SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’Z-ZEKAT

<< 701 >>

DEVAM: 11.Sağlığı Yerinde Ve Cimri (Mala İhtiyacı Bulunuyor) İken Sadaka Vermenin Fazileti

 

حدثنا موسى بن إسماعيل: حدثنا أبو عوانة، عن فراس، عن الشعبي، عن مسروق، عن عائشة رضي الله عنها:

 أن بعض أزواج النبي صلى الله عليه وسلم قلن للنبي صلى الله عليه وسلم: أينا أسرع بك لحوقا؟ قال: (أطولكن يدا). فأخذوا قصبة يذرعونها، فكانت سودة أطولهن يدا، فعلمنا بعد: أنما كانت طول يدها الصدقة، وكانت أسرعنا لحوقا به، وكانت تحب الصدقة.

 

[-1420-] Aişe (r.anha)'dan rivayet edildiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in hanımlarından bazıları ona, "Size hangimiz daha çabuk ulaşacak?" diye sordular. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, "Eli en uzun olanınız" diye cevap verdi. Bunun üzerine Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in  hanımları, bir kamışla, kollarını ölçmeye başladılar. En uzun kollu olan Sevde idi. Daha sonra anladık ki bu sözden kasıt "cömertlik" idi. O, hepimizden önce Resuiullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e kavuştu. O sadaka vermeyi severdi.

 

 

AÇIKLAMA:     Bu hadisin öncekilerle ilgisi şudur: Bu hadis, gücü yeterken, çokça sadaka vermenin ve başkasını kendine tercih etmenin, Resûlullah (s.a.v.)’e kavuşma sebebi olduğunu ifade etmektedir. Bundan daha büyük fazilet olamaz. Zeyn İbnü'l-Müneyyir de bu hususa işaret etmiştir.

 

İbn Reşîd, hadisin, önceki hadislerle ilgisi konusunda şöyle der: Uzun elli olmakla kasdedilen Resûlullah'a (s.a.v.) kavuşturmayı gerektiren bir şeydir. Bu da ancak kişi sıhhatli iken sürekli yapması halinde gerçekleşebilecek bir durumdur.

 

Hadisteki, "Daha sonra anladık ki" ifadesi, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem  vefat ettikten sonra anlamında kullanılmıştır.

 

Hadisteki, "Bizim en hızlımız idi" ifadesi hakkında İbn Battal şöyle demiştir:

 

Bu hadiste, Hz. Zeynep'ten bahsedilmemesi bir eksikliktir. Çünkü siyer alimleri Peygamberimiz'den sallallahu aleyhi ve sellem sonra ilk vefat eden hanımının Zeynep olduğu görüşünde hem fikirdirler. Doğrusu, "Zeynep bizim en hızlımız idi" ifade­sidir. Yukarıda geçen hadislerde "zamir"in Sevde'ye ait gibi olması, bu yorumu biraz bulandırmaktadır.

 

Hafız Ebû Ali es-Sadefî'nin yazmasında şöyle bir ifade okudum: Bu hadisten ilk anlaşılan Resûlullah (s.a.v.)’e ilk ulaşanın Sevde olduğudur. Bu, ilim ehlinin bilgisi ile bağdaşmamaktadır. Çünkü Hz. Nebi'den sonra ilk vefat eden Zeynep idi. İmam Malik'in naklettiğine göre Vakıdî de, Aişe binti Talha'dan gelen rivayetin bu görüşü güçlendirdiğini belirtmiştir.

 

İbnü'l-Cevzî şöyle der: Bu, ravîler tarafından hatalı rivayet edilen bir hadis­tir. Buharî'nin, Sahih-i Buharî üzerine "ta'likat" çalışması yapan diğer alimlerin böyle bir hataya dikkat çekmemiş olması, Hattabî'nin bunun yanlış olduğunu bilememesi gerçekten şaşılacak bir durumdur. Çünkü Hattabî bu olay hakkında, "Sevde'nin Hz. Nebi'e (ilk olarak) kavuşması Nebilik alametlerinden biridir" şeklinde bir yorumda bulunmuştur. İlk kavuşanın Sevde olması bir ve­himden ibarettir. Doğrusu Zeynep'tir. Çünkü sadaka verme bakımından en ileri durumda olan Zeynep idi. Nitekim Müslim'in rivayetinde, "Bizim içimizde en uzun kollu olan (en cömert) Zeynep idi. O, çalışır ve tasadduk ederdi" şeklinde geçmektedir.

 

Hakim en-Nisaburi'nin "el-Müstedrek" adlı eserinde Hz. Aişe'den r.a. naklettiği şu rivayet de bu görüşü destekler niteliktedir: "Resûlullah (s.a.v.) hanımlarına, "Eli en uzun olanınız, bana en erken kavuşacak olanınızdır. buyurmuştur. Hz. Aişe şöyle demiştir: "Resûllah'ın sallallahu aleyhi ve sellem  vefatından sonra hangimizin odasında toplansak ellerimizi duvara doğru uzatır ölçerdik. Zeynep binti Cahş vefat edene kadar bu olay de­vam etti. Zeynep en uzunumuz olmadığı gibi kısa bir kadındı. Bundan sonra anladık ki Hz. Nebi "uzun elli olmak" ile sadaka verme konusunda cö­mertliği kasdetmişti. Zeynep, eli maharetli bir kadındı. Deri tabaklar, inci deler ve Allah yolunda infak ederdi." Hakim, bu hadisin, Müslim'in şartlarına uygun olduğunu belirtmiştir.

 

Bu hadisin, peygamberlik alametlerinden olduğu açık bir durumdur.