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
حدثنا أن
لقمان الحكيم
قال إن الله
إذا استودع
شيئا حفظه
وإني أستودع
الله دينكم
وأمانتكم
وخواتم
أعمالكم
[-: 10276 :-] ibn Ömer der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize: "Lokman Hekim şöyle dedi:
''Allah Teala, kendisine emanet edilen bir şeyi koruyup muhafaza eder. Ben de
dininizi, yükümlülüklerinizi ve amellerinizin akibetini Allah'a emanet
ediyorum''" buyurdu.
Tuhfe: 8589 .
10273. hadiste tahrici
yapıldı.
أخبرنا محمد
بن حاتم أخبرنا
سويد أخبرنا
عبد الله عن
سفيان عن أبي
سنان عن قزعة
وأبي غالب
قالا شيعنا بن
عمر فلما أردنا
أن نفارقه قال
إنه ليس عندي
ما أعطيكما ولكن
أستودع الله
دينكما
وأماناتكما
وخواتم أعمالكما
وأقرأ عليكما
السلام
[-: 10277 :-] Kaza'a ile Ebu Galib
bildiriyor: ibn Ömer bizleri uğurlamaya çıkmıştı. Vedalaşıp ayrılacağımız
sırada dedi ki: "Mal olarak size verebileceğim bir şey yok. Ama dininizi,
yükümlülüklerinizi ve amellerinizin akibetini Allah'a emanet ediyor, Allah'ın
size selamet vermesini diliyorum.''
Tuhfe: 8589.
أخبرنا أحمد
بن سليمان
أخبرنا عبيد
الله أخبرنا
إسرائيل عن
أبي سنان عن
أبي غالب قال
كنت عند بن
عمر أنا وقزعة
فلما خرجنا من
عنده مشى معنا
ثم قال ما
عندي ما
أعطيكم ولكن
أستودع الله
وساق الحديث
[-: 10278 :-] Ebu Galib der ki: Kaza'a
ile birlikte ibn Ömer'in yanındaydık. Ayrılmak istediğimizde bizi uğurlamaya
çıktı ve: "Size verebileceğim bir şey yok. Ama dininizi ... " Ravi
sonrasında söz konusu hadisi zikreder.
Tuhfe: 8589.
ذكر
الاختلاف على
حنظلة بن أبي
سفيان
أخبرني
محمود بن خالد
حدثنا الوليد
عن حنظلة سمعت
القاسم بن
محمد يقول
أراد رجل أن
يخرج سفرا فجاء
يسلم على عبد
الله بن عمر
فقال عبد الله
بن عمر انتظر
حتى أودعك كما
كان رسول الله
صلى الله عليه
وسلم يودعنا
أستودع الله
دينك وأمانتك
وخواتم عملك
[-: 10279 :-] Kasım b.
Muhammed bildiriyor: Adamın biri, bir yolculuğa çıkmak istedi. Çıkmadan selam
verip vedalaşmak için Abdullah b. Ömer'in yanına gitti. Görüştükten sonra
ayrılmak istediğinde ibn Ömer ona: "Az bekle de Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in bizi uğurlaması gibi ben de seni uğurlayayım" dedi
ve: "Dinini, yükümlülüklerini ve amellerinin akibetini Allah'a emanet
ediyorum" diye ekledi.
Tuhfe: 5376.
8754. hadiste tahrici
yapıldı.
أخبرني محمد
بن عبيد حدثني
سعيد بن خثيم
حدثنا حنظلة
عن سالم بن
عبد الله قال
كان أبي إذا
رأى الرجل وهو
يريد السفر
قال ادنه حتى
أودعك بما كان
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم يودعنا
ثم يقول
أستودع الله
دينك وأمانتك
وخواتم عملك
[-: 10280 :-] Salim b. Abdullah der
ki: Babam (ibn Ömer) yolculuğa çıkmak üzere olan birini gördüğü zaman:
"Vaklaş da Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bizi uğurlaması
gibi ben de seni uğurlayayım" der ve: "Dinini, yükümlülüklerini ve
amellerinin akibetini Allah'a emanet ediyorum" diye eklerdi.
