DEVAM:
145. Teşehhüdde Oturmanın Sünneti
حدثنا
يحيى بن بكر
قال: حدثنا
الليث، عن
خالد، عن
سعيد، عن محمد
بن عمرو بن
حلحلة، عن
محمد بن عمرو
بن عطاء.وحدثنا
الليث، عن
يزيد بن أبي
حبيب، ويزيد
بن محمد، عن
محمد بن عمرو
بن حلحلة، عن
محمد بن عمرو
بن عطاء: أنه
كان جالسا مع
نفر من أصحاب
النبي صلى
الله عليه
وسلم، فذكرنا
صلاة النبي
صلى الله عليه
وسلم، فقال
أبو حميد
الساعدي: أنا
كنت أحفظكم لصلاة
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم، رأيته إذا
كبر جعل يديه
حذاء منكبيه،
وإذا ركع أمكن
يديه من
ركبتيه، ثم
هصر ظهره، فإذا
رفع رأسه
استوى، حتى
يعود كل فقار
مكانه، فإذا
سجد وضع يديه
غير مفترش ولا
قابضهما، واستقبل
بأطراف أصابع
رجليه
القبلة، فإذا
جلس في
الركعتين جلس
على رجله
اليسرى، ونصب
اليمنى، وإذا
جلس في الركعة
الآخرة، قدم
رجله اليسرى،
ونصب الأخرى،
وقعد على
مقعدته.وسمع
الليث يزيد بن
أبي حبيب،
ويزيد من محمد
بن حلحلة،
وابن حلحلة من
ابن عطاء. قال
أبو صالح، عن
الليث: كل
فقار. وقال
ابن المبارك،
عن يحيى بن
أيوب قال:
حدثني يزيد بن
أبي حبيب: أن
محمد بن عمرو
حدثه: كل فقار.
[-828-] Muhammed İbn Amr İbn Ata şöyle demiştir: "Bir defasında
Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in ashabından bir kaç kişiyle birlikte
oturuyordum. Bu sırada Resûlullah s.a.v. nasıl namaz kıldığı konusu açıldı ve
Ebû Humeyd es-Sâidî şöyle dedi: Aranızda Resûl-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve
Sellem'in nasıl namaz kıldığını en iyi bilen kişi benim. O'nun şu şekilde namaz
kıldığını gördüm; Namaza başlarken tekbir aldığında ellerini omuzlarının
hizasına kadar kaldırırdı. Rüku'ya gittiğinde elleriyle dizlerini iyice
kavrardı ve sırtını dümdüz tutardı. Rükû'dan doğrulup başını kaldırdığında
vücûdunu tam olarak düzeltirdi; omurga kemikleri dimdik olurdu. Secde ettiğinde
ellerini yere koyar fakat dirseklerini yere ve yanlarına yapıştırmazdı. Secdede
iken ayak parmaklarının uçları kıbleyi gösterirdi. İlk iki rekatı kılıp
birinci teşehhüde oturduğunda sağ ayağını diker ve sol ayağını yatırıp üzerine
otururdu. Son teşehhüde oturduğunda ise sağ ayağını yine diker ve sol ayağını
sağ ayağının altına yatırıp kalçası üzerinde yere otururdu."
AÇIKLAMA: Bu konu başlığı teşehhüde nasıl oturulacağını
ve oturuş sırasında sünnet olan şeklin ne olduğunu açıklamakta, fakat oturmanın
sünnet olup olmadığına işaret etmemektedir. Zeyn İbnü'l-Müneyyir şöyle
demiştir: "Bu başlık altında altı hükme işaret edilmiştir:
1. Teşehhüddeki oturma şekli normal oturma şeklinden farklıdır.
2. ilk teşehhüde oturma şekli ile ikinci teşehhüde oturma şekli
birbirinden farklıdır.
3. Teşehhüdlere oturma şekilleri ile iki secde arasındaki oturma
şekilleri birbirinden farklıdır.
4. Bununla birlikte bunların tamamı sünnettir.
5. Oturma şekli bakımından erkeklerle kadınlar arasında herhangi
bir fark yoktur.
6. İlim ehli bîr kimse sahip olduğu ilme dayanarak
karşısındakine delil gösterebilir.
Teşehhütte bağdaş kurmakla ilgili olarak İbn Abdilberr şöyle
demiştir;
"Nafile namazda teşehhüde oturulduğu zaman bağdaş kurulup
kurulamayacağı konusunda görüş ayrılıkları bulunmaktadır. Aynı görüş
ayrılıkları hasta bir kimsenin farz namazlarda bağdaş kurup kuramayacağı
konusunda da yaşanmıştır. Fakat sağlıklı bir kimsenin farz namazlarda bağdaş
kurmasının caiz olmadığı konusunda âlimler icma etmiş, yani görüş birliğine
varmışlardır."
Bu hadisten çıkarılan sonuçlardan bir kısmı şöyledir:
1. Bir kimse kendisini beğenme zaafından uzak kalabiliyorsa ve
amacı muhataplarının daha dikkatli bir şekilde dinlemelerini ve öğrenmelerini
sağlamaksa başkalarından daha bilgili olduğunu söyleyebilir.
2. Temel bilgileri ve faziletli amellerle ilgili hususları daima
daha iyi bilen bir kimseden öğrenmek iyi olur.
3. Ashâb-ı kiramın bir kısmı Resûlullah'tan öğrenilmiş olan bazı
hükümlerden habersiz kalabilir veya bu hükümleri unutabilir. Bu durumda diğerleri hatırlatmada bulunur.