SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-HUMUS

<< 1294 >>

EK SAYFA – 1294-2

8- RESULULLAH S.A.V.: "GANİMET SİZLERE HELAL KILINDI" BUYURMUŞTUR

 

وقال الله تعالى: {وعدكم الله مغانم كثيرة تأخذونها فعجل لكم هذه} /الفتح: 20/. وهي للعامة حتى يبينه الرسول صلى الله عليه وسلم.

Allah Teala şöyle buyurdu: "Allah size elde edeceğiniz pek çok ganimet vaad etmiştir. " [Feth, 20]

 

Ganimetler Nebi s.a.v. tarafından ayrıntıları hakkında bir açıklama (beyan) yapılana kadar bütün Müslümanların hakkıdır.

 

حدثنا مسدد: حدثنا خالد: حدثنا حصين، عن عامر، عن عروة البارقي رضي الله عنه،  عن النبي صلى الله عليه وسلم قال: (الخيل معقود في نواصيها الخير، الأجر والمغنم إلى يوم القيامة).

 

[-3119-] Urve el-Bariki: Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu nakletmiştir. "Kıyamet gününe kadar atların alınlarına hayır, mükafat (ecir) ve ganimet bağlanmıştır. "

 

 

حدثنا أبو اليمان: أخبرنا شعيب: حدثنا أبو الزناد، عن الأعرج، عن أبي هريرة رضي الله عنه: أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال: (إذا هلك كسرى فلا كسرى بعده، وإذا هلك قيصر فلا قيصر بعده، والذي نفسي بيده لتنفقن كنوزهما في سبيل الله).

 

[-3120-] Ebu Hureyre, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Kisra helak olduğunda ondan sonra artık bir Kisra gelmeyecek. Kayser helak olduğunda ondan sonra bir Kayser de gelmeyecek. Canımı elinde bulunduran Allah'a yemin ederim ki siz onların sahip oldukları hazineleri Allah yolunda harcayacaksınız."

 

 

حدثنا إسحاق: سمع جريرا، عن عبد الملك، عن جابر بن سمرة رضي الله عنه قال:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: (إذا هلك كسرى فلا كسرى بعده، وإذا هلك قيصر فلا قيصر بعده، والذي نفسي بيده، لتنفقن كنوزهما في سبيل الله).

 

[-3121-] Cabir İbn Semure, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Kisra helak olduğunda ondan sonra artık bir Kisra gelmeyecek. Kayser helak olduğunda ondan sonra bir Kayser de gelmeyecek. Canımı elinde bulunduran Allah'a yemin ederim ki siz onların sahip oldukları hazineleri Allah yolunda harcayacaksınız."

 

 

حدثنا محمد بن سنان: حدثنا هشيم: أخبرنا سيار: حدثنا يزيد الفقير: حدثنا جابر بن عبد الله رضي الله عنهما قال: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: (أحلت لي الغنائم).

 

[-3122-] Cabir İbn Abdullah r.a., Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in: "Ganimet bana helal kılındı" dediğini nakletmiştir.

 

 

حدثنا إسماعيل قال: حدثني مالك، عن أبي الزناد، عن الأعرج، عن أبي هريرة رضي الله عنه: أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال: (تكفل الله لمن جاهد في سبيله، لا يخرجه إلا الجهاد في سبيله وتصديق كلماته، بأن يدخله الجنة، أو يرجعه إلى مسكنه الذي خرج منه مع ما نال من أجر أو غنيمة).

 

[-3123-] Ebu Hureyre r.a.'in naklettiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Allah Teala, kendisinin yolunda cihad'a çıkarken maksadı sadece Allah yolunda cihad ve Allah'ın kelimelerini tasdik etmek olan kimseleri cennete sokacağını veya elde ettikleri mükafat ya da ganimetle sağ salim evlerine geri döndüreceğini vaad etmiştir."

