SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

EBVABU TAKSİRİ’S-SALAT

<< 560 >>

باب: ما جاء في التقصير، وكم حتى يقصر.

1.Namaz'ın Kısaltılarak Kılınmasıyla İlgili Rivayetler Yolcu Konakladığı Yerde Kaç Gün Boyunca Namazları Kısaltarak Kılar

 

حدثنا أبو موسى بن إسماعيل قال: حدثنا أبو عونة، عن عاصم وحصين، عن عكرنة، عن ابن عباس رضي الله عنهما قال: أقام النبي صلى الله عليه وسلم تسعة عشر يقصر، فنحن إذا سافرنا تسعة عشر قصرنا، وإن زدنا أتممنا.

 

[-1080-] İbn Abbas (r.a.)'ın şöyle dediği nakledilmiştir: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir yerde (gecesiyle birlikte) on dokuz gün kaldı ve bu müddet içinde na­mazları kısaltarak kıldı. Biz (gecesiyle birlikte) on dokuz günlük yolculuk yaptığımızda namazları kısaltarak kılardık. Fakat daha uzun süreli yolculuklarda tam kılardık.

 

Tekrar: 4298, 4299.

 

 

حدثنا أبو معمر قال: حدثنا عبد الوارث قال: حدثنا يحيى بن أبي إسحق قال: سمعت أنسا يقول: خرجنا مع النبي النبي صلى الله عليه وسلم من المدينة إلى مكة، فكان يصلي ركعتين ركعتين، حتى رجعنا إلى المدينة. قلت: أقمتم بمكة شيئا؟ قال: أقمنا بها عشرا.

 

[-1081-] Enes (r.a.)'in şöyle dediği nakledilmiştir: "Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte Medine'den Mekke'ye gitmek üzere yola çıkmıştık. Biz Medine'ye dönene kadar Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem namazları ikişer rekat halinde kılmıştı."

 

Hadisin ravîlerinden Yahya İbn Ebu İshak, Enes'e: "Mekke'de hiç kaldınız mı?" diye sorunca Enes Ibn Malik şu cevabı vermiştir: "Orada on gün kaldık.

 

Tekrar: 4297

 

 

AÇIKLAMA:     Namazın kısaltılarak kılınması; dört rekat olan namazların iki rekat halinde kılınması demektir. İbnü'l-Münzir başta olmak üzere, pek çok alim sabah ve ak­şam namazlarında kısaltma olmayacağı konusunda icma bulunduğunu nakletmişlerdir.

 

İmam Nevevî şöyle demiştir: "Alimlerin çoğunluğuna göre haram amaçlı olmayan mubah yolculuklarda namazlar kısaltılarak kılınır."

 

Bazı alimler namazın kısaltılarak kılınabilmesi için yolculuk sırasında güvenliğin bulunmamasını, bazıları bu yolculuğun hac, umre veya cîhad için olması gerektiğini, kimisi de itaat amaçlı bir yolculuk olmasını şart koşmuşlardır. Ebu Hanîfe ile Süfyan-ı Sevrî ise yolculuğun haram / isyan amaçlı oluşu ile İtaat amaçlı oluşu arasında herhangi bir fark bulunmadığını söylemişlerdir; onlara göre her yolculukta namazlar kısaltılarak kılınır.

 

[Biz (gecesiyle birlikte) on dokuz günlük yolculuk yaptığımızda namazları kı­saltarak kılardık. Fakat daha uzun süreli yolculuklarda tam kılardık.] Bu ifadeden ilk bakışta anlaşılan anlam yolculuk on dokuz günden daha fazla olduğunda namazların tam olarak kılınması gerektiğidir. Fakat aslında kasdedilen, bu değil­dir. Nitekim Ebu Ya'la'nın Şeyban - Ebu Avane senediyle naklettiği rivayet, asıl maksadı tam olarak anlatmaktadır: "Biz bir yolculuğa çıkıp bir yerde on dokuz gün kaldığımızda / konakladığımızda..." Zaten imam Buharî'nin naklettiği bu riva­yetin başındaki "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir yerde (gecesiyle birlikte) on dokuz gün kaldı" ifadesi de bu açıklamayı desteklemektedir. Tirmizî'nin başka bir yolla Asım'dan naklettiği rivayet ise şöyledir: "Biz bundan (on dokuz günden) daha fazla bir süre konakladığımızda namazları dört rekat olarak kılardık."

 

Enes İbn Malik'ten nakledilen rivayette geçen "Orada on gün kaldık" ifadesi Ibn Abbas hadisiyle çelişmez. Çünkü İbn Abbas hadisi Mekke'nin fethedildiği dönemle ilgili olduğu halde, Enes hadisi veda haccı için yapılan yolculuğu anla­tır. İleride gelecek olan ve yine İbn Abbas'tan nakledilen bir rivayette şöyle de­nilmektedir; "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ve ashabı ayındördüncü gününün sabahında geldiler." Resulullah'ın (s.a.v.) Mekke'den on dördüncü günün sabahında yola çıktığı kesindir. Buna göre Mekke ve civarında konakla­nan süre Enes İbn Malik'in de dediği gibi geceleriyle birlikte on gündür. Dolayı­sıyla Nebi (s.a.v.)'in Mekke'de konakladığı günlerin sayısı toplam on dört gün olur. Çünkü Resulullah (s.a.v.) Mekke'den seki­zinci gün yola çıkmış ve öğle namazını Mina'da kılmıştır. Zaten bu yüzden İmam Şafiî şöyle demiştir: "Bir yolcu herhangi bir yerleşim biriminde dört gün konak­larsa namazı kısaltarak kılar." Ahmed İbn Hanbel ise namazın kısaltılarak kılınabilmesine imkan veren konaklama süresinin yirmi bir vakit namaz olduğunu söylemiştir. Bu görüşün delili, söz konusu İbn Abbas hadisidir ve bu hadisten söz konusu hüküm şu yolla çıkarılmıştır: "Herhangi bir yerde konaklama durumunda (ikamet), aslolan namazların tam olarak kılınmasıdır. Fakat Resulullah'ın (s.a.v.) yolculuk sırasında herhangi bir yerde bu süreden daha fazla konak­ladığına dair bir rivayet bulunmadığı İçin namazların kısaltılarak kılınabilmesi için bu süre belirlenmiştir." Bu konuyla İlgili olarak alimlerin birbirinden farklı görüşleri bulunmaktadır. Bu görüş ayrılıklarına İleride değinilecektir.

 

Hadisten Çıkan Sonuçlar

 

1. Yolculuk sırasında herhangi bir yerde konaklamaya da İkamet adı verilir.

2. Bir yerleşim merkezi için kullanılan isim, civarındaki bölgeleri de kapsa­mına alabilir. Arafat ve Mina, Mekke sınırları İçinde olmadığı halde bu rivayette Mekke İsminin söz konusu bölgeleri de kapsamına alacak şekilde kullanılması bunu gösterir.