SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L BUYU’

<< 964 >>

باب: الخروج في التجارة.

9- Ticaret İçin (Yolculuğa) Çıkmak

 

وقول الله تعالى: {فانتشروا في الأرض وابتغوا من فضل الله} /الجمعة: 10/.

Yüce Allah şöyle buyurmuştur: "Yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan isteyin".[Cum'a 1]

 

حدثنا محمد بن سلام: أخبرنا مخلد بن يزيد: أخبرنا ابن جريج قال: أخبرني عطاء، عن عبيد الله بن عمير: أن أبا موسى الأشعري: استأذن على عمر بن الخطاب رضي الله عنه فلم يؤذن له، وكأنه كان مشغولا، فرجع أبو موسى، ففرغ عمر فقال: ألم أسمع صوت عبد الله بن قيس، ائذنوا له. قيل: قد رجع، فدعاه، فقال: كنا نؤمر بذلك. فقال: تأتيني على ذلك بالبينة، فانطلق إلى مجلس الأنصار فسألهم، فقالوا: لا يشهد على هذا إلا أصغرنا أبو سعيد الخدري، فذهب بأبي سعيد الخدري، فقال عمر: أخفي هذا علي من أمر رسول الله صلى الله عليه وسلم؟ ألهاني الصفق بالأسواق. يعني الخروج إلى تجارة.

 

[-2062-] Ubeyd İbn Umeyr şunu söylemiştir: Ebu Musa el-Eş'arî, Ömer r.a.'in yanına girmek için izin istedi. Ömer meşgul olduğu için izin vermedi. Bunun üzerine Ebu Musa geri döndü.

 

Ömer işini bitirince "Abdullah İbn Kays'ın (Ebu Musa'nın) sesini duymadım mı? Ona izin verin de gelsin" dedi. Kendisine Ebu Musa'nın geri döndüğü söylendi. Ömer, Ebu Musa'yı çağırdı.

 

Ebu Musa "bize böyle yapmamız emredilirdi" dedi. Ömer: "Buna dair bana şahit getir" dedi.

 

Ebu Musa, ensarın oturduğu meclise gelerek onlara bunu sordu.

 

Ensardan orada oturanlar "buna bizim en küçüğümüz olan Ebu Said el-Hudrî bile şahitlik eder" dediler.

 

Ebu Musa, Ebu Said'i yanında götürdü. (Ebu Said, Ebu Musa'nın söylediği­nin doğru olduğuna şahitlik etti). Ömer: "Resulullah'ın bu emri bize gizli mi kaldı? Çarşı pazarda alış-veriş yapmak (yani ticaret için çıkmak) beni oyaladı" dedi.

 

Tekrar: 6245, 7353.

 

AÇIKLAMA:     İbn Battal şöyle demiştir: Cuma süresindeki ayette geçen "yeryüzüne dağılın ue Allah'ın lütfundan isteyin" ifadesi, "ihramdan çıktığınızda avlanın" ayetinde olduğu gibi, yasağın ardından, yasaklanan şeyi mubah kılmadır.

 

İbnü'I-Müneyyir el-Haşiye adlı eserinde şöyle demiştir: Buharî'nin kastı, tica­ret için yapılan hareketler (yolculuklar) uzak bile olsa bunu onayladığını göster­mek, işi aşırılığa götürerek çarşıya bile uğramayanlara muhalefet etmektir.

 

Ebu Musa'nın "bize böyle yapmamız emredilirdi" ifadesi ile kasıt Resulul-lah'ın şu sözüdür: "Sizden biri (bir yere girmek için) üç kere izin istediği halde, kendisine izin verilmezse geri dönsün."

 

Hz. Ömer, ticaretle meşgul olmayı "oyalamak" şeklinde mutlak olarak nite­lemiştir. Çünkü ticaret, onu Nebile birlikte bulunmaktan oyalamış, başka­ları onun duymadığı şeyleri Hz. Nebi'den duymuştur. Hz. Ömer burada Nebile hiç birlikte olmadığını kastetmem iştir, çünkü bu nisbî bir durum­dur. Hz. Ömer'in çarşıya gitme ihtiyacı, bakmakla yükümlü olduğu kimselerin geçimini sağlamak ve insanlardan bir şey istememek içindi. Ebu Hureyre ise tek başına yaşayan bir kimse olduğundan, onun Hz. Nebile birlikteliği çok olmuştur. Şu da bir gerçek ki Hz. Ömer, Nebile uzun müddet birlikte ol­muştur. "Lehv / Oyalamak" ifadesi ister haram ister helal olsun mutlak anlamda bir şeyden oyalayan şey için kullanılır. Dinde ise yalnızca haram olan oyalama için kullanılır.

