SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU MEVAKİTİS-SALAT

<< 356 >>

DEVAM: 40. Yatsı Namazından Sonra Din'î İlimler Ve  Hayırlı Meseleler Hakkında Sohbet Etmek

 

حدثنا أبو اليمان قال: أخبرنا شعيب، عن الزهري قال: حدثني سالم بن عبد الله بن عمر، وأبو بكر بن أبي حثمة:

 أن عبد الله بن عمر قال: صلى النبي صلى الله عليه وسلم صلاة العشاء في آخر حياته، فلما سلم، قام النبي صلى الله عليه وسلم فقال: (أرأيتكم ليلتكم هذه، فإن رأس مائة، لا يبقى ممن هو اليوم على ظهر الأرض أحد). فوهل الناس في مقالة رسول الله صلى الله عليه وسلم، إلى ما يتحدثون من هذه الأحاديث، عن مائة سنة، وإنما قال النبي صلى الله عليه وسلم: (لا يبقى ممن هو اليوم على ظهر الأرض). يريد بذلك أنها تحرم ذلك القرن.

 

[-601-] Abdullah İbn Ömer r.a.'den şöyle nakledilmiştir: "Ömrünün sonlarına doğru Allah Resulü yatsı namazını kıldırdı. Selam verdikten sonra dönüp cemaate şöyle dedi: Bu gecenizi gördünüz mü? Yüz sene sonra bugün yaşayanlardan yeryüzünde hiçbir kimse kalmayacak.

 

Hemen Müslümanlar Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in sözünü yanlış anladılar. Onun 'yüz sene' sözü hakkında farklı görüşler ortaya attılar. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: Bugün yeryüzünde yaşayanlardan kimse kalmayacak. Akıp giden zaman bu nesli yok edecek."

 

 

AÇIKLAMA:     (Yatsı Namazından Sonra Dinî İlimler ve Hayırlı Meseleler Hakkında Soh­bet Etmek) Ali İbnu'l-Müneyyir şöyle demiştir: "Fıkıh da, hayır kavramının içine girer. Ancak İmam Buhârî, önemine binaen onu ayrı zikretti. Tirmizî Hz. Ömer'den hasen olduğunu belirttiği şu hadisi nakletmiştir: Nebi s.a.v., benim de yanlarında bulunduğum bir sırada Ebu Bekir ile birlikte Müslümanların hallerini görüşerek, sabaha kadar görüş alışverişinde bulunurdu."

 

(Bize hitap ederek şöyle buyurdu) Bu ifade, hadisin konu başlığı ile ilgisini ortaya koyar. Çünkü hitap yatsı namazından sonra gerçekleşmiştir. Hasan-ı Basrî bu olayı arkadaşlarına anlatarak onların kalplerini yatsı namazından son­ra yapılan hayırlı sohbete ısındırmaya çalışmıştır. Onların zannına göre her ne kadar yatsı namazından sonra öğrendikleri sayesinde bir sevap elde etmeseler de, mutlak manada sevapsız kalmadıklarını onlara öğretmiştir. Çünkü hayır İçin bekleyen, hayır İşliyor demektir. Bu yüzden ecre kavuşur. Burada her açıdan ecir sahibi olmak kasdedilmemiştir değil, genel olarak ecir sahibi olmak kasdedilmiştir. yanlış anlamak, korkmak, unutmak gibi manalara gelir. Burada yanlış anlamak manasına gelmesi daha uygundur.

 

(yüz sene) Ashâb-ı kiramın bazısı, yüzsene dolunca kıyametin kopacağını ileri sürmüştü. Nitekim Taberânî ve daha başkaları Ebu Mes'ûd'dan naklettikleri hadiste bunu nakletmişlerdir. Ali İbn Ebî Tâlib ise bu görüşte olan sahâbîye karşı çıkmıştır. İbn Ömer bu hadisle Nebi s.a.v.'in gelecek yüz yıl içinde o dönemde yaşayan herkesin öleceğini kasdettiğini İleri sür­müştür. Nitekim tümevarım yöntemiyle yapılan araştırmaya göre o dönemde var olanlardan en sona Ebu Tufeyl Amir İbn Vâsile'nin kaldığı tespit edilmiştir. Hadis âlimleri bu kişinin en son ölen sahâbî olduğu konusunda icmâ' etmişler­dir. Onun hicrî 110 yılında vefat ettiği söylenmiştir. Nebi s.a.v.'in sözünün üzerinden yüz sene geçmesi, bu zamana tekabül etmekte­dir. Doğrusunu en İyi Allah bilir. İmam Nevevî ve diğerleri şöyle demiştir: "İmam Buhari ve onunla aynı görüşü paylaşanlar bu hadisi Hızır'ın ölümüne delil getirmiştir. Cumhur ise bunun tersini düşünmektedir.

 

--------------

Tahkik ehline göre Hızır (a.s.), Nebi s.a.v.'in Nebi olmasından çok önce ölmüştür. Bunu gösteren bir çok delil vardır. Eğer Nebi s.a.v. döneminde yaşıyor olsaydı, bu hadisin kapsamına girerdi ve yüz sene sonra ölmesi gereken insanlar arasında yer alırdı. Doğrusunu en iyi Allah bilir. Abdülazİz İbn Baz.