باب:
الإجارة من
العصر إلى
الليل.
11. İKİNDİDEN GECEYE KADAR SÜRECEK OLAN İŞ AKDİ
حدثنا
محمد بن
العلاء: حدثنا
أبو أسامة، عن
بريد، عن أبي
بردة، عن أبي
موسى رضي الله
عنه،
عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال: (مثل
المسلمين واليهود
والنصارى،
كمثل رجل
استأجر قوما،
يعملون له
عملا يوما إلى
الليل، على
أجر معلوم، فعملوا
له إلى نصف
النهار،
فقالوا: لا
حاجة لنا إلى
أجرك الذي
شرطت لنا، وما
عملنا باطل،
فقال لهم: لا
تفعلوا،
أكملوا بقية
عملكم، وخذوا
أجركم كاملا،
فأبوا
وتركوا،
واستأجر
أجيرين
بعدهم، فقال
لهما: أكملا
بقية يومكما
هذا، ولكما
الذي شرطت لهم
من الأجر،
فعملوا، حتى
إذا كان حين
صلاة العصر
قالا: لك ما
عملنا باطل، ولك
الأجر الذي
جعلت لنا فيه.
فقال لهما:
أكملا بقية
عملكما، ما
بقي من النهار
شيء يسير، فأبيا،
واستأجر قوما
أن يعملوا له
بقية يومهم،
فعملوا بقية
يومهم حتى
غابت الشمس، واستكملوا
أجر الفريقين
كليهما، فذلك
مثلهم ومثل ما
قبلوا من هذا
النور).
[-2271-] Ebu Musa el-Eş'ari r.a.'in rivayet ettiğine göre Resul-i Ekrem
Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Müslümanların, Yahudilerin
ve Hıristiyanların durumu, bir topluluk ile, sabahtan geceye kadar bir gün,
belirli bir ücret karşılığında çalışması için iş akdi yapan kimse örneğine
benzer.
Bu kimseler, yarım gün çalıştıktan sonra şöyle derler: "Bize
vereceğini söylemiş olduğun ücrete ihtiyacımız yok, istemiyoruz.
Çalıştıklarımız boşa gitsin."
İş veren, onlara, "Böyle yapmayın. Geri kalan işinizi de
yapın ve ücretinizi tam olarak alın" der. Onlar, buna yanaşmaz ve çekip
giderler.
Daha sonra iş veren başka bir grupla iş akdi yapar. İş veren
onlara, "Günün geri kalanı siz tamamlayın, size, onlara vereceğim ücreti
vereceğim" der. Onlar da, çalışmaya koyulurlar. İkindi namazı vakti
gelince, "Bizim senin için çalıştıklarımız boşa gitti (batıl oldu). Bize
takdir ettiğin ücret de senin olsun" derler.
İş veren onlara, "Geri kalan işinizi de tamamlayın. Günün
sadece (geçen bölümüne göre) çok az bir kısmı kaldı" der. Onlar bundan
kaçınırlar.
İş veren başka bir grupla, günün geri kalan kısmında çalışmaları
için iş akdi yapar. Onlar da çalışır. Daha önceki iki grubun ücretini tam
olarak alır giderler.
İşte bu, Müslümanlar ile (hidayet) nurundan kabul gören şeylere
bir örnektir."
AÇIKLAMA: Ebu Musa hadisinde zikredilen örnekten ilk
akla gelen anlama göre; Allah (c.c) Yahudilere, "Kıyamet gününe kadar Bana
ve Nebilerime iman edin" demişti. Onlar, Hz. İsa gönderilinceye kadar Hz.
Musa'ya inandılar. Daha sonra inkar ettiler. Bu olay, Hz. Musa'nın
gönderilmesinden kıyamete kadar. geçecek olan sürenin yarısında meydana geldi.
"Bizim, senin vereceğin ücrete ihtiyacımız yok"
demeleri, inkar ettiklerini, Allah'tan yüz çevirdiklerini ve kendilerini
Allah'a ihtiyacı olmayan kimseler olarak gördüklerini göstermektedir. Bu, genel
ve güçlü bir irade ile söylenmiş bir sözdür. Çünkü inanç ortadan kalkınca, bu,
söz konusu ameli bırakmayı,da gerektirir.
"Bizim yaptığımız amel boşa gitti" sözü, Hz. İsa'yı
inkar ettikleri için, işledikleri bütün amellerinin iptal olduğunu ve
karşılığında hiç bir sevabı elde edemediklerini göstermektedir. Çünkü Hz. İsa
gönderildikten sonra sadece Hz. Musa'ya inanmaları onlara fayda vermez.
Hıristiyanlar için de aynı şeyler geçerlidir. Fakat onların süresi diğerlerinin
süresinin yarısı olduğu için hıristiyanlara, günün dörtte birlik kısmı tahsis
edilmiştir.
Müslümanların, Yahudi ve Hıristiyanların sevabını da alması, üç
Nebie de inanmaları sebebiyledir.
Bu hadis, dünyada geri kalan sürenin çok az olduğuna ve artık
kıyametin yaklaştığına da işaret etmektedir. Bu konudaki geniş açıklama,
"Ben' ve kıyamet, işaret parmağımla orta parmağım gibi (yakındır)"
hadisi incelenirken yapılacaktır.
(Kitabul İtk 39.bab 6503. hadis)
"İşte bu örnek, Müslümanların bu hidayet nurundan nasıl
yararlandıklarına dair bir örnektir." Bu kısımla ilgili İsmaill'nin
rivayetinde, "İşte bu örnek, Allah'ın hidayetini, Resulünün getirdiklerini
kabul eden Müslümanlar ile Allah'ın emirlerini terkeden Yahudi ve
Hıristiyanların örneğidir" şeklindedir.
Hadisten Çıkarılan
Sonuçlar
Hadis, bu ümmetin daha faziletli olduğunu, ameli az olmasına
rağmen sevabını tam alacağını göstermektedir.
İkindi namazını, güneş batıncaya kadar kılmak caizdir.
"Gündüzden az bir süre kaldı" ifadesi, diğer ümmetIere
göre Müslümanlara verilen sürenin daha kısa olduğunu işaret etmektedir. Yapılan
amellerin miktarı eşittir. Namaz vakitleri konusunda bu konuda geniş açıklama
yapılmıştır. (Mevakitu's-salat, 17. bab, 558. hadis)