SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-CİHAD VE’S-SİYER

<< 1224 >>

باب: التحريض على الرمي.

78. ATICILIĞA TEŞVİK

 

وقول الله تعالى: {وأعدوا لهم ما استطعتم من قوة ومن رباط الخيل ترهبون به عدو الله وعدوكم}. /الأنفال: 60/.

Allah Teala şöyle buyurdu: "Düşmanlara karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve cihad için bağlanıp beslenen atlar hazırlayın! Böylece hem Allah'ın düşmanlarına hem de sizin düşmanlarınıza korku salarsınız."[Enfal, 60]

 

حدثنا عبد الله بن مسلمة: حدثنا حاتم بن إسماعيل، عن يزيد بن أبي عبيد قال: سمعت سلمة بن الأكوع رضي الله عنه قال: مر النبي صلى الله عليه وسلم على نفر من أسلم ينتضلون، فقال النبي صلى الله عليه وسلم: (ارموا بني إسماعيل، فإن أباكم كان راميا، ارموا وأنا مع بني فلان). قال: فأمسك أحد الفريقين بأيديهم، فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم: (ما لكم لا ترمون). قالوا: كيف نرمي وأنت معهم؟ فقال النبي صلى الله عليه وسلم: (ارموا فأنا معكم كلكم).

 

[-2899-] Seleme İbnü'l-Ekva' r.a. anlatıyor: "Bir gün Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem aralarında okla atıcılık müsabakası yapan Eslem oğullarından bir grupla karşılaştı ve onlara: "Atın İsmail oğulları, şüphesiz sizin atanız İsmail de iyi bir atıcıydı. Haydi atın, ben falan oğulları ile beraberim!" Bunun üzerine yarışan takımlardan biri ok atmayı bıraktı. Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Ne oldu size, niye ok atmayı bıraktınız?" deyince onlar: "Nasıl atalım ki! Siz onlarla birlikte olduğunuzu söylüyorsunuz!" dediler. Bu cevap üzerine Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Haydi atın, ben sizinle hepinizle beraberim!" buyurdu."

 

Tekrar: 3373, 3507

 

 

حدثنا أبو نعيم: حدثنا عبد الرحمن بن الغسيل، عن حمزة بن أبي أسيد: عن أبيه قال:

 قال النبي صلى الله عليه وسلم يوم بدر، حين صففنا لقريش وصفوا لنا: (إذا أكثبوكم فعليكم بالنبل).

 

[-2900-] Ebu Useyd babasının şöyle dediğini nakletmiştir: "Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem Bedir savaşında Kureyş müşriklerine karşı savaş konumu aldığımızda bize şu talimatı verdi: "Size yaklaşıp menzile girdiklerinde onların üzerine ok yağdırın!"

 

Tekrar: 3984, 3985

 

 

AÇIKLAMA:     Seleme ibnü'l-Ekva'ın naklettiği rivayetle ilgili olarak el-Mühelleb şunları söylemiştir: "Bu rivayetten anlaşıldığı kadarıyla devlet başkanı atıcılık müsabakası düzenleyen grupların yanına geldiği zaman onlara müdahale etmemelidir. Zira bu durumda yarışan takımlardan biri geri çekilebilir. Nitekim bu olayda takımlardan biri Resulullah (s.a.v.) diğer takımı tuttuğu için ok atmayı bırakmıştır. Onlar müsabakaya devam ederek Resulullah’ın Sallallahu Aleyhi ve Sellem tuttuğu takımı yenerlerse O'na karşı saygısızlık etmiş olacaklarını düşünmüşlerdir. Bu yüzden Hz. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem karşısında edebe riayet için yarışmaktan vazgeçmişlerdir."