Tuhfe: 6752.
8754. hadiste tahrici
yapıldı.
الدعاء
لمن لا يثبت
على الخيل
153- At Üzerinde
Duramayan Kişiye Edilecek Dua
أخبرنا محمد
بن منصور
حدثنا سفيان
عن إسماعيل عن
قيس سمعت
جريرا يقول
قال رسول الله
صلى الله عليه
وسلم ألا
تكفيني ذا
الخلصة قلت يا
رسول الله إني
رجل لا أثبت
على الخيل
فضرب في صدري
وقال اللهم
ثبته واجعله
هاديا مهديا
فخرجت في خمسين
من قومي
فأتيناها
فأحرقناها
[-: 10281 :-] Cerir bildiriyor:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana: "Zu'l Halasa (denilen
puthane)nin derdinden beni kurtaramaz mısın?" buyurunca: "Ya Resulallah!
Ben at sırtında durabilecek biri değilim" karşılığını verdim. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) göğsüme vurup: "Allahım! Ona kuvvet ver,
hidayete eren ve erdiren biri kıl" diye dua etti. Ardından kabilemden elli
kişi ile birlikte Zu'l Halasa'ya gidip orayı yaktık.
Tuhfe: 3225.
8245. hadiste tahrici
yapıldı.
الحدو
في السفر
154- Yolculukta
Kervan'a Tempo Tutmak
أخبرنا
قتيبة بن سعيد
حدثنا حماد عن
أيوب عن أبي
قلابة عن أنس
بن مالك قال
كان رسول الله
صلى الله عليه
وسلم في مسير
له وغلام له يقال
له أنجشة يحدو
بالقوم فقال
النبي صلى الله
عليه وسلم
ويحك يا أنجشة
رويدا سوقك
بالقوارير
[-: 10282 :-] Enes b. Malik
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir yolculuğundaydı.
Enceşe adında bir kölesi de binek hayvanlarını şiirlerle coşturup sürüyordu.
Bunun üzerine Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Yazık sana ey
Enceşe! Cam şişeleri (kadınları) taşıyan develeri yavaş sür!" buyurdu.
Diğer tahric: Hadisi
Buhari (6149, 6161, 6209, 6210, 6211), el-Edebu'l-Müfred (264, 1264), Müslim 2323
(70, 71, 72, 73), Ahmed, Müsned (12041) ve İbn Hibban (5800, 5801, 5802, 5803)
rivayet etmişlerdir.
10283, 10284, 10285,
10286 ile 10287. hadislerde yine gelecektir.
أخبرنا
إسحاق بن
إبراهيم
أخبرنا معاذ
بن هشام حدثني
أبي عن قتادة
عن أنس أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم أتى على
أنجشة وهو
يسوق بنسائه
فقال رويدك
سوقك ولا يكسر
القوارير
[-: 10283 :-] Enes'in bildirdiğine
göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), hanımlarının bindiği develeri
süren Enceşe'nin yanına geldi ve: "Yavaş sür de cam şişelerini (kadınları)
kırma!" buyurdu.
Tuhfe: 1369.
أخبرنا محمد
بن المثنى
حدثني عبد
الصمد حدثنا
همام حدثنا
قتادة عن أنس
قال كان لرسول
الله صلى الله
عليه وسلم حاد
حسن الصوت
فقال له رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
رويدك يا
أنجشة لا تكسر
القوارير
يعني ضعفة
النساء
[-: 10284 :-] Enes der ki: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in, yolculuklarda develeri şiir ile coşturup
tempo veren güzel sesli bir kölesi vardı. Yine bir yolculuk sırasında şiir
okuyan Enceşe'ye: "Ey Enceşe! Yavaş ol da cam şişelerini (kadınları)
kırmayasın!" buyurdu.
