باب: العمرة
ليلة الحصبة
وغيرها.
5- Mühassabda Ve Diğer Yerlerde Konaklandıgı Gece Umre Yapmak
حدثنا
محمد بن سلام:
أخبرنا أبو
معاوية: حدثنا
هشام، عن
أبيه، عن
عائشة رضي
الله عنها: خرجنا
مع رسول الله
صلى الله عليه
وسلم موافين
لهلال ذي
الحجة، فقال
لنا: (من أحب
منكم أن يهل
بالحج فليهل،
ومن أحب أن
يهل بعمرة
فليهل بعمرة،
فلولا أني أهديت
لأهللت
بعمرة). قالت:
فمنا من أهل
بعمرة، ومنا
من أهل بحج،
وكنت ممن أهل
بعمرة،
فأظلني يوم
عرفة وأنا
حائض، فشكوت
إلى النبي صلى
الله عليه
وسلم، فقال:
(ارفضي عمرتك،
وانقضي رأسك،
وامتشطي
وأهلي بالحج).
فلما كان ليلة
الحصبة أرسل
معي عبد
الرحمن إلى
التنعيم، فأهللت
بعمرة مكان
عمرتي.
[-1783-] Aişe r.anha şöyle dedi: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile
birlikte (Zilkade ayını bitirip) zilhicce hilali ile birlikte yola çıktık.
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Sizden hac için
telbiye getirecek olan yapsın. Umre için telbiye getirecek olan da umre için
telbiye yapsın. Ben yanımda hedy kurbanı götürmemiş olsaydım umre için telbiye
getirirdim".
İçimizden kimileri umre kimileri de hac için telbiye getirdi. Ben
de umre için telbiye getirmiştim. Arefe günü yaklaştığında adet gördüm.
Resulullah'a dert yandım o şöyle buyurdu: "Umreni terk et (ihramdan çık).
Saçlarını çöz ve tara.
Hac için telbiye getir." Muhassab'ta konaklayacağımız gece
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kardeşim Abdurrahman ile birlikte bsni
Tenim’e gönderdi. Ben de daha önceki umremin yerine umre için telbiye getirdim.
AÇIKLAMA: Hac günlerinde umre
yapmanın hükmü: İbn Battal şöyle demiştir: Bu konudan elde edilecek fıkhî hüküm
şudur: Hac yapan kimse, teşrik günlerinin tamamlanması ile haccı sona erdiğinde
umre yapabilir. Muhassab'ta konaklama günü, şeytan taşlamanın son günüdür.
İlk dönem alimleri hac günlerinde umre yapmanın hükmü konusunda
ihtilaf etmişlerdir.
Abdürrezzak, Mücahid aracılığıyla şunu rivayet etmiştir: Hz. Ömer,
Ali ve Aişe'ye (r.anha), Muhassab'ta konaklama zamanında umre yapmak hakkında
soru soruldu. Hz. Ömer "Hiçbir şey yapmamaktan iyidir" dedi. Hz. Ali
de benzer şeyler söyledi. Aişe r.anha "umre kişinin nafakasına (kesesine)
bağlıdır" dedi.
باب: عمرة
التنعيم.
6- TEN’İM UMRESİ
حدثنا
علي بن عبد
الله: حدثنا
سفيان، عن
عمرو: سمع
عمرو بن أوس:
أن عبد الرحمن
بن أبي بكر رضي
الله عنهما
أخبره:
أن
النبي صلى
الله عليه
وسلم أمره أن
يردف عائشة
ويعمرها من
التنعيم. قال
سفيان مرة:
سمعت عمرا، كم
سمعته من عمرو.
[-1784-] Abdurrahman İbn Ebu Bekir r.a.'in söylediğine göre, Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem kendisine Aîşe r.anha'yı devesinin terkisinde
(Ten'im'e) götürmesini ve Ten'im'den umre yaptırmasını emretti.
