SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU MEVAKİTİS-SALAT

<< 352 >>

باب: الأذان بعد ذهاب الوقت.

35. VAKİT GEÇTİKTEN SONRA EZAN OKUMAK

 

حدثنا عمران بن ميسرة قال: حدثنا محمد بن فضيل قال: حدثنا حصين، عن عبد الله بن أبي قتادة، عن أبيه قال : سرنا مع النبي صلى الله عليه وسلم ليلة، فقال بعض القوم: لو عرست بنا يا رسول الله، قال: (أخاف أن تناموا عن الصلاة). قال بلال: أنا أوقظكم، فاضطجعوا، وأسند بلال ظهره إلى راحلته، فغلبته عيناه فنام، فاستيقظ النبي صلى الله عليه وسلم وقد اطلع حاجب الشمس، فقال: (يا بلال، أين ماقلت). قال: ما ألقيت علي نومة مثلها قط، قال: (إن الله قبض أرواحكم حين شاء، وردها عليكم حين شاء، يت بلال، قم فأذن بالناس بالصلاة). فتوضأ، فلما ارتفعت الشمس وابياضت، قام فصلى.

 

[-595-] Abdullah İbn Ebî Katade babasından şöyle nakletmiştir: "Bir gece Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem  ile birlikte seferdeydik. Derken topluluk içinden biri 'Ey Allah'ın elçisi bizim için bir mola versen!' dedi. Allah Resulü (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): 'Ben uyuya kalıp namaza kalkamamanızdan endişe ediyorum' şeklinde karşılık verdi. Bunun üzerine Bilal, 'Ben sizi uyandırırım' dedi. Nihayet kafiledeki herkes uyudu. Bilâl de sırtını bineğine yasladı. Gözleri uykuya yenik düştü ve o da uyuya kaldı. Derken Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem uyandı. O esnada, güneşin yuvarlağı ufukta belirmişti. Bunun üzerine: 'Ey Bilâl! Söylediğin söz nerde kaldı?' dedi. Bilal, 'Hayatımda bunun gibi bir uykuyla karşılaşmadım' diye cevap verdi. Allah Resulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: Allah Teâlâ dilediği zaman sizin ruhlarınızı kabzeder, dilediği zaman de geri iade eder... Ey Bilal! Kalk Müslümanlara namazı haber vermek için ezan oku! Daha sonra Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem abdest aldı. Güneş iyice yükselip ışığı beyazlaşınca kalktı ve cemaate namaz kıldırdı.

 

Tekrar: 7471.

 

 

AÇIKLAMA:     Bir gece Nebi s.a.v. ile birlikte seferdeydik İkamet etmeden bir yerde konaklamaya denir. Aslında gecenin sonlarına doğru bir yerde konaklamak manasına gelir.

 

Bizim için bir mola versen! Bu ifadede yer alan (şart cümlesinin) ce­vabı mahzuftur. Takdiri ise şu şekildedir: Bizim için daha kolay olur.

 

Ey Bilâl! Söylediğin söz nerde kaldı? Bu ifade, ben sizi uyarırım sözünü neden yerine getirmedin anlamına gelir.

 

Allah Teâlâ dilediği zaman sizin ruhlarınızı kabzeder Nebi s.a.v.'in bu ifadesi şu âyetin manasıyla aynıdır: Allah, ölenin ölüm zamanı gelince, ölmeyenin de uykusunda iken canlarını alır da, ölümüne hük­mettiğini vefat ettirir, ötekini ise muayyen bir vakte kadar bırakır.[ez-Zümer 42] Hadiste geçen ruhları kabzetme ifadesinden ölüm sonucu çıkmaz. Zira ölüm, ruhun beden ile görünen ve görünmeyen bütün ilişkilerinin kesilmesi anlamına gelir. Uyku İse, sadece görünen İlişkilerinin kesilmesinden İbarettir.

 

(Abdest aldı) Bu ifadeden şu anlaşılır: Nebi s.a.v.in namazı güneşin doğup yükselmesi anına kadar tehir etmesi, ihtiyaçlarını gi­dermeleri yüzündendi. Yoksa kerahat vaktinin çıkmasını bekleme endişesinden dolayı değildi.

 

Hadisten Çıkarılan Sonuçlar

 

1- Bir lidere tabî olan kimseler, dini ve diğer konulardaki maslahatlarına ilişkin istekte bulunabilirler. Ancak bunu itiraz şeklinde değil de, arz yoluyla yapabilirler.

 

2- Lider konumunda olan kimse, dinî maslahatları gözetmek zorundadır. İbadetlerin vaktinin geçmesine neden olacak hususlardan kaçınmalıdır.

 

3- Dinî ibadetlerin vakitlerinin geçmemesi İçin bir görevli kullanılabilir.

4- Önemli konularda bir kişi ile yetinilebilir.

5- Mâkul bir neden ileri sürenin mazereti kabul edilir.

6- Birinin verilen görevi yerine getirip getirmediği sorgulanabilir. Bu yüz­den Bilâl'e Nebi s.a.v. soru yöneltmiştir. Böylece kendi­sine güven iddiası ile nefsine karşı hüsn-ü zan beslemesinden kaçınması İçin uyarılmıştır. Bu uyarı özellikle de, kişinin kendi iradesinin söz konusu olmadığı ve nefsine yenik düşmesinin muhtemel olduğu durumlarda geçerlidir. Bilâl ezan okumak için bu vakitte uyanmayı âdet haline getirdiğinden dolayı   "Ben sizi uyandırırım" diye ortaya atılmıştır.

 

7- Devlet başkanının bizzat kendisi askerî seferlere katılabilir.

8-  Bu hadiste kaderi reddedenlere bir cevap vardır. Çünkü kainatta her şey kadere göre meydana gelir.

9- Kazaya kalan namaz için ezan okunur. İmam Şafiî kavl-i kadîm'inde (eski içtihadında) bu görüşü benimsemiştir. Ahmed İbn Hanbel, Ebu Sevr ve İbn Münzîr de bu kanaattedir. İmam Şafiî'nin kavli cedîd'i (yeni içtihadı) ile İmam Mâlik ve Evzâî'ye göre ise kazaya kalan namaz İçin ezan okunmaz. An­cak Şafiîler'İn çoğuna göre bu hadis sahih olduğu İçin kazaya kalan namaz için ezan okunur.

 

10- Kazaya kalan namaz cemaatle kıhnabilir. Nitekim bir konu sonra bu mesele ele alınacaktır.

11- Kazaya kalan namaz, vaktin çıktığı andan daha sonraya bırakılabilir.