 

 

باب: التجارة في البحر.

10- Deniz Ticareti

 

وقال مطر: لابأس به، وما ذكره الله في القرآن إلا بحق، ثم تلا: {وترى الفلك مواخر فيه ولبتغوا من فضله} /النحل: 14/. والفلك: السفن، الواحد والجمع سواء.وقال مجاهد: تمخر السفن الريح، ولا تمخر الريح من السفن إلا الفلك العظام.

Matar şöyle demiştir: "Bunda bir sakınca yoktur. Yüce Allah'ın Kur'an'da zikrettiği hakkın ta kendisidir. Nitekim o şöyle buyurmuştur: "Gemilerin denizde yara yara gittiklerini de görüyorsun. (Bütün bunlar) onun lütfunu aramanız ve nimetine şükretmeniz içindir"[Nahl, 14]   Mücahid şöyle demiştir: Ayette sözü edilen gemiler rüzgarı yarar. Rüzgarı yaran gemiler ise ancak büyük gemilerdir.

 

وقال الليث: حدثني جعفر بن ربيعة، عن عبد الرحمن بن هرمز، عن أبي هريرة رضي الله عنه، عن رسول الله صلى الله عليه وسلم:

 أنه ذكر رجلا من بني إسرائيل، خرج في البحر فقضى حاجته، وساق الحديث.

 

[-2063-] Ebu Hureyre r.a., Hz. Nebi'den Sallallahu Aleyhi ve Sellem "İsrailoğullarından bir adamın ticaret İçin deniz yolculuğuna çıktığını ve ihtiyacını giderdiğini" rivayet etmiştir.

 

 

AÇIKLAMA:     Bu konuda, ticaret için gemiye binmenin mubah olduğu hususu ele alın­maktadır.

 

Burada zikredilen hadisin konu başlığına uyumu şu açıdandır: "Bizden ön­cekilerin şeriatı, bizim şeriatımızda onu yürürlükten kaldıran bir delil bulunmadı­ğı sürece bizim için de geçerlidir. Özellikle de Nebiimiz bunu ikrar ederek veya yapanı överek anlatmışsa bu daha açıktır".

 

Buhari’nin bu hadisi vermekteki amacı, gemiye binmenin eski zamanlardan beri bilindiğini, bunu yasaklayan bir delil bulununcaya kadar bunun aslen mubah olma halinin devam edeceğini belirtmektir.

 

Mahir: Günümüzde küçük gemiler de büyük gemiler de güçlü motorları sebebiyle ağır yada hafif gövdeleriyle hem suyu hem rüzgarı yararak ilerliyor. Yani Allah Tebareke ve Teala'nın zaman üstü haberi bizim tarafımızdan daha iyi anlaşılıyor, zira en küçüğünden en büyüğüne tüm gemiler ticaret amaçlı kullanılabiliyor.

 

 

باب: {وإذا رأوا تجارة أو لهوا انفضوا إليها}.

11- "Onlar Bir Ticaret Veya Eğlence Gördükleri Zaman Hemen Dağılıp Ona Giderler

 

وقوله جل ذكره: {رجال لا تلهيهم تجارة ولا بيع عن ذكر الله} /النور: 37/.وقال قتادة: كان القوم يتجرون ولكنهم كانوا إذا نابهم حق من حقوق الله، لم تلههم تجارة ولا بيع عن ذكر الله، حتى يؤدوه إلى الله.

Yüce Allah şöyle buyurmuştur: "Öyle adamlar ki onları ne bir ticaret ne de bir alış veriş Allah'ı zikretmekten alıkoymaz"[Nur 37]   Katade şöyle dedi. Sahabe ticaretle uğraşırdı. Ancak Allah'ın haklarından bir hak kendilerine geldiğinde, ne ticaret ne de alış veriş onları Allah'ı zikretmekten alıkoymaz, bunu mutlaka eda ederlerdi.

 

حدثني محمد قال: حدثني محمد بن فضيل، عن حصين، عن سالم بن أبي الجعد، عن جابر رضي الله عنه قال:

 أقبلت عير ونحن نصلي مع النبي صلى الله عليه وسلم الجمعة، فانفض الناس إلا اثني عشر رجلا، فنزلت هذه الآية: {وإذا رأوا تجارة أو لهوا انفضوا إليها وتركوك قائما}.

 

[-2064-] Cabir r.a. şöyle anlattı: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte Cuma namazı kılarken bir kervan geldi. On iki kişi dışında herkes dağılıp kervanm yanına gitti. Bunun üzerine:

"Onlar bir ticaret veya eğlence gördükleri zaman hemen dağılıp ona giderler ve seni ayakta bırakırlar" (Cum'a 11) ayeti indi.