Süfyan bir defasında "Amr'ın şöyle dediğini işittim"
dedikten sonra "bunu Amr'dan ne kadar da çok işittim" dedi. (2985
hadis)
حدثنا
محمد بن
المثنى: حدثنا
عبد الوهاب بن
عبد المجيد،
عن حبيب
المعلم، عن
عطاء: حدثني
جابر بن عبد
الله رضي الله
عنهما:
أن
النبي صلى
الله عليه
وسلم أهل
وأصحابه بالحج،
وليس مع أحد
منهم هدي غير
النبي صلى
الله عليه
وسلم وطلحة،
وكان علي قدم
من اليمن ومعه
الهدي، فقال:
أهللت بما أهل
به رسول الله
صلى الله عليه
وسلم، وأن
النبي صلى
الله عليه
وسلم أذن لأصحابه
أن يجعلوها
عمرة: يطوفوا
بالبيت، ثم يقصروا
ويحلوا إلا من
معه الهدي،
فقالوا: ننطلق
إلى منى وذكر
أحدنا يقطر،
فبلغ النبي
صلى الله عليه
وسلم فقال: (لو
استقبلت من
أمري ما
استدبرت ما
أهديت، ولولا
أن معي الهدي
لأحللت). وأن
عائشة حاضت،
فنسكت
المناسك كلها
غير أنها لم
تطف بالبيت،
قال: فلما
طهرت وطافت قالت:
يا رسول الله،
أتنطلقون
بعمرة وحجة
وأنطلق
بالحج؟ فأمر
عبد الرحمن بن
أبي بكر أن
يخرج معها إلى
التنعيم،
فاعتمرت بعد
الحج في ذي
الحجة. وأن
سراقة بن مالك
بن جعشم لقي
النبي صلى
الله عليه
وسلم وهو
بالعقبة وهو
يرميها، فقال:
ألكم هذه خاصة
يا رسول الله؟
قال: (لا، بل
للأبد).
[-1785-] Cabir İbn Abdullah r.a. şöyle dedi: Hz. Nebi ve onunla birlikte
ashabı hac için telbiye getirdiler. Hz. Nebi ve Talha'dan başka yanında hedy
kurbanı olan yoktu. Ali, yanında hedy kurbanı ile birlikte Ye-men'den geldi ve
"Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem neye niyet ettiyse ben de ona
niyet ettim" dedi. Hz. Nebi, yanında hedy kurbanı bulunanlar dışında
ashabının hac yerine umre yapmalarına, Kabe'yi tavaf ettikten sonra tıraş
olarak ihramdan çıkmalarına izin verdi. Bunun üzerine ashab "erkeklik
organımızdan meni akar olduğu halde Mina'ya mı gideceğiz!" dediler. Hz.
Nebi'e bu soz ulaşınca o şöyle buyurdu: "Böyle olacağını daha önceden
bilseydim yanımda hedy kurbanı getirmezdim. Yanımda hedy kurbanı olmasaydı
ihramdan çıkardım".
Aişe (r.anha) adet gördüğü halde, Kabe'yi tavaf etmek dışında hac
ile ilgili fiillerin tümünü yerine getirdi. Temizlenip de tavaf yaptıktan
sonra: "Ey Allah'ın Resulü! Siz hem umre hem de hac yapmış olarak dönerken
ben yalnızca hac yapmış olarak mı döneceğim?" dedi. Bunun üzerine Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem (Aişe r.anha'nin kardeşi) Abdurrahman İbn Ebu
Bekir'e Aişe r.anha ile birlikte Ten'im'e gitmesini emretti. Hz.Aişe, hacdan
sonra Zilhicce ayında umre yaptı.
Süraka İbn Cu'şum, şeytan taşladığı sırada Nebi Sallallahu Aleyhi
ve Sellem ile karşılaştı ve ona "bu yalnızca size mi özgü ey Allah'ın
Resulü?" diye sordu.
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Hayır.
Sonsuza kadar (bütün insanlar) için."
AÇIKLAMA: Bu konuda şu iki
mesele ele alınmaktadır: a- Ten'im'den umre ihramına girmenin Mekke'de bulunan
kişilere özgü olup olmadığı, b- Şayet
onlara özgü değilse, bunun harem dışında diğer bir yerden (hill bölgesinden)
umre İhramına girmekten daha faziletli olup olmadığı.
el-Hedy adlı eserin sahibi şöyle demiştir: Hicret öncesi dönemde
Mekke'de otururken Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in umre yaptığı nakledilmediği
gibi, o sadece Mekke içinde iken umre yapmıştır. Nebi Sallallahu Aleyhi ve
Sellem, hiçbir zaman bugün insanların yaptığı gibi Mekke'den hîl bölgesine
çıkıp, sonra da umre için Mekke'ye girmemiştir. Aişe r.anha dışında hiç
kimsenin de Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in hayatında bunu yaptığı sabit
değildir.