Tuhfe: 1369.
أخبرنا عمرو
بن علي حدثنا
محمد بن جعفر
حدثنا شعبة
قال سمعت
ثابتا قال
سمعت أنسا
يقول بينما
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم يسير
وحاد يحدو
بنساء رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
ورسول الله
صلى الله عليه
وسلم يقول يا
أنجشة ارفق
بالقوارير
[-: 10285 :-] Enes der ki: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) yolculuğu sırasında, müminlerin annelerinin
binmiş olduğu develeri şiir ile coşturup süren kişiye: "Ey Enceşe! Dikkat
et de cam şişeler (kadınlar) kırılmasın" buyurdu.
Tuhfe: 443.
10282. hadiste tahrici
yapıldı.
أخبرنا
قتيبة بن سعيد
حدثنا سفيان
عن سليمان وأخبرنا
محمد بن منصور
واللفظ له قال
حدثنا سفيان
حدثنا سليمان
التيمي سمعت
أنس بن مالك يقول
كان للنبي صلى
الله عليه
وسلم حاد يقال
له أنجشة فقال
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
وهو يسوق
بأمهات
المؤمنين
رويدك يا أنجشة
سوقك
بالقوارير
[-: 10286 :-] Enes b. Malik
bildiriyor: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Enceşe adında develeri şiirle
çoşturup süren bir kölesi vardı. Enceşe, müminlerin annelerinin binmiş olduğu develeri
sürerken Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Enceşe! Cam
şişeleri (kadınları) taşıyan develeri sürerken yavaş ol" buyurdu.
Tuhfe: 883.
10282. hadiste tahrici
yapıldı.
أخبرنا محمد
بن معدان
حدثنا زهير
حدثنا سليمان
التيمي عن أنس
عن أمه أنها
كانت مع نساء
النبي صلى
الله عليه
وسلم وسواق
يسوق بهن فقال
النبي صلى
الله عليه وسلم
رويدا يا
أنجشة سوقك
بالقوارير
[-: 10287 :-] Enes, annesinden
naklediyor: Bir yolculuk sırasında Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
hanımlarıyla birlikteydim. Adamın biri de bindiğimiz develeri çoşturarak
sürüyordu. Bir ara Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Ey
Enceşe! Cam şişeleri (kadınları) taşıyan develeri sürerken yavaş ol"
buyurdu.
Tuhfe: 18328.
10282. hadiste tahrici
yapıldı.
أخبرنا عبدة
بن عبد الله
أخبرنا يحيى
بن آدم ثنا
الحسن بن ثابت
عن عبد الله
بن الوليد
المزني عن أبي
صخرة جامع بن
شداد عن عبد
الرحمن بن أبي
علقمة الثقفي
عن عبد الله
بن مسعود قال
كان معنا ليلة
نام رسول الله
صلى الله عليه
وسلم عن صلاة
الصبح حتى
طلعت الشمس
حاديان
[-: 10288 :-] Abdullah b. Mes'ud der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in güneş doğana kadar uyuyakalıp
sabah namazını kaçırdığı gece yanımızda develeri şiirle çoşturan iki kişi de
vardı.
Tuhfe: 9372.
Tam metniyle 8802.
hadiste geçti.
