DEVAM: 89. Namaza Başlama Tekbirinden Sonra Ne Okunur
حدثنا
موسى بن
إسماعيل قال:
حدثنا عبد
الواحد بن
زياد قال:
حدثنا عمارة
بن القعقاع
قال: حدثنا
أبو زرعة قال:
حدثنا أبو
هريرة قال: كان
الرسول صلى الله
عليه وسلم
يسكت بين
التكبير وبين
القراءة
إسكاتة - قال
أحسبه قال
هنية - فقلت:
بأبي وأمي
يارسول الله،
إسكاتك بين
التكبير
والقراءة،
ماتقول؟ قال:
(أقول: اللهم
باعد بيني
وبين خطاياي،
كما باعدت بين
المشرق
والمغرب،
اللهم نقني من
الخطايا كما ينقى
الثوب الأبيض من
الدنس، اللهم
اغسل خطاياي
بالماء
والثلج والبرد).
[-744-] Ebu Zür'a Ebu Hureyre (r.a.)'in şöyle dediğini nakletmiştir:
"Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem tekbir ile kıraat arasında bir
süre Ravi
şöyle demiştir; sanırım kısa bir süre demişti - ara verip susardı. Bir defasında; Anam babam sana feda olsun ey
Allah'ın Resulü, tekbir ile kıraat arasında sustuğunuzda ne okuyorsunuz? diye
zât-ı âlilerine sordum. Dediki: "Allahümme bâidnî ve beyne hatâyâye kemâ bâadte beyne
Meştikı ve'l-Mağribi. Allahümme nekkınî mine'l-Hatâyâ kemâ
yünakkâ's-Sevbu'l-Ebyadu min'd-Denesi. Allahümme'ğsil hatâyâye bi'l-Mâi
ve's-Selci ve'l Berdî
Dua’nın Meali: Allahım, doğu ile batı arasını nasıl
birbirinden uzaklaştırdıysan benimle hatalarım arasını da öylece uzaklaştır.
Allahım, beyaz bir elbise kirlerinden nasıl arındırılırsa beni de hatalarımdan
öylece arındır. Allahım, hatalarımı su ile, kar ile ve dolu ile yıka"
AÇIKLAMA: Fatiha suresi ile başlarlardı ifadesi namazda
kıraate Fatiha sûresi ile başlarlardı anlamına gelir. Zaten İbnü'l-Münzir
başta olmak üzere bazı âlimler ve "imamın arkasında bulunan cemâatin
kıraati" adlı risalesinde İmam Buhari bu hadisi şöyle rivayet etmişlerdir:
"Kıraate Fatiha sûresi ile başlarlardı."
"Namaza Fatiha sûresi ile başlarlardı" İfadesi
Resûlullah Hz. Ebû Bekir ve Ömer'in Fâtiha'dan önce gizli olarak besmele
çekmedikleri anlamına gelmez. Ebû Hureyre yukarıdaki rivayette de görüldüğü
gibi kıraatin başında Resûlullah'ın susmasını mutlak olarak zikretmiştir.
Şu'be'den nakilde bulunan raviler arasında hadisin lafzı konusunda ihtilaf bulunmaktadır;
Kimisi "Kıraate Fatiha sûresi ile başlarlardı" şeklinde, kimisi de
"Onlardan hiçbirinin besmele çektiğini işitmedim" şeklinde rivayet
etmişlerdir. Bu son rivayeti İmam Müslim de tahric etmiştir. İbnü'l-Münzir'in,
Câbir Şu'be Katâde senediyle naklettiği rivayet ise daha açıktır. Buna göre
Katâde şöyle demiştir: "Enes İbn Mâlik'e; 'Kişi namaz kılarken besmele
okur mu?' diye sorduğumda bana şu cevabı verdi; Ben Resûlullah Hz. Ebu Bekir
ve Ömer'in arkasında namaz kıldım. Fakat onlardan hiçbirinin besmeleyi okuduğunu
işitmedim."
Ebu Hureyre'nin anam babam sana feda olsun ey Allah'ın Resulü
şeklindeki sözü, bu ifadeyi kullanmanın caiz olduğunu gösterir. Bazıları ise
bunun sadece Resûlullah'a has olduğunu iddia etmişlerdir.
"Beni de hatalarımdan öylece arındır duası günahların
giderilip yok edilmesi ve etkilerinin silinmesi anlamında bir mecazdır.
Bu hadis İmam Mâlik'ten nakledilen meşhur görüşünün aksine
tekbir ile kıraat arasında dua etmenin meşru olduğunu göstermektedir.
Tekbir ile kıraat arasında okunabilecek dualardan biri de İmam
Şafiî ve İbn Hüzeyme'nin tahric ettikleri hadiste geçen "Yüzümü beni
yaratana döndürdüm.. (Veccehtü vechiye lillezi...) duasıdır. İmam Şafiî bunu
el-Ümm adlı eserinde esas kabul etmiş ve bu hadise dayanarak namazda Kur'an'dan
olmayan duaların okunabileceğini söylemiştir. Hanefîler İse bunu kabul
etmezler.
Bu bâb başlığı altında nakledilen rivayetler ashâb-ı kiramın
Resûlullah'ın her halini öğrenmek için ne kadar titiz davrandıklarını göstermektedir.
Zira O'nun hareketlerini, herhangi bir harekette bulunmadan durmasını,
sessizliklerini ve açığa vurduğu ifadeleri bile takip etmişlerdir. Zaten Allah
Teâlâ dinini onlar vasıtasıyla korumuştur.