 

 

حدثنا محمد بن العلاء: حدثنا ابن المبارك، عن معمر، عن همام ابن منبه، عن أبي هريرة رضي الله عنه قال: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: (غزا نبي من الأنبياء، فقال لقومه: لا يتبعني رجل ملك بضع امرأة، وهو يريد أن يبني بها ولما يبن بها، ولا أحد بنى بيوتا ولم يرفع سقوفها، ولا أحد اشترى غنما أو خلفات، وهو ينتظر ولادها، فغزا، فدنا من القرية صلاة العصر، أو قريبا من ذلك، فقال للشمس: إنك مأمورة وأنا مأمور، اللهم احبسها علينا، فحبست حتى فتح الله عليه، فجمع الغنائم فجاءت - يعني النار - لتأكلها فلم تطعمها، فقال: إن فيكم غلولا، فليبايعني من كل قبيلة رجل، فلزقت يد رجل بيده، فقال: فيكم الغلول، فلتبايعني قبيلتك، فلزقت يد رجلين أو ثلاثة بيده، فقال: فيكم الغلول، فجاؤوا برأس مثل رأس بقرة من الذهب، فوضعوها، فجاءت النار فأكلتها، ثم أحل الله لنا الغنائم، رأى ضعفنا وعجزنا، فأحلها لنا).

 

[-3124-] Ebu Hureyre r.a.'den nakledildiğine göre Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Nebilerden birisi savaşa çıkarken kavmine şunları söyledi: "Kendisiyle cima'da bulunmak istediği bir hanım ı olup henüz cima'da bulunmayan kimseler benimle birlikte savaşa gelmesin! Kendisine ev inşa edip de henüz çatısını kurmayan kimseler benim arkamdan gelmesin! Bir davar ya da deve sürüsü satın alıp bunların yavrulamasını bekleyenler de peşimden gelmesin." Sonra o Nebi kendisiyle gelebilecek durumda olanlarla birlikte savaşa çıktı. İkindi namazı vaktinde veya buna yakın bir vakitte savaşacakları yerleşim merkezine yaklaştılar. Bu Nebi güneşe şöyle dedi: "Sen Allah'ın emrini yerine getirmekle görevlisin ben de aynı şekilde Allah tarafından görevlendirildim. Allahım, güneşi üzerimizde tut!" Bunun üzerine güneş batmadan bekletildi ve Allah Teala onlara fetih nasip etti. Sonra ele geçirilen ganimetler toplandı ve ganimetleri yakıp yokedecek ateş geldi fakat bunları yok etmedi. Bunu gören Nebi: "İçinizde ganimetten mal aşıranlar var. Her kabileden bir kişi gelip bana beyat etsin!" Beyat için geldiler ve birisinin eli Nebi'in eline yapıştı. O Nebi: "Ganimetten mal aşıranlar sizin kabilenizden! Senin kabilendeki herkes bana beyat etsin" dedi. Beyat başlayınca iki veya üç kişinin eli Nebi'in eline yapıştı. Bu Nebi: "Ganimeti aşıranlar sizlersiniz!" dedi. Onlar da altından bir inek başı getirip oraya koydular. Bunun üzerine ateş gelip ganimetleri yok etti.

 

Fakat Allah Teala daha sonra ganimetleri bize helal kıldı. Bizim zayıflığımızı ve acziyetimizi gördüğü için ganimetleri bize helal kıldı."

 

 

AÇIKLAMA:     Nebi s.a.v.'in açıklaması ganimeti hak edenlerle hak etmeyenlerin kim olduğunu belirlemeye yöneliktir. Nitekim "Bilin ki, ganimet olarak aldığınız malların beşte biri Allah'a, Resulü'ne, onun akrabalarına, yetimlere, yoksullara ve yolcuya aittir"[Enfal, 41] ayeti de bunu göstermektedir.

 

İmam Buhari'nin bu konu başlığı altında naklettiği Urve el-Bariki rivayeti Kitabü'l-cihad'da geçmiştir. Bu rivayetin burada nakledilmesinin sebebi sonunda geçen ifadedir: "". mükafat (ecir) ve ganimet bağlanmıştır."

