SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L HAYZ

<< 214 >>

باب: نقض المرأة شعرها عند غسل المحيض.

16. Hayızdan Çıkmak İçin Gusül Abdesti Alan Kadının Saçlarının Örgüsünü Çözmesi

 

حدثنا عبيد بن إسماعيل قال: حدثنا أبو أسامة، عن هشام، عن أبيه، عن عائشة قالت: خرجنا موافين لهلال ذي الحجة، فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم: (من أحب أن يهل بعمرة فليهلل، فإني لولا أني هديت لأهلك بعمرة). فأهل بعضهم بعمرة وأهل بعضهم بحج، وكنت أنا ممن أهل بعمرة، فأدركني يوم عرفة وأنا حائض، فشكوت إلى النبي صلى الله عليه وسلم فقال: (دعي عمرتك، وانفضي رأسك، واكتشطي وأهلي بحج). ففعلت، حتى إذا كان ليلة الحصبة، أرسل معي أخي عبد الرحمن بن أبي بكر، فخرجت إلى التنعيم، فأهللت بعمرة مكن عمرتي.قال هشام: ولم يكن في شيء من ذلك، هدي ولا صوم ولا صدقة.

 

[-317-] Aişe (r.anha)'den şöyle nakledilmiştir: "Zilhicce ayının hilalinin görünmesine yakın bir zaman kala Medine'den yola çıktık. Rasûlullah  (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Umre için telbiye getirip ihrama girmek isteyenler, bunu yapsın. Eğer ben hedy kurbanı sevk etmeseydim ben de umre niyetiyle telbiye getirip ihrama girerdim." buyurdu. Bunun üzerine, ashabın bir kısmı umre için, diğer bir kısmı da hac için yüksek sesle telbiye getirip ihrama girdi. Ben de umreye niyet edenlerdendim. Derken Arafat'a çıkılacak gün gelip çattı. O esnada hayızlı idim. Bu durumumu Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e anlatıp halimden şikayette bulundum. Bana Umre'den vazgeç! Örgülerini çözüp saçını tara ve hac için telbiye getirip ihrama girV dedi. Ben de öyle yaptım. Hasba'da gecelendiği zaman, benimle birlikte kardeşim Abdurrahman'ı Tenlm'e gönderdi. Burada yapamadığım umremin yerine telbiye getirip yeni bir umre için ihrama girdim."

 

Hadisin ravilerinden Hişâm şöyle dedi: "Bundan dolayı keffâret olarak, ne kurban, ne oruç, ne de sadaka gerekti."

 

 

AÇIKLAMA:     (Hayızdan Çıkmak İçin Gusül Abdesti Alan Kadının Saçlarının Örgüsünü Çözmesi).  Bu bâb, hayızdan çıkmak İçin alınan gusül abdestinde saçların çözül­mesinin farz olup olmamasıyla alakalıdır. Hadisten ilk etapta akla gelen manaya göre bu, farzdır. Hasan-ı Basrî ve Tavus'a göre hayızlı kadının saçlarını çözmesi farzdır. Ancak cünüp biri için bu, farz değildir. Ahmed İbn Hanbel de aynı gö­rüştedir. Ancak Hanbeli mezhebinden bazılarına göre bu, hem hayızlı hem de cünüp için müstehaptır. Bu hususta İbn Kudâme şöyle demiştir: "Abdullah İbn Ömer'den başka bunun, hayızlı ve cünüp kimseler için farz olduğunu söyleyen birini bilmiyorum." İbn Ömer'in bu görüşü, İmam Müslim tarafından nakledil­miştir. Ancak yine İmam Müslim'in rivayetine göre, Aişe (r.anha), İbn Ömer'in bu görüşünü reddetmiştir. Gerçi onun açık bir şekilde örgünün çözülmesini farz kabul ettiğini gösteren bir ifade de yoktur. Bu konuda Nevevî şöyle demiştir: "Bizim mezhebimizden bazı âlimler bu görüşü Nehâî'den nakletmiştir. Ancak çoğunluk, Ümmü Seleme'den nakledilen şu hadise dayanarak bunun farz olma­dığını savunmuştur: "Ürnmü Seleme Nebi s.a.v.'e 'Ey Allah'ın elçisi! Saçla­rım çok örgülü, cünüplükten kurtulmak için gusül abdesti alırken onları çözeyim mi?' diye sordu. Nebi s.a.v., 'gerek yo/c.' diye cevap verdi." Bu hadisi İmam Müslim nakletmiştir. Yine onun rivayet ettiği bir hadiste "hayıztıktan ve cü­nüplükten temizlenirken" ilavesi vardır.

