SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU SIFATU’S-SALAT

<< 469 >>

DEVAM: 156. İmam Selam Verdikten Sonra Yüzünü Cemaate Döner

 

حدثنا عبد الله بن مسلمة، عن مالك، عن صالح بن كيسان، عن عبيد الله بن عبد الله بن عتبة بن مسعود، عن زيد بن خالد الجهني أنه قال:

 صلى لنا رسول الله صلى الله عليه وسلم صلاة الصبح بالحديبية، على إثر سماء كانت من الليلة، فلما انصرف، أقبل على الناس فقال: (هل تدرون ماذا قال ربكم). قالوا: الله ورسوله أعلم، قال: (أصبح من عبادي مؤمن وكافر، فأما من قال: مطرنا بفضل الله ورحمته، فذلك مؤمن بي وكافر بالكوكب، وأما من قال: بنوء كذا وكذا، فذلك كافر بي ومؤمن بالكوكب).

 

[-846-] Zeyd İbn Halid el-Cüheni (r.a.)'in şöyle dediği nakledilmiştir: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bize Hudeybiye'de geceleyin yağan yağmur'un izleri belli İken sabah namazı kıldırmıştı. Namaz bittikten sonra cemaate dönerek şöyle buyurdu: 'Siz Rabbinizin ne buyurduğunu biliyor musunuz?' ashab-ı kiram, Allah ve Resulü daha iyi bilir' deyince Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: Kullarımdan kimisi bana inanan birer mu'min olarak sabah'a çıktığı halde kimisi kafir oldu. Kim, bu yağmur Allah'ın fazlı ve rahmeti ile üzerimize yağdı, demişse o bana inanan ve yıldızların güç ve kuvvet sahibi oIduğunu reddeden bir mu'mindir. Kim de, bu yağmur şu ve şu yıldızlar sayesinde yağdı, derse beni inkar etmiş ve yıldızların bir güç ve kuvvet'e sahip olduğuna iman etmiş demektir.

 

Tekrar: 1038, 4147 ve 7503.

 

MÜSLİM HADİSİ İÇİN TIKLA

 

EBU DAVUD HADİSİ İÇİN TIKLA

 

 

حدثنا عبد الله: سمع يزيد قال: أخبرنا حميد، عن أنس قال: أخر رسول الله صلى الله عليه وسلم الصلاة ذات ليلة إلى شطر الليل، ثم خرج علينا، فلما صلى أقبل علينا بوجهه، فقال: (إن الناس قد صلوا ورقدوا، وإنكم لن تزالوا في صلاة ما انتظرتم الصلاة).

 

[-847-] Enes İbn Malik (r.a.)'in şöyle dediği nakledilmiştir: "Bir gün Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, namaz'ı gecenin ortasına kadar geciktirmişti. Sonra mescid'e gelip bize namaz kıldırdı. Namaz bittikten sonra yüzünü bize çevirip şöyle buyurdu: "İnsanların bir kısmı namazlarını kılıp yattılar. Siz ise namaz'ı beklediğiniz süre boyunca zaten namaz kılıyorsunuz demektir."

 

 

AÇIKLAMA:     İmamın selam verdikten sonra cemaate dönmesinin hikmeti hakkında şun­lar söylenmiştir:

 

a. Bu şekilde cemaate dönmekten maksat onlara ihtiyaç duydukları bilgileri öğretmektir. Bu durumda cemaate dönmek Resulullah (s.a.v.)'in du­rumunda olduğu gibi sadece bilgi vermek ve nasihat etmek amacında olan imamlar için gerekli olur.

 

b. Namazdan sonra cemaate dönmenin hikmeti yeni gelen cemaate nama­zın bittiğini göstermektir. Zira imam cemaate dönmeden kıbleye yönelerek' otu­rursa sonradan gelen cemaat onların hala namazda olduklarını ve mesela teşeh­hüde oturduklarını zannedebilir.

 

c. Zeyn İbnü'l-Müneyyİr'in konuyla ilgili değerlendirmeleri İse şu şekildedir: "İmamın namaz kıldırmak üzere cemaate arkasını dönmesi imamlık dolayısıyla sahip olduğu bir haktır. Fakat namaz bittikten sonra bu hakkı sağlayan sebep de ortadan kalkmış olur. Dolayısıyla imamın selam verdikten sonra yine cemaate arkasını dönerek oturması uygun olmaz. Her şeyin en doğrusunu sadece Allah bilir."

 

 

باب: مكث الإمام في مصلاه بعد السلام.

157. İmam'ın Selam Verdikten Sonra (Cemaate Yüzünü dönmeden Önce) Namaz Kıldırmış Olduğu Yerde Bir Süre Beklemesi

 

-وقال لنا آدم: حدثنا شعبة، عن أيوب، عن نافع قال: كان ابن يصلي في مكانه الذي صلى فيه الفريضة. وفعله القاسم. ويذكر عن أبي هريرة رفعه: (لا يتطوع الإمام في مكانه). ولم يصح.