 

Kisra ve Kayser ile ilgili olarak Ebu Hureyre'den nakledilen rivayet hakkında açıklama Alamatü'n-nübüvve bölümünde gelecektir. Bu rivayetin burada zikredilmesi ise: "siz onların sahip oldukları hazineleri Allah yolunda harcayacaksınız" ifadesinden kaynaklanmaktadır.

 

Bu hadiste söz konusu edilen Nebi Yuşa' Bin Nun (a.s) ve bahsi geçen yerleşim merkezi de Eriha'dır.

 

İbnü'l-Müneyyir'in açıklamasına göre Allah Teala elin yapışmasını ganimetten mal aşıranları gösteren bir alamet kılmıştır.

 

"Bizim zayıflığımızı ve acziyetimizi gördüğü için" ifadesi şuna işaret etmektedir: "Allah'ın huzurunda acziyetin ifade edilmesi, O'nun (c.c) lütuf ve ihsanının, fazlının kula yetişmesini sağlar."

 

Bu rivayet ganimetin sadece Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve selle m ümmetine helalolduğunu gösterir. Bunun ilk olarak helal kılınışı ise Bedir savaşında olmuştur. "Artık elde ettiğiniz ganimetten helal ve temiz olarak yeyin!"[Enfal, 69] ayeti de bu konuda inmiştir. Böylece Allah Teala bu ümmete ganimeti helal kılmıştır.

 

 

Hadisten Çıkarılan Dersler

 

1. Dünyanın insanı cezbeden ve imtihan vesilesi olan imkanları kişiyi dünyaya karşı çok düşkün ve hırslı kılar, dünyada devamlı kalma arzusunu artırır. Çünkü cinsel ilişkide bulunma isteği olan veya bu isteğini gidermek üzere ilişkiye hazırlanan bir kimsenin kalbi hep bu düşünce ile dolu olur. Bu yüzden şeytan onun gönlünü ve aklını meşgul ederek yapacağı itaate mani olmaya veya bu itaati gönül huzuru içinde yapmasını engellemeye çalışır. Kadın dışındaki dünya nimetleri ve uğraşıları için de aynı durum söz konusudur.

 

2. Çok önemli işler ancak iç huzuru olan, zihni birçok işle meşgulolmayan kimselere verilmelidir. Çünkü zihni veya gönlü başka düşüncelere ve isteklere takılı olan kimselerin kararlılığı, direnci kırılır ve yapılacak olan itaate karşı duyacağı rağbeti, isteği azalır. Kısacası kalp ve zihin pek çok düşünce ile meşgul olduğu için dağınık bir halde ise azaların iş yapma gücü zayıflar, buna karşılık kalp sadece tek bir şeye yoğunlaşır ve bu dağınıklıktan kurtulursa diğer azalar daha güçlü bir şekilde işe sarılır.

 

3. Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem ümmetinden önceki ümmetler düşmanla savaşıp onların mallarını ganimet olarak aldıkları zaman bunlar üzerinde istedikleri gibi tasarrufta bulunamazlardı. Bunları bir yere toplayıp yığarlardı. Eğer gökten ateş inip bu ganimeti yok ederse yaptıkları cihadın kabul edildiğini anlarlardı. Ateşin inmemesi ise bu savaşlarının kabul edilmediğini gösterirdi. Düşmanla yaptıkları cihadın kabul edilmemesine sebep olan suçlardan biri de ganimetten mal aşırmaktı.

 

Ancak Allah Teala, bu ümmete Nebiinin yüceliği ve şerefi hürmetine merhametli davranmış ve ganimetieri helal kılmıştır. Ayrıca ganimetten mal aşırılması suçunu örtmüş ve diğer ümmetlerde söz konusu olan savaşın kabul edilmemesi hükmünü kaldırmıştır. Peşpeşe gelen nimetleri dolayısıyla Allah'a hamd olsun.