SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-İSTİSKA

<< 544 >>

3- 26 - باب: قول النبي صلى الله عليه وسلم: (نصرت بالصبا).

باب: قول النبي صلى الله عليه وسلم: (نصرت بالصبا).

26. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'İn: Ben Saba Rüzgarı İle Desteklendim" Buyurması

 

حدثنا مسلم قال: حدثنا شعبة، عن الحكم، عن مجاهد، عن ابن عباس: أن النبي صلى الله عليه وسلم قال: (نصرت بالصبا، وأهلكت عاد بالدبور).

 

[-1035-] Abdullah İbn Abbas (r.a.)'den nakledilmiştir: "Saba rüzgarı bana ilahî bir yardım olarak verildi / ben saba rüzgarı ile desteklendim. Ad kavmi ise debur denen rüzgar ile helak oldu.

 

Tekrar: 3205, 3343, 4105

 

 

AÇIKLAMA:     Zeyn İbnü'l-Müneyyir bu konu başlığı ile ilgili olarak şunları söylemiştir: "İmam Buharî'nin kullandığı bu başlık 25. başlıkta nakledilen Enes hadisinin sa­ba rüzgarı dışındaki rüzgarlarla ilgili olduğuna işaret etmektedir, yani bu başlık Enes hadisinin buradaki rivayetle tahsis edildiğini göstermektedir. Çünkü saba rüzgarının Resul-i Ekrem'e (s.a.v.) ilahî yardım oluşu onun bu rüzgar estiğinde sıkıntı duymayıp neşe içinde olmasını gerektirir."

 

Bununla birlikte Enes hadisinin tahsis edilmediği ve genel anlamı (umum) üzere kaldığı da düşünülebilir. Bu genel anlam için şu açıklamalar yapılabilir:

 

1. Resul-i Ekrem'in (s.a.v.) saba rüzgarı ile desteklenmesi Enes hadisinde belirtilen tavrı sergilediği dönemlerden daha sonra olmuştur. Çünkü bu ilahî yardım Hendek savaşı sırasında gerçekleşmiştir. Nitekim Mücahid ve diğer müfessirlerin açıkça ifade ettikleri gibi: "Biz onların üzerine bir rüzgar ve sizin görmedi§niz ordular gönderdik [Ahzab 9] ayeti de buna işaret etmektedir.

 

2. Saba rüzgarı İslam düşmanlarını yok ettiği için Resul-i Ekrem'e (s.a.v.) ilahî yardım olmuştur. Fakat Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bu rüzgar sırasında ümmetinden günahkar ve asî olanlar da yok olabileceği için sıkıntı ve endişe duymuş olabilir. Zira Resulullah (s.a.v.) ümmetine karşı pek merhametli ve şefkatlidir.

 

3. Ayrıca saba rüzgarı bulutları birleştirip toparlar ve genelde bu durumda yağmur yağar. Bu rüzgarın getirdiği yağmur başladığında ise insanlar sığınacak yer arar. Bu da saba rüzgarı estiği zaman korku ve endişe duyulduğu anlamına gelir. İşte tüm bu açıklamalar Zeyn İbnü'i-Müneyyir'in dile getirdiği tahsîs (sadece saba rüzgarı dışındaki rüzgarlardan korku duyulacağı) anlayışını zedelemektedir.

 

Saba rüzgarına "Kabul (karşı taraftan gelen}" rüzgarı adı da verilir. Çünkü bu rüzgar doğudan eser ve Kabe'nin kapısına vurur. Bunun karşıtı olan rüzgar ise Ad kavmini helak eden "Debur (ters taraftan gelen) - Batı" rüzgarıdır. Bu rüzgarlara niçin bu adların verildiğiyle ilgili olarak şunlar da söylenmiştir: Saba rüzgarına Kabul rüzgarı adı verilmiştir, çünkü İslam'ı kabul edenlere bir destek olarak gönderilmiştir. Halbuki Ad kavmini helak eden rüzgara debur denmiştir, çünkü İslam'dan yüz çeviren ve sırt dönen insanları helak etmiştir. Zaten debur rüzgarı, saba rüzgarından daha şiddetli eser. İleride de açıklayacağımız gibi Ad kavmini helak eden bu rüzgar tüm gücüyle esmemiş, debur rüzgarının asıl kapa­sitesine göre sadece basit bir esinti olmuştur. Buna rağmen Ad kavminin kökünü kurutmuştur. Nitekim Cenab-ı Hakk şöyle buyurmuştur: "Sen onlardan geriye kalan hiç bir şey görebiliyor musun? [Hakka 8] Fakat Allah Teala, alemlere rahmet ola­rak gönderdiği Resulü'nün müslüman olacaklarına dair taşıdığı umut dolayısıyla kavmine karşı duyduğu acıma ve merhameti bildiği için sadece saba rüzgarı gönderdi ve onları sıkıntıya düşürerek müslümanlardan uzaklaşmalarını sağladı. Fakat buna rağmen onlardan hiçbirini helak etmedi.

 

Ayrıca kuzeyden esen rüzgara Şimal, güneyden esen rüzgara da Cenub adı verilir.