SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-HAVALE

<< 1034 >>

باب: إن أحال دين الميت على رجل جاز

3. ÖLEN KİMSENİN BORCUNU BAŞKASINA HAVALE ETMEK CAİZDİR

 

حدثنا المكي بن إبراهيم: حدثنا يزيد بن أبي عبيد، عن سلمة بن الأكوع رضي الله عنه قال:

 كنا جلوسا عند النبي صلى الله عليه وسلم إذ أتي بجنازة، فقالوا: صل عليها، فقال: (هل عليه دين). قالوا: لا، قال: (فهل ترك شيئا). قالوا: لا، فصلى عليه. ثم أتي بجنازة أخرى، فقالوا: يا رسول الله، صل عليها، قال: (هل عليه دين). قيل: نعم، قال: (فهل ترك شيئا). قالوا: ثلاثة دنانير، فصلى عليها. ثم أتي بالثالثة، فقالوا: صل عليها، قال: (هل ترك شيئا). قالوا: لا، قال: (فهل عليه دين). قالوا: ثلاثة دنانير، قال: (صلو على صاحبكم). قال أبو قتادة: صل عليه يا رسول الله وعلي دينه، فصلى عليه.

 

[-2289-] Seleme İbnü'l-Ekva' r.a. şöyle anlatır: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yanında oturuyorduk. Bu sırada bir cenaze getirildi. Hz. Nebi'e, "Bu kişinin namazını kıldır" dediler. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, "Borcu var mı?" diye sordu. "Hayır" dediler. "Geride bir mal bıraktı mı?" diye sordu. "Hayır" dediler. Bunun üzerine namazını kıldırdı. Daha sonra bir cenaze daha getirdiler ve "Ey Allah'ın Resulül Bu kişinin namazını kıldır" dediler. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, "Borcu var mı?" diye sordu. "Evet" dediler. "Geride bir mal bıraktı mı?" diye sordu. "Üç dinar bıraktı" dediler. Bunun üzerine onun namazını kıldırdı. Bir süre sonra üçüncü bir cenaze getirdiler. Hz. Nebi'e, "Bu kişinin namazını kıldır" dediler.

 

"Geride bir mal bıraktı mı?" diye sordu. "Hayır" dediler. "Borcu var mı?" diye sordu. "Üç dinar borcu var" dediler. Bunun üzerine, "Arkadaşınızın namazını kılın" buyurdu.

 

Ebu Katade, "Ey Allah'ın Resulü' Namazını siz kıldırın, borcunu ben üstleniyorum" dedi. Bunun üzerine Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem onun namazını kıldırdı.

 

Tekrar: 2295

 

AÇIKLAMA:     Darekutnı Hz. Ali'den r.a. şu hadisi nakletmiştir: "Resulullah s.a.v.'e bir cenaze getirildiği zaman onun ameli hakkında değil, borcu hakkında soru sorardı. Eğer "borcu var" denilirse, namaz kıldırmaktan kaçınır, "yok" denilirse kıldırırdı.

 

Bir cenaze daha getirildi. Namaz için tekbir almak üzere ayağa kalktığı zaman, cenazenin borcu olup olmadığını sordu. "İki dinar borcu var" dediler. Hz. Nebi (s.a.v.) bunun üzerine namazı kıldırmaktan vazgeçti. Ali r.a. "Ey Allah'ın Resulü 'Borcunu ben üstleniyorum, o, artık borçtan beridir" dedi. Bu sözden sonra Resulullah s.a.v. onun namazını kıldı ve Ali'ye r.a., "Allah amelinin mükafaatını versin ve rehnini (borçlu olduğun kimsede bulunan rehinini) kurtarsın" buyurdu.

 

İbn Battal şöyle der: Alimlerin çoğunluğuna göre, böyle bir kefalet caizdir ve bu kefaletten dolayı, ölenin malına rücu edilemez.

 

Malik'e göre, "ancak rücu etmek üzere tekeffül ediyorum" derse, rücu edebilir. Eğer ölenin malı yok ise, kefil olan da bunu biliyorsa bu durumda rücu edemez.

 

Ebu Hanife’ye göre, eğer ölen kişinin, borcunu ödeyecek kadar malı varsa, bıraktığı mal kadar kefilolmak caizdir. Ölen kimsenin, borcunu ödeyecek kadar malı kalmamış ise, kefalet sahih olmaz.

 

Yukarıdaki hadis, alimlerin çoğunluğu lehine bir delildir.

 

 

Hadisten Çıkarılan Sonuçlar

 

Hadis, borçlu olmanın zor bir durum olduğuna, zaruret olmadıkça borca girmemek gerektiğine işaret etmektedir. Resulullahlın Sallallahu Aleyhi ve Sellemı borçlunun namazını kılmamasındaki hikmet, dört konu sonra Ebu Hureyre hadisi ele alınırken (2298.hadis) ve cenaze namazı kılmanın vacip olması konusunda inşaallah ele alınacaktır.