 

[-848-] Nafi' şöyle demiştir: Abdullah İbn Ömer (r.a.) farz namazı kıldığı yerde nafile namazları da kılardı, asim İbn Muhammed İbn Ebu Bekir de böyle yapardı."

 

Ebu Hureyre (r.a.)'in şöyle bir rivayeti merfu' olarak naklettiği zikredilmiştir: 'İmam farzı kıldırmış olduğu yerde nafile namaz kılmaz." İmam Buhari, Ebu Hureyre r.a.'den nakledilen bu rivayet'in sahih olmadığını söylemiştir.

 

حدثنا أبو الوليد: حدثنا إبراهيم بن سعد: حدثنا الزهري، عن هند بنت الحارث، عن أم سلمة: أن النبي صلى الله عليه وسلم كان إذا سلم، يمكث في مكانه يسيرا.قال ابن شهاب: فنرى، والله أعلم، لكي ينفذ من ينصرف من النساء.

 

[-849-] Ümmü Seleme (r.anha) şöyle demiştir: "Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) namaz'ı bitirdikten sonra bulunduğu yerde birazcık beklerdi."

 

İbni Şihab bu rivayetle ilgili olarak şunları söylemiştir: "Bize kalırsa - tabii ki Allah en doğrusunu bilir - Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kadınların namazı bitirip rahatlıkla çıkmalarını sağlamak için böyle beklerdi."

 

 

وقال ابن أبي مريم: أخبرنا نافع بن يزيد قال: أخبرني جعفر بن ربيعة: أن ابن شهاب كتب إليه قال: حدثتني هند بنت الحارث الفراسية، عن أم سلمة، زوج النبي صلى الله عليه وسلم، وكانت من صواحباتها، قالت: كان يسلم، فينصرف النساء، فيدخلن بيوتهن، من قبل أن ينصرف رسول الله صلى الله عليه وسلم. وقال: ابن وهب، عن يونس، عن ابن شهاب: أخبرتني هند الفراسية. وقال عثمان بن عمر: أخبرنا يونس، عن الزهري: حدثتني هند الفراسية. وقال الزبيدي: أخبرني الزهري: أن هند بنت الحارث القرشية أخبرته، وكانت تحت معبد بن المقداد، وهو حليف بني زهرة، وكانت تدخل على أزواج النبي صلى الله عليه وسلم. وقال شعيب، عن الزهري: حدثتني هند القرشية. وقال ابن أبي عتيق، عن الزهري، عن هند الفراسية. وقال الليث: حدثني يحيى بن سعيد: حدثه عن ابن شهاب، عن امرأة من قريش: حدثته عن النبي صلى الله عليه وسلم.

 

[-850-] Ümmü Seleme (r.anha)'nın şöyle dediği nakledilmiştir: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem selam verdikten hemen sonra kadınlar namaz'dan çıkar ve evlerine girerlerdi. Bu sırada Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem henüz namazdan çıkmamış olurdu."

 

 

AÇIKLAMA:     "Kasım İbn Muhammed İbn Ebu Bekir de böyle yapardı" şeklindeki rivayet Ebu Şeybe tarafından Mu'temir  Ubeydullah İbn Ömer senediyle merfu olarak nakledilmiştir. Bu rivayete göre Ubeydullah İbn Ömer şöyle demiştir: ien Kasım İbn Muhammed İbn Ebu Bekir ile Salim'in farz namazı kıldıktan bulundukları yerde nafile namaz kıldıklarını gördüm."

 

İmam Buhari'nin sahih olmadığını söylediği rivayetin sahih olmamasının sebebi senedinin zayıf ve problemli bir nakil olmasıdır. Zira bunu rivayet eden Leys İbn Sa'd tek kalmıştır ve hadisçiler tarafından zayıf bir ravi olarak görül­müştür.

 

Ümmü Seleme'nin naklettiği hadisten çıkarılan dersler şunlardır:

 

1. Cemaat imamın hareketlerini takip etmek ve ona riayet etmekle mükel­leftir.

2. Sakıncalı ve kaçınılması gereken durumlara yol açacak her şeyden uzak durmak ve bu konuda ihtiyatlı olmak gerekir.

3. Kişi kendisinin İtham edilmesine yol açacak mekanlardan ve işlerden uzak durmalıdır.

4. Bırakalım evleri yollarda bile erkeklerin kadınlarla birlikte bulunması, on­larla ihtilat etmesi hoş karşılanmaz.

5. Kadınlar Resulullah zamanında mescide gelip cemaate katılırlardı.