باب: قول
النبي صلى
الله عليه
وسلم للحسن بن
علي رضي الله
عنهما:
9. NEBİ s.a.v.'İN TORUNU HASAN HAKKINDA "BENIM BU OĞLUM
EFENDIDIR. ALLAH ONUN SAYESiNDE iKi BÜYÜK GRUBUN ARASINI BULACAKTIR"
BUYURMASI
وقوله جل
ذكره: {فأصلحوا
بينهما}
/الحجرات: 9/.
Allah Teala "Onların arasını düzeltin" buyurmuştur.
حدثنا
عبد الله بن
محمد: حدثنا
سفيان، عن أبي
موسى قال:
سمعت الحسن
يقول: استقبل
والله الحسن
بن علي بن
معاوية
بكتائب أمثال
الجبال، فقال
عمرو ابن
العاص: إني
لأرى كتائب لا
تولي حتى تقتل
أقرانها،
فقال له
معاوية - وكان
الله خير
الرجلين - أي
عمرو، إن قتل
هؤلاء هؤلاء،
وهؤلاء
هؤلاء، من لي
بأمور الناس،
من لي
بنسائهم، من
لي بضيعتهم،
فبعث إليه
رجلين من
قريش، من بني
عبد شمس، عبد
الرحمن بن
سمرة وعبد
الله بن عامر
بن كريز،
فقال: اذهبا
إلى هذا الرجل،
فاعرضا عليه،
وقولا له،
واطلبا إليه.
فأتياه فدخلا
عليه، فتكلما
وقالا له،
فطلبا إليه،
فقال لهما
الحسن ابن
علي: إنا بنو
عبد المطلب،
قد أصبنا من
هذا المال،
وإن هذه الأمة
قد عاثت في
دمائها. قالا:
فإنه يعرض
عليك كذا
وكذا، ويطلب
إليك ويسألك،
قال: فمن لي
بهذا؟ قالا:
نحن لك به،
فما سألهما
شيئا إلا
قالا: نحن لك
به، فصالحه.
فقال الحسن:
ولقد سمعت أبا
بكرة يقول:
رأيت رسول
الله صلى الله
عليه وسلم على
المنبر،
والحسن بن علي
إلى جنبه، وهو
يقبل على
الناس مرة
وعليه أخرى،
ويقول: (إن
ابني هذا سيد،
ولعل الله أن
يصلح به بين فئتين
عظيمتين من
المسلمين). قال
لي علي بن عبد
الله: إنما
ثبت لنا سماع
الحسن من أبي
بكرة بهذا
الحديث.
[-2704-] Ebu Musa'dan nakledilmiştir: Hasen'i şöyle
derken işittim: Allah'a yemin olsun ki Hasan İbn Ali, dağlar kadar
birlikleriyle Muaviye'nin karşısına çıktı. Amr İbnü'I-As (Muaviye'ye):
"Ben öyle birlikler görüyorum ki kendi gibi büyük birlikleri öldürmeden
geriye dönmez" dedi. Bunun üzerine Muaviye -ki Amr'dan daha iyi biriydi-
"Amr!" dedi "Bunlar onlar veya onlar bunları öldürürse ben
insanların işlerini kiminle yürüteceğim, kadınlarını ve tarlalarını ne
yapacağım" dedi. Sonra Hasan r.a.'a Kureyş'ten Abdüşems oğullarından iki
kişi -Abdurrahman İbn Semura ile Abdullah İbn Amir İbn Kureyz'i- gönderdi.
Onlara dedi ki: "Şu adama gidin ve benim şu teklifimi iletin" dedi.
Onlar Hasan r.a.'a gidip yanına girerek onunla konuştular ve Muaviye'nin
teklifini ilettiler.
Hasan İbn Ali onlara "Biz Abdulmuttalib'in çocuklarıyız. Biz
böyle çok mal elde etmişizdir. Bu ümmet birbirinin çok kanını döktü" dedi.
Muaviye'nin elçileri "O, sana şunları teklif ediyor ve senden
şunu yapmanı istiyor" dediler.
Hasan bin Ali "Şu konuda kim bana garanti verir?" dedi.
Onlar: "Biz garanti veririz" dediler. Onlardan her ne istediyse
hepsine garanti verdiler.
Bunun üzerine Hasan İbn Ali, Muaviye ile anlaşmaya vardı.
Hasen(-i Basri) diyor ki: Ben Ebu Bekre'nin şöyle dediğini
işitmiştim: Allah Resulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i minberde gördüm. Hasan
İbn Ali O'nun yanındaydı. Hz. Nebi bir insanlara bakıyor, bir Hasan'a bakıyor ve
şöyle diyordu: "Benim bu oğlum efendidir. Allah onun sayesinde iki büyük
gurubun arasını bulacaktır."
Ebu Abdullah (Buhari) der ki: Ali İbn Abdullah bana şöyle demişti:
"Hasen-i Basri'nin, Ebu Bekre'nin bu sözünü duyduğu sabit olmuştur."
Tekrar: 3629, 3746, 7109
Not: Bu hadis, "Fiten" bölümünde ayrıntılı
olarak açıklanacaktır.