أخبرنا أحمد
بن أبي عبيد
الله البصري
وكان يقال له
الوراق حدثنا عمر
بن علي عن
إسماعيل عن
قيس عن عبد
الله بن رواحة
أنه كان مع
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم في مسير
له فقال له يا
بن رواحة انزل
فحرك الركاب
قال يا رسول
الله قد تركت
ذاك فقال عمر
اسمع وأطع قال
فرمى بنفسه
وقال
اللهم
لولا أنت ما
اهتدينا
وما
تصدقنا وما
صلينا
فأنزلن
سكينة علينا
وثبت
الأقدام إن
لاقينا
وإن
أرادوا فتنة
أبينا
[-: 10289 :-] Abdullah
b. Revaha der ki: Bir yolculukta Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile
beraberdim. Bir ara bana: "Ey Revaha'nın oğlu! İn de develeri şiirlerinle
çoştur" buyurdu. "Ya Resulallah! Ben şiir söylemeyi bıraktım"
dediğimde, Ömer: "Verilen emri dinle ve hemen yerine getir!" diye
çıkıştı. Bunun üzerine hemen devemden indim ve şu şiiri okudum:
"Sen
olmasan hidayete ermez idik, Allahım Zekat verip namazımızı kılamaz idik
Allahım Sükunet ver ve ayaklarımızı da sabit kıl Düşmanlarla karşılaştığım~zda,
Allahıml"
Tuhfe: 5254.
8194. hadiste geçti.
أخبرنا عبد
الحميد بن
محمد حدثنا
مخلد حدثنا يونس
عن أبيه حدثني
البراء بن
عازب قال رأيت
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم ينقل
تراب الخندق
حتى وأرى
التراب شعر صدره
وهو يرتجز
كلمة عبد الله
بن رواحة
اللهم
لولا أنت ما
اهتدينا
ولا
تصدقنا ولا
صلينا
فأنزلن
سكينة علينا
وثبت
الأقدام إن
لاقينا
إن
الأولى بغوا
علينا
وإن
أرادوا فتنة
أبينا
يمد بها صوته
قال أبو عبد الرحمن
وقد روي عن
سلمة بن
الأكوع أن هذا
الرجز لأخيه
[-: 10290 :-] Bera b.
Azib der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in kazılan hendekten
çıkan toprağı taşıdığını gördüm. Göğüs kılları toprağa bulanmıştı. Taşırken de
bir yandan yüksek bir sesle Abdullah b. Revaha'nın şu şiirini okuyordu:
"Sen
olmasan hidayete ermez idik, Allahım Zekat verip namazımızı kılamaz idik,
Allahım! Sükunet ver ve ayaklarımızı da sabit kıl Düşmanlarla
karşılaştığımızda, Allahım!
Bu müşrikler hakkımıza
tecavüz ediyorlar Fitne isterse onlar, karşı koyarız, Allahım!,,
Nesai der ki: Rivayet
edildiğine göre Seleme b. elMEkva', bu şiirin kardeşine ait .olduğunu
söylemiştir.
Tuhfe: 1904.
8806. hadiste tahrici
yapıldı.
أخبرنا عمرو
بن سواد بن
الأسود بن عمر
قال أخبرنا بن
وهب قال
أخبرنا يونس
عن بن شهاب
أخبرني عبد
الرحمن وعبد
الله بن كعب
بن مالك أن
سلمة بن
الأكوع قال
لما كان يوم
خيبر قاتل أخي
قتالا شديدا
مع رسول الله
صلى الله عليه
وسلم فارتد
عليه سيفه فقتله
فقال أصحاب
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم في ذلك
وشكوا فيه رجل
مات بسلاحه قال
سلمة فقفل
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم من خيبر
فقلت يا رسول
الله أتأذن لي
أن أرجز لك فأذن
له رسول الله
صلى الله عليه
وسلم فقال له عمر
اعلم ما تقول
فقلت
والله
لولا الله ما
اهتدينا
ولا
تصدقنا ولا
صلينا
فقال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
صدقت
فأنزلن
سكينة علينا
وثبت
الأقدام إن
لاقينا
والمشركون
قد بغوا علينا
فلما
قصيت رجزي قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم من قال
هذا قلت أخي
فقال رسول الله
صلى الله عليه
وسلم يرحمه
الله قلت يا
رسول الله إن
ناسا ليهابون
الصلاة عليه
يقول رجل مات
بسلاحه فقال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم مات
جاهدا مجاهدا
قال بن شهاب
ثم سألت ابنا
لسلمة بن
الأكوع
فحدثني عن
أبيه مثل ذلك
غير أنه قال
حين قلت إن
ناسا يهابون
الصلاة عليه
قال رسول الله
صلى الله عليه
وسلم كذبوا
مات مجاهدا
فله أجره
مرتين وأشار
بأصبعيه قال
أبو عبد
الرحمن وهذا
عندنا خطأ
والصواب عبد
الرحمن بن عبد
الله بن كعب عن
سلمة بن
الأكوع والله
أعلم
[-: 10291 :-] Seleme b.
