SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-HAC

<< 791 >>

باب: ما ذكر في الحجر الأسود.

50- HACERU'L-ESVED

 

حدثنا محمد بن كثير: أخبرنا سفيان، عن الأعمش، عن إبراهيم، عن عابس بن ربيعة، عن عمر رضي الله عنه:

 أنه جاء إلى الحجر الأسود فقبله، فقال: إني أعلم أنك حجر، لا تضر ولا تنفع، ولولا أني رأيت النبي صلى الله عليه وسلم يقبلك ما قبلتك.

 

[-1597-] Ömer r.a. bir gün Hacerü'l-Esved'e gelip onu öpmüş ve "Ben kesinlikle biliyorum ki sen sadece bir taşsın, ne zararın ne de faydan var. Eğer Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in seni öptüğünü görmeseydim ben de öpmezdim" demiştir.

 

Tekrar: 1605, 1610.

 

AÇIKLAMA:     Kurtubî şöyle der:  "Hz. Ömer, "sen sadece bir taşsın, ne zararın ne de faydan var" demiştir.

 

Çünkü İnsanlar, putlara tapılan bir döneme yakındılar. Bundan dolayı Hz. Ömer, cahil kimselerin Hacerü'l-Esved'in selamlanmasını (istilam), arapların cahiliyyede yaptıkları gibi bazı taşlara tazim göstermek gibi anlamalarından en­dişe ettiği için bu uygulamanın, Hz. Nebi'e ittiba anlamında yapıldığını, yoksa taşın fayda ya da zarar veremeyeceğini insanlara göstermek istemiştir."

 

Mühelleb şöyle der: "Ömer'in bu sözü, Hacerü'l-Esved'in, Allah'ın yeryüzündeki sağ "el"i olduğunu, onunla Allah'ın kulları ile musafaha etmiş olduğunu iddia edenlere karşı bir delildir. Allah'a bir organ izafe etmekten onu tenzih ederiz. Onu öpmek, itaatin gözle müşahede edilip görülebilmesi bakımından meşru kılınmış ve bu, kişinin ihtiyarına bırakılmıştır. Bu bir anlamda, İblis'in Adem'e secde etmesinin emredilmesine benzemektedir."

 

Hattabî şöyle der: "Hacerü'l-Esved'in Allah'ın yeryüzündeki sağ eli olması şu anlamdadır: Hacerü'l-Esved ile musafaha eden kimse, Allah'tan bîr ahid almış olur. Verilen ahdin, musafaha ile birlikte mülkiyet ifade etmesi konusunda bir örf bulunmaktadır. Kişi bu durumda verdiği ahid ile sorumlu tutulmaktadır."

 

el-Muhib et-Taberî şöyle demiştir:

 

"Hükümdarın yanına gelen bütün heyetler onun elini öperler. Hacının da, (Kabe'ye gelir gelmez) Hacerü'l-Esved'i öpmesi sünnettir. Bu bir anlamda, hükümdarın elini öpme gibidir. "En yüce sıfatlar Allah'a aittir."[Nahl 60]

 

Hz. Ömer'in sözü ise, dinî konularda, gerekçesi anlaşılamadığı durumlarda bile, Şari' olan Allah'a en güzel şekilde teslim olmayı göstermektedir. Hikmetin bilinemediği durumlarda bile Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e İttiba konusunda bu büyük bir kuraldır.

 

Hadis, sünnetlerin, sözlü olabileceği gibi fiilî de olabileceğini beyan etmektedir.

 

Devlet başkanı, bir kimsenin yaptığı hareketin yanlış bir itikada sevketme-sinden endişe ederse hemen açıklama yapmalıdır. Hacerü'l-Esved'i öpmek ve selamlamakla ilgili detaylı bilgiler 9 konu sonra (60. konuda) gelecektir.