 

Her iki hadis arasındaki çelişkiyi gidermek için, Buhârî'nin bu bâbda zikret­tiği hadiste yer alan emrin, müstehap bir hüküm için olduğu söylenmiştir. Bazı­ları da suyun ulaşıp ulaşmamasına göre ayrıntıya gitmek suretiyle iki hadis ara­sında var gibi görünen çelişkiye son vermiştir. Onlara göre, saçlara su ulaşmı­yorsa örgünün çözülmesi gerekir. Ulaşıyorsa buna gerek yoktur.

 

HAYZ KANINA DAİR BİLGİ İÇİN SAYFA’YI SONUNA KADAR OKU

 

باب: مخلقة وغير مخلقة.

17. Belirli Belirsiz Et Parçası

 

حدثنا مسدد قال: حدثنا حماد، عن عبيد الله بن أبي بكر، عن أنس بن مالك، عن النبي صلى الله عليه وسلم قال: (إن الله عز وجل وكل بالرحم ملكا يقول: يا رب نطفة، يا رب علقة، يا رب مضغة، فإذا أراد أن يقضي خلقه قال: أذكر أم أنثى، شقي أم سعيد، فما الرزق والأجل، فيكتب في بطن أمه).

 

[-318-] Enes İbn Malik Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Allah Teâlâ her rahim İçin bir melek görevlendirmiştir. Melek, 'Ya Rabbi bir nutfe yarattın. Ya Rabbi alaka yarattın. Ya Rabbi rnudğa yarattın'' der. Allah Teâlâ ana rahmindeki bebeğin yaşamasını murad ettiği zaman Melek, onun erkek mi, kız mı; şaki mi saîd mi olacağını, ne kadar rızıklandırılacağını ve ne kadar yaşayacağını sorar. Bütün bunlar, ana rahminde karara bağlanır."

 

 

AÇIKLAMA:     (Belirli Belirsiz Et Parçası) İbn Battal şöyle demiştir: "Buhari, hamile kadının âdet görmeyeceğine dair görüşü desteklemek için bu hadisi hayız bölümünde zikretti." Bu, Kufeliler (Hanefiler), Ahmed İbn Hanbel, Ebu Sevr, İbn Münzir ve daha bir çok kimseye ait bir görüştür. İmam Şafii de kavl-i kadîminde (eski ictihadlarında) bu görüşü savunmuşken kavl-i cedidinde ise hamile kadının âdet görebileceğine meyletmiştir. İshak da bu görüştedir. Bu konuda İmam Malik'ten İse İki görüş de nakledilmiştir. Kanaatime göre, bu hadisi hamile kadının hayız görmeyeceğine delil olarak getirmek pek de İsabetli değildir. Çünkü, düşük yapan kadından çıkan, organları şekillenmemiş parça yüzünden meydana gelen kanama, hamileliği süren kadının gördüğü kanamanın hayız olmadığı anlamına gelmez. Bunun, çocuktan gelen akıntı veya gıdalardan artan fazlalık ya da bir hastalıktan dolayı gelen kan olduğunu iddia eden muhaliflerin delil göstermesi gerekir. Bu konuda nakledilen hadis ve rivayetler ise, sahih değildir. Söz konusu kan, hayız dönemindeki kanın bütün özelliklerini taşır. Zaman bakımından da, hayız kanının meydana gelmesinin mümkün olduğu dönemlerde olur. Ayrıca hayız için geçerli olan hükümler onun için de geçerlidir. O halde, bu kanın hayız kanı olmadığını iddia edenler, bir açıklama yapmak zorundadırlar. Onların en güçlü delili, bir cariyenin hamile olup olmadığını anlamak için hayız görüp gör­memesine bakılmasıdır. Eğer hamile kadın hayız olsaydı, hamile olup olmadığı hayız görüp görmemesiyİe anlaşılmazdı.

