SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

FEDAİLU LEYLETİ’L-KADR

<< 950 >>

باب: رفع معرفة ليلة القدر لتلاحي الناس.

4- Kadir Gecesinin Zamanına Ait Bilginin, İnsanların Tartışması Sebebiyle Kaldırılması

 

حدثنا محمد بن المثنى: حدثنا خالد بن الحارث: حدثنا حميد: حدثنا أنس، عن عبادة بن الصامت قال:

 خرج النبي صلى الله عليه وسلم ليخبرنا بليلة القدر، فتلاحى رجلان من المسلمين، فقال: (خرجت لأخبركم بليلة القدر، فتلاحى فلان وفلان فرفعت، وعسى أن يكون خيرا لكم، فالتمسوها في التاسعة والسابعة والخامسة).

 

[-2023-] Ubade İbnü's-Samit r.a. şöyle dedi: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem kadir gecesinin zamanını bildirmek için yanımıza geldi. Bu sırada Müslümanlardan iki kişi birbiri ile tartıştı. Bunun üzerine Hz. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Size kadir gecesini bildirmek için çıkmıştım. Ancak falan ile falan tartışma yapınca buna dair bilgi kaldırıldı. Bunun sizin için daha hayırlı olmasını umarım. Kadir gecesini (Ramazandan yirmi gün geçtikten sonra) dokuzuncu, yedinci ve beşinci gecede arayın".

 

 

AÇIKLAMA:     Hz. Nebi, tartışma yapan kişiler ile meşgul olunca kadir gecesine dair bilgiyi unutmuştur. Diğer bir görüşe göre o sene, kadir gecesinin bereketinin kaldırılmasıdır.

 

Subkî el-Halebiyyat adlı eserinde bu olaydan, kadir gecesini gören kimsenin bunu gizlemesinin müstehap olduğu sonucunu çıkararak şöyle demiştir: Bunun delili şudur: Allah, Nebiinin bu geceyi ümmetine bildirmemesini takdir etmiştir. Hayrın tümü, Hz. Nebi için takdir edilendedir. O halde bu konu­da ona uymak müstehaptır.

 

el-Minhac'ın şerhinde bu olay el-Havîden şu şekilde aktarılmıştır: Bunun hikmeti şudur: Kadir gecesi bir keramettir. Kerametin saklanması gerektiği konu­sunda ise tarikat ehli arasında görüş ayrılığı yoktur. Aksi taktirde kişi kendinde bir büyüklük görür, bunun elinden alınmasından emin olamaz. Yine kişi riyadan emin olamaz. Edep açısından da böyledir. Kişi Allah'a şükretmeyi bırakıp nimete bakmak ve bunu insanlara anlatmakla meşgul olmamalıdır. Yine kişi kerametini anlattığında kıskanılma ve böylece başkasını kötü fiillere yönlendirme ihtimali de söz konusudur. Hz. Yakub'un oğlu Yusuf'a (a.s.) söylediği şu söz de bunu çağrış­tırmaktadır: "Ey oğlum rüyanı kardeşlerine anlatma...’’

 

Hz. Nebi'in "dokuzuncu, yedinci, beşinci gecede arayın" sözü, son on günden dokuzuncu geceyi yani yirmidokuzuncu geceyi kastetmiş olabileceği gibi, ayın bitmesine dokuz gün kala demek istemiştir ki bu da yirmibirinci yahut yirmi ikinci geceye tekabül eder. Bu da ayın tam veya noksan olmasına yani ayın yirmidokuz yahut otuz gün olmasına göre değişir.