NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

REKAİK

<< 3002 >>

7- Gerçek Zenginlik

 

[-: 11785 :-] Ebu Zer der ki: Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana: "Ey Ebu Zer! Sen zenginliği malın çok olması olarak mı görüyorsun?" diye sorunca, ben: "Evet, ey Allah'ın Resulü!" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Fakirliği de malın az olması olarak mı görüyorsun?" diye sorunca, ben yine: "Evet ey Allah'ın Resulü!" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Zenginlik, gönül zenginliğidir. Fakirlik te gönül fakirliğidir" buyurup,

 

Bana Kureyş'ten bir kişiyi sorarak: "Falan kişiyi tanıyor musun?" dedi. Ben: "Evet, ey Allah'ın Resulü!" deyince: "Sence o nasıl biridir?" diye sordu. Ben: "Bir şey istediği zaman kendisine verilir, bir yere vardığında hemen içeriye alınır" cevabını verdim. Sonra bana Suffe ehlinden birini sordu ve: "Falan kişiyi tanıyor musun?" dedi. Ben: "Hayır valiahi! Onu tanımıyorum ey Allah'ın Resulü!" karşılığını verince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu bana o kadar anlattı ve övdü ki adamı tanıdım ve: "Ey Allah'ın Resulü! Onu tanıdım" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sence o adam nasıl biridir?" diye sorunca, ben: "O, Suffe ehlinden miskin biridir" cevabını verdim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu kişi, öncekinden (Kureyşli olandan) dünya ve içindekiler kadar daha hayırlıdır" buyurunca, ben: "Ey Allah'ın Resulü! Allah Suffe ehlinden olana, diğerine verilen özelliklerden bazıları verilmez mi?" diye sordum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ona hayırlı bir şey verildiğinde, bu kişi verileni gereği gibi değerlendirmede ehildir. Eğer verilmeyecek olursa, buna karşılık kendisine bir sevap verilir" cevabını verdi.

 

Tuhfe: 11905

 

Diğer tahric: İbn Hibban (685).

 

 

 

[-: 11786 :-] Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Zenginlik, mal çokluğu değildir. Asıl zenginlik gönül zenginliğidir" buyurdu.

 

Tuhfe: 13861

 

Diğer tahric: Buhari (6446), el-Edebu'l-Müfred (276); İbn Mace (4137); Tirmizi (2373); Ahmed, Müsned (7316); İbn Hibban 8679).