باب:
تحريم
التجارة في
الخمر.
105. İÇKİ TİCARETİNİN HARAMLIĞI
وقال جابر
رضي الله عنه:
حرم النبي صلى
الله عليه
وسلم بيع
الخمر
Cabir r.a., "Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem
şarap satımını yasakladı"
حدثنا
مسلم: حدثنا
شعبة، عن
الأعمش، عن
أبي الضحى، عن
مسروق، عن
عائشة رضي
الله عنها: لما
نزلت آيات
سورة البقرة
عن آخرها، خرج
النبي صلى
الله عليه وسلم
فقال: (حرمت
التجارة في
الخمر).
[-2226-] Aişe r.anha şöyle demiştir:
"Bakara suresinin sonundaki ayetler (275-286. ayetler) nazil olunca Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem cemaatin arasına çıktı ve ''Şarap ticareti haram
kılınmıştır'' buyurdu.
باب: إثم
من باع حرا.
106. HÜR BİR KİMSEYİ SATMANIN GÜNAHI
حدثني
بشر بن مرحوم:
حدثنا يحيى بن
سليم، عن إسماعيل
بن أمية، عن
سعيد بن أبي
سعيد، عن أبي هريرة
رضي الله عنه، عن النبي
صلى الله عليه
وسلم قال: (قال
الله: ثلاثة
أنا خصمهم يوم
القيامة: رجل
أعطى بي ثم غدر،
ورجل باع حرا
فأكل ثمنه،
ورجل استأجر
أجيرا
فاستوفى منه
ولم يعطه أجره).
[-2227-] Ebu Hureyre (r.a.) Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Allahu Teala şöyle buyurdu: Şu üç
kimsenin kıyamet günü davacısı ben olacağım: (Birincisi) Benim adıma yemin edip
de aldatan (sözünü yerine getirmeyen); (ikincisi) hür bir kimseyi satıp
parasını yiyen; (üçüncüsü) bir işçi tutup ondan istifade ettiği halde ücretini
vermeyen kimse. "
Tekrar: 2270.
AÇIKLAMA: Hür bir kişinin satılması ile ilgili
söylenenler, "bir kimsenin hür olduğunu bile bile
satan kimse" hakkındadır. Hür ifadesinden ilk akla gelen anlam, adem oğullarından hür olan kimselerdir. Bundan daha genel
bir anlam kastedilmiş olması da muhtemeldir ki bu durumda vakfedilmiş olan
şeyler de bu hükmün kapsamına girer.
İbnü't-Tin şöyle demiştir: "Allah bütün zalimlerin hasmıdır. Ne
var ki bu konuda daha şiddetli olduğu için bunları açık açık
saymıştır. Hasım ifadesi, mutlak olarak, bir, iki ve daha fazla kimse için
kullanılabilir. Hattabi şöyle demiştir: "Hür bir
kimse iki şekilde (haksızlık edilerek) köle edinilir:
Birincisi, köleyi azat ettikten sonra bunu gizlemek ya da inkar etmek şeklindedir.
İkincisi, köleyi azat ettikten sonra onu, zorla kendi hizmetinde
çalıştırmak suretiyle olur. Birincisi daha kötü bir uygulamadır."
Yukarıdaki hadis çok ağır bir hüküm taşımaktadır. Çünkü hür bir
kimseyi satmak, hem azat etmeyi gizleme hem inkar
anlamı taşıdığı gibi, buna ilaveten o kimse, satılıp parası yenilmektedir.
Bundan dolayı hür bir kişiyi satana öngörülen ceza (vaid)
daha şiddetli olmaktadır. Çünkü böyle yapan, hür olan kişiyi, Allah'ın ona
mubah kıldığı tasarruflardan alıkoymakta ve Allah'ın kurtarmış - özgürlüğüne
kavuşturmuş olduğu kimseyi zillet içinde kalmaya mecbur tutmaktadır.
İbnü'l-Münzir şöyle demiştir: Alimler, hür bir kimseyi satanın elinin kesilmeyeceği
konusunda görüş birliğine varmışlardır. Yani bu hüküm, bir kimsenin koruması (hırz) altında bulunan başka bir kişiyi çalmamışsa hüküm
böyledir. Fakat Ali r.a.'den rivayet edilen bir görüşe göre, hür kimseyi
satanın eli kesilir.
Bir işçi tutup da ücretini vermeyen ile hür kimseyi satıp
bedelini yiyen kimse aynıdır. Çünkü o, işçiden, ücret ödemeden istifade
etmekle, onu köleleştirip parasını yemiş olmaktadır.