SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-CİHAD VE’S-SİYER

<< 1191 >>

EK SAYFA – 1191-4

باب: ما يتعوذ من الجبن.

25. KORKAKLIKTAN ALLAH'A SIĞINMAK

 

حدثنا موسى بن إسماعيل: حدثا أبو عوانة: حدثنا عبد الملك بن عمير: سمعت عمرو بن ميمون الأودي قال:

 كان سعد يعلم بنيه هؤلاء الكلمات، كما يعلم المعلم الغلمان الكتابة، ويقول: إن رسول الله صلى الله عليه وسلم كان يتعوذ منهن دبر الصلاة: اللهم إني أعوذ بك من الجبن، وأعوذ بك أن أرد إلى أرذل العمر، وأعوذ بك من فتنة الدنيا، وأعوذ بك من عذاب القبر). فحدثت به مصعبا فصدقه.

 

[-2822-] Amr İbn Meymun el-Evdi anlatıyor: "Sa'd, oğullarına şu sözleri bir öğretmenin öğrencisine okuma - yazmayı öğretmesi gibi öğretiyor ve Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in namazdan sonra bu şekilde Allah'a sığındığını söylüyordu: "Allahım, korkaklıktan sana sığınırım. Erzel-i ömürden (yani Hayatın en kötü ve çekilmez olduğu yaşlılıktan) sana sığınırım. Allahım, dünyanın fitne ve sınamasından ve kabir azabından da sana sığınırım."

 

Ben bunu Mus'ab'a anlattım ve doğru olduğunu söyledi. "

 

Tekrar: 6365, 6370, 6374, 6390

 

 

حدثنا مسدد: حدثنا معتمر قال: سمعت أبي قال: سمعت أنس بن مالك رضي الله عنه قال: كان النبي صلى الله عليه وسلم يقول: (اللهم إني أعوذ بك من العجز والكسل، والجبن والهرم، وأعوذ بك من فتنة المحيا والممات، وأعوذ بك من عذاب القبر).

 

[-2823-] Enes İbn Malik'in naklettiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle demiştir: "Allahım, aciz duruma düşmekten ve tembellikten sana sığınırım. Sana sığınırım Allahım, korkaklıktan ve yaşlılıktan. Allahım, hayatın ve ölümün fitnesinden ve kabir azabından sana sığınırım. "

 

Tekrar: 4707, 6327, 6371

 

AÇIKLAMA:     Tembellik ile aciz duruma düşmek arasında şöyle bir fark vardır: Tembellik bir kimsenin gücü yettiği halde yapması gereken işleri yapmamasıdır. Aciz olmak ise böyle bir gücün olmaması durumudur.

 

 

باب: من حدث بمشاهده في الحرب.

26. SAVAŞTA YAŞADIKLARINI ANLATMAK

 

قاله أبو عثمان، عن سعد. [ر: 3517، 4071]

Ebu Osman en-Nehdi' bunu Sa'd İbn Ebi Vakkas'tan nakletmiştir .

 

حدثنا قتيبة بن سعيد: حدثنا حاتم، عن محمد بن يوسف، عن السائب بن يزيد قال:

 صبحت طلحة بن عبيد الله، وسعدا، والمقداد بن الأسود، وعبد الرحمن ابن عوف رضي الله عنهم، فما سمعت أحدا منهم يحدث عن رسول الله صلى الله عليه وسلم، إلا أني سمعت طلحة يحدث عن يوم أحد.

 

[-2824-] Saib bin Yezid şöyle demiştir: "Ben Talha İbn Ubeydullah, Sad, Mikdad İbnü'l-Esved ve Abdurrahman İbn Avf (r.anhum) ile birlikte bulunup sohbetlerine katıldım. Ben onlardan hiç birinin Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den bir şeyler naklettiklerini duymadım. Sadece Talha, Uhud savaşında yaşadıklarını anlatmıştı."

 

 

AÇIKLAMA:     İmam Buhari burada Ebu Osman'dan Sa 'd ile ilgili olarak nakledilen ve Kitabü'l-Meğazi'de mevsul olarak zikredilen şu rivayete atıfta bulunmuştur: "Sa'd dedi ki: Allah yolunda ilk ok atan benim,"

 

Ayrıca yine Ebu Osman'dan Talha İbn Ubeydullah'ın fazileti ile ilgili olarak nakledilen şu rivayete de atıfta bulunulmuştur: "Resulullah'ın sallallahu aleyhi ve selle m müşriklerle savaştığı o günlerde yanı başında sadece Talha ile Sa'd kalmıştı."

 

İbn Battal gibi pek çok alim şöyle demiştir: "Ashab-ı kiramın ileri gelenlerinden büyük bir çoğunluğu eksik veya fazla anlatınm endişesiyle Resulullah'tan Sallallahu Aleyhi ve Sellem nakilde bulunmamaya gayret ederdi."

 

Gösterişten (riya) ve kendini beğenme hastalığından (ucub) emin olunduğu zaman böyle hayırlı amelleri anlatmakta herhangi bir sakınca yoktur. Nitekim Talha İbn Ubeydullah yaşadıklarını anlatırken bu tür duygulardan tamamen uzak oluyordu. Hatta böyle bir anlatım, eğer insanların da aynı ameli işlemelerine vesile olacaksa müstehap derecesine bile çıkabilir.