 

İbnu'l-Müneyyir hamile kadının gördüğü kanın hayız kanı olmadığına, her rahim için bir melek görevlendirilmesini delil olarak getirmiştir. Zira ona göre melekler içinde necaset olan eve girmezler. Bu tür durumlar onlar için uygun değildir. Onun bu görüşüne şu şekilde cevap verilmiştir: Rahim için görevlendi­rilen melekler, orada değillerdir. Üstelik kanın tamamı necis olduğu için, İbnu'l-Müneyyir görüşü tutarsız hale gelir.

 

 

باب: كيف تهل الحائض بالحج والعمرة.

18. Hayızlı Kadın Hac Ve Umre İçin Nasıl İhrama Girer?

 

حدثنا يحيى بن بكير قال: حدثنا الليث، عن عقيل، عن ابن شهاب، عن عروة، عن عائشة قالت:

 خرجنا مع النبي صلى الله عليه وسلم في حجة الوداع، فمنا من أهل بعمرة، ومنا من أهل بحج، فقدمنا مكة، فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم: (من أحرم بعمرة ولم يهد فليحلل، ومن أحرم بعمرة وأهدي فلا يحل، حتى يحل بنحر هديه، ومن أهل بحج فليتم حجه). قالت: فحضت، فلم أزل حائضا حتى كان يوم عرفة، ولم أهلل إلا بعمرة، فأمرني النبي صلى الله عليه وسلم: أن أنقض رأسي، وأمتشط، وأهل بحج، وأترك العمرة، ففعلت ذلك، حتى قضيت حجي، فبعث معي عبد الرحمن بن أبي بكر، وأمرني أن أعتمر مكان عمرتي من التنعيم.

 

[-319-] Aişe (r.anha)'den şöyle nakledilmiştir: "Nebi s.a.v.le birlikte veda haccı için yola çıktık, kimimiz umreye, kimimiz hacca niyet etmişti. Mekke'ye geldiğimiz vakit Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): Kim umre için ihrama girmiş, hedy kurbanı da sevk etmemişse ihramdan çıksın, kim umre için ihrama girmiş, beraberinde hedy kurbanını da getirmişse, kurbanlıklar kesileceği yere ulaşıncaya kadar ihramdan çıkmasın, kim de hac için ihrama girmişse haccını tamamlasın' buyurdu. Ben hayız olmuştum. Arafat'a çıkılacağı gün geldiğinde âdetim sürüyordu. Halbuki ben, umre için ihrama girmiştim. Bu durum karşısında Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana, örgülerimi çözüp saçımı taramamı, hac için telbiye getirip ihrama girmemi ve umreyi bırakmamı emretti. Ben de söylediklerini aynen yaptım. Haccını tamamlayınca yanıma kardeşim Abdurrahman'ı verip Tenim'e gidip burada yapamadığım umremin yerine yeniden umre için ihrama girmemi emretti."

 

 

AÇIKLAMA:     (Hayızlı Kadının Hac ve Umre İçin Nasıl İhrama Girer) İmam Buhârî bu bab ile, hayızlı kadının telbiye getirip ihrama girmesinin caiz olduğunu ifade etmek İstemiştir.

 

باب: إقبال المحيض وإدباره.

19. Hayızın Başlaması Ve Sona Ermesi

 

-وكن نساء يبعثن إلى عائشة بالدرجة فيها الكرسف فيه الصفرة، فتقول: لا تعجلن حتى ترين القصة البيضاء، تريد بذلك الطهر من الحيضة. وبلغ ابنة زيد بن ثابت: أن نساء يدعون بالمصابيح من جوف الليل، ينظرن إلى الطهر، فقالت: ما كان النساء يصنعن هذا، وعابت عليهن.

