EK SAYFA – 1530-4
15. SA'D B. UBADE R.A.'IN BİR MENKIBESİ
وقالت عائشة:
وكان قبل ذلك
رجلا صالحا.
Aişe: "o bundan önce de salih bir adam idi" demiştir
حدثنا إسحاق:
حدثنا عبد
الصمد: حدثنا
شعبة: حدثنا
قتادة قال:
سمعت أنس بن
مالك رضي الله
عنه: قال أبو
أسيد:
قال
رسول الله:
(خير دور
الأنصار بنو
النجار، ثم
بنو عبد
الأشهل، ثم
بنو الحارث بن
الخزرج، ثم
بنو ساعدة،
وفي كل دور
الأنصار خير).
فقال سعد بن
عبادة، وكان
ذا قدم في
الإسلام: أرى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قد فضل
علينا، فقيل
له: قد فضلكم
على ناس كثير.
[-3807-] Ebu Useyd Resulullah'ın şöyle buyurduğunu
söyledi:
"Ensar'ın evlerinin hayırlısı Neccar oğullarıdır. Sonra
Abdu'l-Eşhel oğulları, sonra el-Haris b. el-Hazrec oğulları, sonra Saide
oğullarıdır. Bununla birlikte Ensarın bütün evlerinde bir hayır vardır. Sa'd b.
Ubade -ki İslama erken girmişlerden idi- dedi ki: Resulullah Sallallahu Aleyhi
ve Sellem'in başkalarının bizden faziletli olduğunu söylediğini görüyorum. Ona,
o, sizlerin pek çok kimseden daha faziletli olduğunuzu söylemiştir,
denildi."
Fethu'l-Bari Açıklaması:
"Said b. Ubade" b. Du!eym b. Harise b. Ebi Huzeyme b.
Sa'lebe b. Tarif b. el-Hazrec b. Saide "nin bir menkıbesi"
Künyesi Ebu Sabit'tir. Ashab-ı kiramın meşhurlarından biri olan
Kays b.
Sa'd'ın da babasıdır. Sa'd, Hazreclilerin büyüğü, cömertliğiyle
meşhur bir kimse idi. Şam topraklarından sayılan Havran denilen yerde Ömer
radıyallahu anhlın halifeliği döneminde h. 14 yahut 15. yılda vefat etmiştir.
Daha sonra Buhari onun hakkında Ebu Useyd'in Ensarın evlerine
dair rivayet ettiği hadisi zikretmektedir. Az önce geçmiştir. Burada onu tekrar
etmesinin sebebi bu rivayet yolunda: "Ki İslamda önceliği olan birisi
idi" demiş olmasıdır.
"Aişe dedi ki: O bundan önce salih bir kimse idi." Bu İfk
hadisinin bir bölümüdür. Bu hadis bütünüyle yüce Allah'ın izniyle Nur suresinin
tefsirinde gelecektir. Aişe bu hadiste Sa'd b. Ubade ile Useyd b. Hudayr
arasındaki konuşmaları zikretmiştir. Ordaki rivayete göre Useyd b. Hudayr şöyle
demiştir: "Eğer bu kişi Hazrec'den olan kardeşlerimizden ise sen de bize
düşeni emret. Bunun üzerine Sa'd b. Ubade kendisine: Sen onu öldüremezsin,
dedi" ve bunun sonucunda aralarındaki tartışma alevlendi, nihayet Nebi
sallallahu aleyhi ve sellem onları susturdu. Aişe bu sözleriyle Said b.
Ubade'nin o sözü söylemeden önce de salih bir kişi olduğuna işaret etmiş
olmaktadır. Ancak bu onun bu sıfatın dışına çıkmış olmasını gerektirmez. Zira
bu haberde o sözü söylediğinden sonraki durumu ile alakalı bir ifade
bulunmamaktadır. Göründüğü kadarıyla onun bu niteliği devam etmişir. Çünkü o bu
sözü söylemekte mazur idi. Çünkü bunu söylerken kendisine göre bir yorumda
bulunmuştu. Bundan dolayı musannıf (Buhari) bu sözü menkıbeleri arasında
zikretmiş bulunmaktadır. Bu sözü söylemeden önce de ayıplanmasını gerektirecek
bir hali ortaya çıkmamıştır.
Sa'd'ın bu sözü söylemekteki mazereti de açıkça ortadadır. Çünkü
onun kanaatine göre Evs'den olan kardeşi, her iki kesim arasında olanlar
dolayısıyla Hazrec kabilesinin değerini düşürmek istediğini sanmıştı ve bu
sebeple ona cevap yetiştirmişti.
* * *Not:
İbn Hacer burada Sa'd b. Ubade'nin adını vermiş olmakla birlikte
işaret olunan İfk hadisinde bu husus ile ilgili ifadeleri ayrıca
zikretmemiştir. Bu hususa dair olan ibarelerin tercümesi şöyledir:
"Ensardan Said b. Muaz ayağa kalkarak, ey Allah'ın Reslılü dedi. Bu
hususta ben senin istediğini yapmaya hazırım. Eğer bu kişi Evslilerden ise
boynunu vururum, şayet kardeşlerimiz Hazredilerden ise bize emret, senin emrini
yerine getiririz. (Aişe) dedi ki: Hazredilerin efendisi olan ve bundan önce de
salih bir kişi olan -fakat hamiyet duygusunun tesiri altında kalan. Said b.
Ubade ayağa kalkarak, Sa'd (b. Muaz)'a: Allah'a yemin ederim onu öldüremezsin.
Buna gücün de yetmez, dedi. Bunun üzerine Useyd b. Hudayr -ki o Said b. Muaz'ın
amcasının oğlu idi- ayağa kalktı ve SaId b. Ubade'ye: Allah hakkı için yalan
söylüyorsun. Andolsun biz onu öldüreceğiz. Şüphesiz ki sen de münafık bir
kimsesin ve münafıklar adına onları savunarak mücadele ediyorsun, dedi. .. "
(Sk. 4750 numaralı hadis).
* * *Not bitti.