 

Fakat onların yarıştan çekilmelerinin sebebi olarak sadece el-Mühelleb'in dile getirdiği ihtimalden söz edilemez. Zaten rivayetten anlaşılan ilk anlam şudur: "Yarıştan çekilenler karşı takımın Resul-i Ekrem'den Sallallahu Aleyhi ve Sellem aldıkları moral/motivasyon ile bu mücadeleyi kazanacaklarını düşünmüşlerdir. Çünkü Resulullah'ın Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir tarafta olması o mücadeleden O'nun tuttuğu tarafın galip ayrılacağını gösteren en güçlü göstergedir .

 

 

Hadisten Çıkarılan Sonuçlar

 

1. Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem en güzel ahlak sahibidir, insanlarla• ilişkilerinde bu güzel ahlak ın izleri rahatlıkla görülebilir.

 

2.Hz. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem savaş sanatını çok iyi bilmektedir.

 

3. Önceden yaşamış olan hayırlı ataların güzel özelliklerini takip etmek ve aynı ameli işlemeye çalışmak iyi bir davranıştır.

 

4. Ashab-ı kiram Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile olan ilişkilerinde hiçbir zaman edep sınırlarını aşmamışlardır.

 

 

باب: اللهو بالحراب ونحوها.

79. MIZRAK VE BENZERİ SAVAŞ ALETLERİ İLE OYUNLAR SERGİLEMEK

 

حدثنا إبراهيم بن موسى: أخبرنا هشام، عن معمر، عن الزهري، عن ابن المسيب، عن أبي هريرة رضي الله عنه قال: بينا الحبشة يلعبون عند النبي صلى الله عليه وسلم بحرابهم دخل عمر، فأهوى إلى الحصى فحصبهم بها، فقال: (دعهم يا عمر). وزاد علي: حدثنا عبد الرزاق: أخبرنا معمر: في المسجد.

 

[-2901-] Ebu Hureyre r.a.'in şöyle dediği nakledilmiştir: "Habeşliler Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in huzurunda mızrakları ile oyun oynarken içeriye Ömer (r.a.) girdi. (Bu durumdan hoşlanmadığı belliydi), yere eğilip çakıl taşları aldı ve dağılmaları için oynayanlara fırlattı. Bunun üzerine Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Rahat bırak onları ey Ömer!"

 

Ali şu ilave bilgiyi verdi: "Abdürrezzak bize Ma'mer'in "mescidde oynarlarken" dediğini haber verdi."

 

 

AÇIKLAMA:     İbnü't-Tın Hz. Ömer'in bu tavrı hakkında şunları söylemiştir: "Burada şu ihtimaller akla gelmektedir: 1. Hz. Ömer, Resulullah'ı Sallallahu Aleyhi ve Sellem görmemiştir ve Resul-i Ekrem'in Sallallahu Aleyhi ve Sellem oynayanları gördüğünden haberdar değildir. 2. Hz. Nebi'in Sallallahu Aleyhi ve Sellem oyuncuları gördüğünü bilmektedir fakat onlara müdahale etmekten çekindiğini, onları kırmaktan haya duyduğunu düşünmüştür. İşte bu ikinci ihtimal daha güçlüdür. Çünkü rivayette onların Resulullah'ın (s.a.v.) huzurunda oynadıkları nakledilmiştir."

 

Ancak bu durum ilk ihtimalin söz konusu olamayacağı anlamına gelmez.

 

Ömer r.a.'in dini konularda çok hassas birisi olduğu için bu olaya müdahale ettiği de düşünülebilir. Nitekim onun buna benzer birçok davranışı vardır. İşte bu hassasiyetinden dolayı bazı konulara caiz olsa bile engelolmaya çalışmıştır. Çünkü bu durum evla olana aykırıdır; evla olan ise ciddiyettir. Özetle söylemek gerekirse ciddiyet ve vakar, mübah olan eğlencelerden daha üstündür. ResuI-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem ise bu tür eğlencelerin düzenlenmesinde bir sakınca bulunmadığını, bunların caiz olduğunu göstermiştir.