Biz, Aişe (r.anha)'ye bir kap içinde üzerinde sarılık bulunan pamukları gönderen kadınlarız. O şöyle demişti: Pamuğu bembeyaz görünceye kadar acele etmeyin. Bu sözüyle Aişe (r.anha), hayızdan çıkmak için temizlenmeyi kasdetmiştir.

 

Zeyd b. Sâbit'in kızı, kadınların gece vakti lamba isteyip hayızlarının bitip bitmediğini kontrol ettiğini öğrenince 'ashabın kadınları böyle yapmazdı' deyip, bu şekilde yapanları ayıpladı.

 

حدثنا عبد الله بن محمد قال: حدثنا سفيان، عن هشام، عن أبيه، عن عائشة:

 أن فاطمة بين أبي حبيش كانت تستحاض، فسألت النبي صلى الله عليه وسلم فقال: (ذلك عرق، وليست بالحيضة، فإذا أقبلت الحيضة، فدعي الصلاة، وإذا أدبرت فاغتسلي وصلي).

 

[-320-] Aişe (r.anha)'den şöyle nakledilmiştir: "Fâtıma bintu Ebî Hubeyş özür kanı görürdü. Bu durumu Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e sordu. O da şöyle bu­yurdu: Bu damardan gelen bir kanamadır. Hayız değildir. O halde, hayızın başladığı zaman namazı bırak, sona erince gusül abdesti al ve namaz kılmaya başla!"

 

 

AÇIKLAMA:     (Hayızın Başlaması ve Sona Ermesi) Alimler, hayzm, âdetin görülebileceği günlerde birden kanın gelmesiyle başlayacağı konusunda ittifak etmişlerdir. An­cak ne zaman sona erdiği konusunda ihtilaf etmişlerdir. Bazılarına göre hayzm sona erdiğini kuruluk gösterir. Yani, kadının âdetinin bitip bitmediğini öğrenmek İçin kullandığı pamuğun kuru çıkması hayzın bittiğine delalet eder. Bazılarına göre ise, söz konusu pamuğun beyaz çıkmasıyla hayzm bittiği anlaşılır. İleride açıklayacağımız üzere İmam Buhârî bu görüşe meyletmiştir.

 

Hadiste Geçen Bazı Kelimelerin İzahı

 

Bundan maksat, kadının hayzının bitip bitmediğini öğrenmek için rahim ağzına yerleştirdiği pamuk vs. gibi şeylerdir. Pamuk demektir.

 

Parlaklık anlamına gelir. Rahmin ağzına yerleştirilen pamuğun, ken­disine sarılık bulaşmadan temiz ve beyaz olarak çıkmasını ifade eder. Buna göre, hayız günlerinde görülen sarı ve bulanık akıntı, âdetin bir parçasıdır. Ayrıca pa­muğun beyaz çıkması hayzın bittiği, temizlik döneminin başladığı anlamına gelir. Pamuğun kuru olmasıyla hayzın bittiğinin anlaşıldığını söyleyenlere şu şekilde itiraz edilmiştir: Bazen hayızlı iken de, pamuk kuru çıkabilir. Bu yüzden onun ku­ru çıkması hayzın sona erdiğini göstermez. Ancak pamuğun beyaz çıkması bun­dan farklıdır. Çünkü beyaz su sadece hayız sona erince rahimden gelir. İmam Malik, bu suyu kadınlara sorduğunu ve onların bu sayede temizlik dönemine girdiklerini öğrendiklerini söylemiştir.

 

Zeyd b. Sâbit'in kızının gece lamba İsteyip hayızlarının bitip bitmediğini öğrenmeye çalışan kadınları ayıplamasının nedeni, bunda, dinin hoş karşılamadığı zorluk ve aşırılığın olmasından ileri gelir. Bu görüş İbn Battâl'a aittir.