باب: سرية عبد
الله بن حذافة
السهمي،
وعلقمة بن
مجزز المدلجي.
ويقال: إنها
سرية
الأنصاري.
59. ABDULLAH B. HUZAFE ES-SEHMi İLE ALKAME B. MÜCEZZİZ
EL-MUDLİCi'NİN SERİYESİ -BUNUN SERİYETU'L-ENSARİ OLDUĞU DA SÖYLENİR.-
حدثنا مسدد:
حدثنا عبد
الواحد: حدثنا
الأعمش قال:
حدثني سعد ابن
عبيدة، عن أبي
عبد الرحمن،
عن علي رضي
الله عنه قال:
بعث
النبي صلى
الله عليه
وسلم سرية
فاستعمل عليها
رجلا من
الأنصار،
وأمرهم أن
يطيعوه، فغضب،
فقال: أليس
أمركم النبي
صلى الله عليه
وسلم أن
تطيعوني؟
قالوا: بلى،
قال: فاجمعوا
لي حطبا،
فجمعوا، فقال:
أوقدوا نارا،
فأوقدوها،
فقال:
ادخلوها،
فهموا وجعل
بعضهم يمسك
بعضا،
ويقولون:
فررنا إلى النبي
صلى الله عليه
وسلم من
النار، فما
زالوا حتى
خمدت النار،
فسكن غضبه،
فبلغ النبي
صلى الله عليه
وسلم، فقال:
(لو دخلوها ما
خرجوا منها
إلى يوم
القيامة،
الطاعة في
المعروف).
[-4340-] Ali r.a. dedi ki: "Nebi Sallallahu Aleyhi
ve Sellem bir seriye gönderdi. Ona ensardan birisini kumandan tayin etti ve
onlara ona itaat etmelerini emretti. (Bir sebeple) kızıp: Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem size bana itaat etmenizi emretmemiş miydi deyince, onlar: Evet
diye cevap verdiler.
Kumandanları: O halde bana odun toplayınız, dedi. Onlar da odun
topladılar. Haydi bir ateş yakınız, dedi. Ateş yaktılar. Sonra: Bu ateşe
giriniz dedi.
Girmek istediler ama biri diğerini tutarak: Bizler ancak ateşten
kurtulmak için Nebie kaçtık, demeye koyuldular. Nihayet ateş de dindi,
kumandanlarının da öfkesi dindi.
Durum Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e ulaşınca: Eğer o ateşe
girmiş olsalardı, kıyamet gününe kadar ondan çıkamazlardı. İtaat maruftadır,
diye buyurdu.
Bu Hadis 7145 ve 7257 numara ile gelecektir.
Fethu'l-Bari Açıklaması:
"Kıyamet gününe kadar oradan çıkamazlardı." Yani o
ateşe girmek bir masiyettir. İsyan eden bir kimse de ateşe girmeyi hak eder.
Maksadın şöyle olması ihtimali de vardır: Eğer o ateşe girmenin helalolduğunu
kabul ederek girmiş olsalardı ebediyyen ateşten çıkamazlardı. Çünkü onlar
kendilerine yasak kılınmış bulunan kendilerini öldürme suçunu işlemiş
olacaklardı.
"İtaat maruftadır." Hafs'ın rivayetinde: "İtaat
ancak maruftadır" şeklindedir.
Hadis-i Şeriften Çıkarılan Bazı Sonuçlar
1- Öfkeli halde verilen hükmün şeriate muhalif olmayan bölümleri
yürürlüğe girer.
2- Öfke akıl sahiplerinin akıllarını perdeler.
3- Allah'a iman ateşten kurtarır. Çünkü onlar: "Bizler
ancak ateşten kurtulmak için Nebie kaçtık" demişlerdi. Nebie kaçmak ise
yüce Allah'a kaçmak demektir. Yüce Allah'a kaçış ise iman için kullanılır.
Nitekim yüce Allah .. şöyle buyurmaktadır: "O halde Allah'a kaçın.
Muhakkak ben sizi onun azabından apaçık uyarıp korkutanım. "[Zariyat, 50]
4- Mutlak olarak verilen bir emir bütün halleri kapsamaz. Çünkü
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem kendilerine emirlerine (kumandanıarına) itaat
etmelerini emretmiş idi. Onlar da bu emrin öfke haline ve masiyet ile emredilme
haline varıncaya kadar bütün durumlar için geçerli zannettiler. Fakat Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem, kendilerine vermiş olduğu komutanlarına itaat
emrinin masiyet olmayan hususlara münhasır olduğunu beyan etmiş bulunmaktadır.
İleride yüce Allah'ın izniyle Ahkam bölümünde bu meseleye dair
daha geniş açıklamalar gelecektir.