SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L BUYU’

<< 1014 >>

باب: بيع المخاضرة.

93. (MEYVE VE EKİNLERİN) HENÜZ YEŞİL İKEN (OLGUNLAŞMADAN) SATILMASI

 

حدثنا إسحاق بن وهب: حدثنا عمر بن يونس قال: حدثني أبي قال: حدثني إسحاق بن أبي طلحة الأنصاري، عن أنس بن مالك رضي الله عنه أنه قال:

 نهى رسول الله صلى الله عليه وسلم عن المحاقلة، والمخاضرة، والملامسة، والمنابذة، والمزابنة.

 

[-2207-] Enes İbn Malik r.a. şöyle anlatır: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, "muhakale", "muhadara", "mülamese", "münabeze" ve "müzabene" satışını yasakladı.

       

حدثنا قتيبة: حدثنا إسماعيل بن جعفر، عن حميد، عن أنس رضي الله عنه:

 أن النبي صلى الله عليه وسلم نهى عن بيع ثمر التمر حتى يزهو. فقلنا لأنس: ما زهوها؟. قال: تحمر وتصفر، أرأيت إن منع الله الثمرة بم تستحل مال أخيك.

 

[-2208-] Enes İbn Malik r.a. şöyle demiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, kızarmadıkça ve sararmadıkça hurmanın satılmasını yasaklamış ve "Eğer Allah o meyveleri sana vermeyecek olursa kardeşinden aldığın malı nasıl helal helal yiyeceksin" buyurmuştur.

 

 

AÇIKLAMA:     "Muhadara", meyve ve tahııların, kızarıp tatlanmaya başlamadan önce satılmasıdır.  

Ebu Ubeyd, "Muhakale, tahılın, henüz başağında iken satılmasıdır. Bu kelime, "tarla" anlamına gelen .... sözcüğünden türetilmiştir" demiştir. Leys şöyle der: "Haki" sözcüğü, ekinin, sapının kurumadan önceki dallanmış hali anlamına gelir. Burada yasaklanan şey, ekinin, henüz elde edilmeden önce satılmasıdır." Bir görüşe göre, "muhakale", kızarıp tatlanmaya başlamadan meyvelerin satılması anlamına gelir. Diğer bir görüşe göre, ağaçtaki hurmanın, kuru hurma karşılığında satılmasıdır. Meşhur olan görüşe göre ise, araziyi, oradan elde edilecek meyvenin bir bölümü karşılığında kiraya vermektir. Daha geniş açıklama "müzaraa" bölümünde gelecektir.

 

"Mülamese, münabeze ve müzabene" ile ilgili açıklama daha önce geçmişti.

 

 

باب: بيع الجمار وأكله.

94. HURMA AĞACI ÖZÜNÜN SATILMASI VE YENİLMESİ

 

حدثنا أبو الوليد هشام بن عبد الملك: حدثنا أبو عوانة، عن أبي بشر، عن مجاهد، عن ابن عمر رضي الله عنهما قال: كنت عند النبي صلى الله عليه وسلم وهو يأكل جمارا، فقال: (من الشجر شجرة كالرجل المؤمن). فأردت أن أقول: هي النخلة، فإذا أنا أحدثهم، قال: (هي النخلة).

 

[-2209-] İbn Ömer r.a. şöyle anlatır: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yanında idim, hurma ağacının özünü - göbeğini yemekteydi. Daha sonra "Ağaçlar içinde öyle bir ağaç var ki tam mu'min bir kimse gibidir" buyurdu. Ben, "O, hurma ağacıdır" demek istedim. O sırada içlerinde en genç olanı ben olduğum için söylemeye çekindim. Daha sonra Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem, "O, hurma ağacıdır" buyurdu.

 

 

AÇIKLAMA:     Burada, hurma ağacı özünün satılmasından bahsedilmemiştir. Fakat yenilmesinin caiz olması, satılmasının da caiz olmasını gerektirir. Bu, İbnü'l-Müneyyir'e ait bir görüştür.

 

İbnü'l-Battal ise şöyle der: "Hurma ağacı özünü satmak ve yemek hiçbir ihtilaf bulunmayan mubahlardandır. Yenilmesi caiz olan her şeyin, satılması da caizdir."

 

Başlıkta, satma ve yemenin birlikte zikredilmesi, yemenin helal, satmanın haram olduğu şeklinde bir şüpheye düşmeyi ortadan kaldırmaktadır. Çünkü ağacın özünü çıkartmanın, ağacın bozulmasına ve zarar görmesine sebep olduğu zannedilebilir. Oysa durum böyle değildir. Hadise göre, Resulullah s.a.v. onu topluluk önünde yemiştir. Bazıları, yemeği çıkarırken gizlemek gerektiğine kıyas ederek, "açıktan yemek mekruhtur, gizlice yemek müstehaptır" şeklinde bir görüşe sahiptir. Hz. Nebi (s.a.v.) böylece bu görüşü de reddetmiş olmaktadır.