SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-CİHAD VE’S-SİYER

<< 1247 >>

-3- 119 - باب: الأجير.

120. SAVAŞ İÇİN ADAM TUTMAK (PARALI ASKER) VE MALZEME KİRALAMAK

 

وقال الحسن وابن سيرين: يقسم للأجير من المغنم. وأخذ عطية بن قيس فرسا على النصف، فبلغ سهم الفرس أربعمائة دينار، فأخذ مائتين، وأعطى صاحبه مائتين.

Hasan-ı Basri ve İbn Sirin, paralı askere ganimetten pay verileceğini söylemişlerdir. Atiyye İbn Kays ganimetteki payının yarısı karşılığında birisinden bir at kiraladı. Bu ata ganimetten dört yüz dinar pay düştü. Atiyye iki yüz dinarı kendi aldı kalan iki yüz dinarı da atın sahibine verdi.

 

حدثنا عبد الله بن محمد: حدثنا سفيان: حدثنا ابن جريج، عن عطاء، عن صفوان بن يعلى، عن أبيه رضي الله عنه قال: غزوت مع رسول الله صلى الله عليه وسلم غزوة تبوك، فحملت على بكر، فهو أوثق أعمالي في نفسي، فاستأجرت أجيرا، فقاتل رجلا، فعض أحدهما الآخر، فانتزع يده من فيه ونزع ثنيته، فأتى النبي صلى الله عليه وسلم فأهدرها، فقال: (أيدفع يده إليك فتقضمها كما يقضم الفحل).

 

[-2973-] Safvan İbn Ya'la babasının şöyle dediğini nakletmiştir: Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte Tebuk savaşında bulundum. Bu savaşa malzemelerimi yüklediğim genç bir deve ile katılmıştım. Bu deve benim en çok güvendiğim hayvanım idi. Bu sırada ücret karşılığı bir de adam tutmuştum. Benim tuttuğum adam birisiyle kavga etti ve dövüştüğü kişinin elini ısırdı. Adam da can havliyle elini çekince onun ön kesici dişi söküldü. Sonra Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e gelerek durumu arz etti. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem de kendisine kanının heder olduğunu, herhangi bir diyet alamayacağını söyleyerek şöyle buyurdu: "Ne sandın ya! Devenin otu ağzında çiğneyip ezdiği gibi çiğnemen için adam elini sana mı bırakacaktı!"

 

 

AÇIKLAMA:     Ücret karşılığında savaşa katılan paralı askerlerin iki durumu vardır:

 

1. Hizmet için tutulmuştur: Evzaı, Ahmed İbn Hanbel ve İshak İbn Rahu.ye'ye göre hizmet için tutulan ve savaş sırasında kendisini tutan kimseye hizmet edene ganimetten pay verilmez. Fakat alimlerin çoğunluğu Seleme hadisine dayanarak hizmet için tutulan kişilere de ganimetten pay verileceğini söylemişlerdir. İmam Müslim'in naklettiğine göre Seleme şöyle demiştir: "Talha bir savaşta beni ücretli olarak tutmuştu. Ben onun atın ın bakımıyla ilgileniyordum." İşte bu rivayette Hz. Nebi'in (s.a.v.) SelemeIye ganimetten pay verdiği ifade edilmektedir. Sevrı ise hizmet için tutulan kişiye savaşmadıkça ganimetten pay verilmeyeceği görüşündedir.

 

2. Savaş için tutulmuştur: Malikilere ve Hanefllere göre savaşması için paralı olarak tutulan kimselere ganimetten pay verilmez. Alimlerin çoğunluğu ise böyle kimselerin pay alabilecekleri görüşündedir. Ahmed İbn Hanbel şöyle demiştir: "Devlet başkanı/komutan paralı askerler tutup bir birlik oluşturmuşsa bu kimselere anlaşılan ücret dışında ganimetten herhangi bir pay verilmez." İmam Şafii konu hakkındaki görüşlerini şöyle açıklamaktadır: "Cihad ile yükümlü olmayan kimseler hakkındaki hüküm böyledir. Fakat hür, ergenlik çağına girmiş bir Müslüman savaş için ordu saflarına katılmışsa artık cihad etmek ona farz-ı ayn olur. Dolayısıyla kendisine ganimetten pay verilir ancak bunun dışında herhangi bir ücret alamaz."

 

(Atiyye İbn Kays'ın miktarı belirli olmayan bir ücret karşılığında at kiralaması): Böyle bir uygulamada muhabereyj caiz görenlere göre herhangi bir sakınca bulunmamaktadır. Ebu Hanife, İmam Şafii ve İmam Malik'in aksine Ahmed İbn Hanbel ile Evzaı bu tür bir sözleşmenin geçerli olacağını söylemişlerdir. 

 

İmam Buhari bu konu başlığı altında Safvan hadisine de yer vermiştir. Çünkü bu rivayette Safvan bir adam tuttuğundan bahsetmektedir. Mühelleb şöyle demiştir: "İmam Buharı bu hadise dayanarak cihad sırasında hür kimselerin ücretli olarak tutulabilecekleri hükmünü çıkarmıştır. Zaten Allah Teala mü'minlere genelolarak hitap etmiştir: "Şunu iyi biliniz ki, ganimet olarak ele geçirdiğiniz her şeyin beşte biri Allah'ındır ... '' İşte ücretli olarak savaşa katılan kimseler de bu hitabın kapsamına girerler."

 

Ebu Davud bu rivayeti Ya'la İbn Ümeyye yoluyla buradakinden daha açık bir şekilde nakletmiştir: "Resulullah (s.a.v.) savaşa çıkılması için çağrı yapmıştı. Benim yaşım da ilerlemişti. Bana yardımcı olacak bir hizmetçim de yoktu. Ben de bunun için bir adam aramaya koyuldum. Ganimetten alacağım pay ile hem onun ücretini verecektim hem de kendi ihtiyaçlarımı karşılayacaktım. Sonunda birisini buldum. Adam bana doğru gelip bineğe yaklaştı ve: "Ganimetten sana ne kadar pay düşeceğini bilemem" diyerek ganimet ister ele geçirilsin isterse geçirilmesin kendisine baştan belirlenecek bir bedel verilmesini istedi. Ben de ona üç dinar vereceğimi söyledim."