SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-CUM’A

<< 494 >>

باب: لا يفرق بين اثنين يوم الجمعة.

19. Cuma Namazında Safta Bulunan Ikı Kişinin Arasına Girmemek

 

حدثنا عبدان قال: أخبرنا عبد الله قال: أخبرنا ابن أبي ذئب، عن سعيد المقبري، عن أبيه، عن ابن وديعة، عن سلمان الفارسي قال: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: (من اغتسل يوم الجمعة، وتطهر بما استطاع من طهر، ثم ادهن أو مس من طيب، ثم راح فلم يفرق بين اثنين، فصلى ما كتب له، ثم إذا خرج الإمام أنصت، غفر له ما بينه وبين الجمعة الأخرى)

 

[-910-] Selmân-ı Fârisî (r.a.) Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu nakletmiştir: Cum'a günü boy abdesti alıp mümkün olduğu kadar vücudunu iyice temizlemeye çalışan, ardından saçlarını yağlayan veya evinde bulunan güzel kokudan vücuduna süren ve daha sonra mescide gelerek saf olan cemaat'ten iki kişinin arasına girmeden kendisine takdir edilen namazı kılan ve imam'ın okuduğu hutbeyi hiç sesini çıkarmadan can kulağı ile dinleyen herkesin bu Cuma ile diğer Cuma arasındaki günahları bağışlanır,"

 

 

AÇIKLAMA:     İmam Buhârî konu başlığını bu şekilde koymuş fakat safları yararak iki kişi­nin arasına girmenin hükmünü açıklamamıştır. Bununla birlikte âlimlerin çoğunluğuna göre böyle bir davranışın mekruh olduğu nakledilmiştir. İbnü'l-Münzir ise bunun haram olduğunu söylemiş ve İmam Nevevî Zeuâidü'r-Ravza adlı eserde bu hükmü kesin bir ifade ile dile getirmiştir. Alimlerin çoğuna göre saf olan İkî kişinin arasına girmek tenzîhen mekruhtur.

 

İbnü'l-Müneyyir konuyla ilgili olarak şu değerlendirmede bulunmuştur: "İki kişinin arasını ayırmak ifadesi şu anlamlara gelebilir;

 

a. İki kişinin arasına girip oturmak,

b. Bu kişilerden birisini çıkarıp onun yerine oturmak,

c. İki kişinin ara­sını ayırıp sadece ileriye geçmek. Fakat bu son anlam esas alındığında safların arasından ileriye geçmeye çalışan kimsenin ayaklarını oturan cemaatin baş veya omuz hizasına kadar kaldırmak durumunda kalacağı kesindir. Bu durumda söz konusu şahsın ayağına bulaşmış olan herhangi bir şeyin cemaatin elbiselerine sürünebileceğini düşünebiliriz. İşte bu şekilde safları yararak ilerlemek mekruh­tur. Bununla birlikte öndeki saflarda boşluk bulunması durumunda ileriye geç­meye çalışan kişi açısından günah yoktur. Zira önce gelen cemaat safları dol­durmadığı için kusurlu davranmıştır ve bu şahıs onların kusurunu örtmüş olacağı için bağışlanır."

 

 

باب: لا يقيم الرجل أخاه يوم الجمعة ويقعد في مكانه.

20. Bir Kimse Cuma Namazı İçin Mescid'de İken Müslüman Kardeşini Kaldırıp Onun Yerine Oturmamalıdır

 

حدثنا محمد قال: أخبرنا مخلد بن يزيد قال: أخبرنا ابن جريج قال: سمعت نافعا يقول: سمعت ابن عمر رضي الله عنهما يقول: نهى النبي صلى الله عليه وسلم أن يقيم الرجل أخاه من مقعده ويجلس فيه. قلت لنافع: الجمعة؟ قال: الجمعة وغيرها.

 

[-911-] İbn Ömer (r.a.)'in şöyle dediği nakledilmiştir: "Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir kimsenin kardeşini kaldırarak onun yerine oturmasını yasaklamıştır."

 

Bu rivayeti nakledenlerden İbn Cüreyc, İbn Ömer'den nakilde bulunan Nâfi'e: "Cuma namazında mı?" diye sorunca ondan: "Hem Cuma namazında hem de diğer namazlarda’’ cevabını almıştır.

 

Tekrar: 6269 ve 6270.

 

 

Diğer tahric: Tirmizi, edeb; Müslim: selam

 

AÇIKLAMA:     İmam Buhârî bu konu başlığını Cuma namazı ile kayıtlayarak vermiştir. As­lında İmam Müslim'in Ebü'z-Zübeyr yoluyla Câbir İbn Abdullah'tan naklettiği ve bu kaydı taşıyan sahih bir rivayet bulunmaktadır. Fakat İmam Buhârî bu rivayeti şartlarına uymadığı için almamıştır.

 

Hadis şöyledir: "İçinizden hiç kimse Cuma namazında kardeşini yerinden kaldırıp sonra da onun yerine oturmasın. Bunu yapacağına biraz daha sıklasın, yer açın desin."

 

Bu hadîs sonradan gelen cemaatin izin aldıktan sonra oturmakta olan kim­selerin arasından geçerek ilerlemesinin mekruh olmadığını göstermektedir; izin almak mekruh hükmünün kalkması anlamına gelir. Hadiste geçen "kardeşini yerinden kaldırmasın" İfadesi hakkında şunları söylemek mümkündür: a. Sonra­dan gelen kimse bunu kibrinden dolayı yapıyorsa çok çirkin bir davranışta bu­lunmuş olur, b. Kendini beğenen, bencil bir adam olduğu için böyle davranıyor­sa daha kötü bir tavır sergilemiş demektir.