el-Ekva' der ki: Hayber savaşı sırasında kardeşim Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) ile birlikte çok çetin bir şekilde savaştı. Ancak salladığı bir
kılıç darbesi tekrar kendine geri dönünce kendi kılıcıyla öldü. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ashabı bu konuda konuşmaya başladılar ve kendi
silahıyla ölen birisinin şehit olup olmadığı konusunda şüpheye düştüler.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hayber'den geri döndüğünde: "Ya
R.esulallah! Sana bir şiir okumama izin verir misin?" dedi. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şiir okumama izin verdi; ancak Ömer:
"Söyleyeceğin sözlere dikkat et!" dedi.'
"ValIahi
Allah olmasaydı hidayete eremezdik
''Namazları kılamazdık,
zekatı da veremezdik'' dediğimde, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Doğru dedin" buyurdu. Şöyle devam ettim:
"Bize sekıneyi in
dir, sabit kıl ayağımızı Karşımızda gördüğümüzde düşmanımızı Müşrikler de
bizlere haksızlıklar ediyor ... "
Şiirimi bitirdiğimde
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu şiir kimin?" diye
sordu. "Kardeşimin" dediğimde: "Allah ona rahmet etsin"
buyurdu. "Ya Resulallah! Bazıları ona hayır duada bulunuyorlar, ancak
kendi silahıyla öldüğünü de söylüyorlar" dediğimde: "Kardeşin cihad
ederken ve bir mücahid olarak öldü" buyurdu.
Ravi ibn Şihab der ki:
Daha sonraları Seleme b. el-Ekva'nın iki oğluna bu olayı sorduğumda onlar da
babalarından naklen aynı şeyi anlattılar. Ancak Seleme'nin: "Bazıları ona
hayır duada bulunuyorlar ancak, kendi silahıyla öldüğünü de söylüyorlar"
dediğinde, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: 'Yanılıyorlar! Zira
kardeşin cihad ederken ve bir mücahid olarak öldü. Bundan dolayı da onun
mükafatı iki katıyla verilecektir" karşılığını verdiği ve iki parmağını da
gösterdiğini ifade ettiler.
Nesai der ki: Bize göre
bu hatalı bir hadistir. Doğrusu, hadisi Abdurrahman b. Abdillah b. Ka'b'ın
Seleme b. el-Ekva'dan rivayet etmesidir.
Tuhfe: 4532.
4343. hadiste tahrici
yapıldı.
أخبرنا أحمد
بن يحيى بن
الوزير بن
سليمان حدثنا
بن عفير عن
الليث عن بن
مسافر عن بن
شهاب عن عبد
الرحمن بن كعب
بن مالك
الأنصاري أن
سلمة بن
الأكوع قال
لما كان يوم
خيبر قاتل أخي
قتالا شديدا
مع رسول الله
صلى الله عليه
وسلم فذكر
نحوه وزاد فيه
قالوا اكفروا
فقلنا أبينا
[-: 10292 :-] Seleme b. el-Ekva' der
ki: "Hayber savaşı sırasında kardeşim Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ile birlikte çok çetin bir şekilde savaştl. .. " Sonrasında Seleme
bir önceki hadisin aynısını aktarır. Şiirin son kısmına: "Küfre girin
diyorlar, biz kabul etmiyoruz" mısrasını ekler.
Tuhfe: 4532.
4343. hadiste tahrici
yapıldı.