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in emri ile Aişe r.anha'nin
bunu yapması, artık bunun meşru olduğunu gösterir.
Bir sene içinde birden fazla umre yapma konusundaki görüşler:
İlk dönem alimleri bir sene içinde birden fazla umre yapmanın hükmünde ihtilaf
etmişlerdir.
1- İmam Malik bunu mekruh görmüştür.
2- Mutarrif ve bağlılarından bir grup ise îmam Malik'e muhalefet
etmişlerdir, ki bu görüş (yani bir yıl içinde birden fazla umre yapılabileceği görüşü)
alimlerin çoğunluğunun da görüşüdür.
3- Ebu Hanife; arefe, kurban bayramı günü ile teşrik günlerini
istisna etmiş (bugünlerde umre yapılamayacağını söylemiştir.
4- Ebu Yusuf, arefe günü dışındaki hususlarda Ebu Hanife ile
aynı görüştedir.
Mekke'de olanın Ten'im'den umre ihramına girmesi zorunlu mudur?
İlk dönem alimleri, Mekke'den ihrama girecek kişinin Ten'im'den
ihrama girmesinin zorunlu olup olmadığı konusunda da ihtilaf etmişlerdir.
1- Fakihî ve başkaları, Muhammed İbn Sîrîn aracılığıyla şunu
rivayet ederler: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Mekke'liler için (umre
ihramına girme yeri olarak) Ten'im'i belirlemiştir.
2- Ata' aracılığıyla şu rivayet edilmiştir: Mekke'li olsun ya da
olmasın (Mekke'de iken umre yapmak isteyen kişi), Ten'im veya Ci'rane'ye
çıksın, oradan ihrama girsin. En efdali hac inikatlarından birine gidip oradan
ihrama girmesidir.
3- Tahavî şöyle der: Bazıları, Mekke'de olanlar için Ten'im'den
başka (umre ihramına girilecek) mîkat
bulunmadığını, hac zamanında hacdaki
mikatları geçmenin caiz olmaması gibi umre için de bunu geçmenin caiz
olmadığını söylemişlerdir. Diğer bazıları ise buna karşı çıkarak umre
inikatlarının hill bölgesi olduğunu söylemişler, Hz. Nebi'in Aişe r.anha'ye
Ten'im'e gitmeyi emretmesinin sebebinin de buranın Mekke'ye en yakın hill
bölgesi olduğunu söylemişlerdir.
Fakihî'nin de belirttiği üzere, Ten'im Mekke dışında Medine
yönüne doğru dört mil mesafede bir bölgedir.
Bu hadis, evlenilmesi haram olan erkeklerle gerek yolculukta
gerek yolculuk dışında birlikte bulunmanın caiz olduğunu, mahremin mahremini
devesinin terkisine bindirebileceğini gösterir.
Bu hadis, Mekke'de olup da umre yapmak isteyen kimsenin hil
bölgesine çıkmasının zorunlu olduğuna delil gösterilmiştir, ki alimlerin iki
görüşünden biri budur.
Müslim'in Cafer'den rivayetinde şöyle denilmektedir: Süraka
ayağa kalkarak: "Bu sırf bu seneyi mi özgü yoksa sonsuza kadar mı
geçerli?" diye sordu. Hz. Nebi s.a.v. parmaklarını birbirine geçirerek
şöyle buyurdu: "Umre haccın içine iki kere girmiştir. Bu sırf bu seneye
özgü değil, sonsuza kadar".
Nevevî şöyle der: Alimlerin çoğunluğuna göre bunun anlamı şudur:
Cahili-ye dönemindeki uygulamayı iptal etmek üzere hac aylarında umre yapmak caizdir.
Bir diğer görüşe göre bunun anlamı şudur: Umre fiilleri hac
fiillerinin içine girmiştir.