باب: من قال
لا رضاع بعد
حولين.
لقوله تعالى:
{حولين كاملين
لمن أراد أن
يتم الرضاعة}.
/البقرة: 233/
وما يحرم من
قليل الرضاع
ومن كثيره
21. YÜCE ALLAH'IN: "ANNELER
ÇOCUKLARINI İKİ BÜTÜN YIL EMZİRİRLER. BU, EMZİRMEYİ TAMAMLAMAK İSTEYENLER
İÇİNDİR."(Bakara, 233) BUYRUGU DOLAYISIYLA İKİ YıLDAN
SONRA SÜT EMMEK (DOLAYISIYLA SÜT AKRABALIĞI) SÖZ KONUSU DEĞİLDİR, DİYENLER VE
AZ OLSUN ÇOK OLSUN SÜT EMMENİN HARAM KILACAĞINA DAİR
حدثنا أبو
الوليد: حدثنا
شعبة، عن
الأشعث، عن أبيه،
عن مسروق، عن
عائشة رضي الله
عنها:
أن
النبي صلى
الله عليه
وسلم دخل
عليها وعندها
رجل، فكأنه
تغير وجهه،
كأنه كره ذلك،
فقالت: إنه
أخي، فقال
(انظرن من
إخوانكن،
فإنما الرضاعة
من المجاعة).
[-5102-] Aişe r.anha'dan rivayete
göre, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem
içeri girdiğinde yanında bir adam vardı. Yüzü değişir gibi oldu. Sanki bundan
hoşlanmamıştı. Bunun üzerine Aişe:
Bu, benim (süt) kardeşimdir, dedi. Allah Rasulü:
(Süt emme dolayısıyla) kardeşlerinizin kim olduğuna iyi dikkat ediniz. Çünkü
süt emmek açlıktan dolayı olandır, diye buyurdu."
Fethu'l-Bari Açıklaması:
"Yüce Allah'ın: 'Anneler çocuklarını iki bütün yıl
emzirirler. Bu, emzirmeyi tamamlamak isteyenler içindir.'(Bakara, 233) buyruğu
dolayısıyla iki yıldan sonra süt emmek yoktur, diyenler." Buhari bununla süt emme süresi azami otuz aydır diyen
Hanefilerin görüşlerine işaret etmektedir. Onların bu husustaki delilleri de
yüce Allah'ın: "Onun taşınması ve sütten kesilmesi de otuz aydır. "(Ahkaf, 15) buyruğudur. Yani sözü geçen süre hem hamilelik,
hem de sütten kesilme süresidir. Ancak bu oldukça garip bir tevildir.
Cumhurun kabul ettiği meşhur görüş ise, bunun asgari hamilelik
süresi ile azami süt emme süresinin toplam miktarını ifade ettiğidir. Nitekim Ebu Yusuf ve Muhammed İbn el-Hasen de bu görüşü benimsemişlerdir. Bunu: Ebu Hanife'nin hamileliğin azami süresinin ikibuçuk yılolduğunu söylemediği
gerçeği desteklemektedir. Fakat bunun dışında bu sürenin miktarını tespit
hususunda ihtilaf etmişlerdir. Yarım sene (altı ay) göz önünde bulundurulmaz
denildiği gibi, iki ay göz önünde bulundurulmaz, bir ay ve ona yakın bir süre
göz önünde bulundurulmaz da denilmiştir. İki seneye herhangi bir süre eklenmez
de denilmiştir. Bu aynı zamanda İbn Vehb'in, Malik'ten naklettiği bir rivayettir. Cumhur da bu
görüştedir. Cumhura göre süt emmek, iki yıldan sonra bir an süre dahi meydana
gelmişse herhangi bir hüküm ifade etmez. Zufer de:
Eğer süt ile yetiniyor, yemek ile yetinmiyor ise bu süre üç yıla kadar devam
eder, demiştir. İbn Abdilberr'in
ondan naklettiğine göre Züfer bununla birlikte süt
ile yetinmesi şartını koştuğunu nakletmektedir.
"Az olsun, çok olsun, haram kılan süt emmek." Bu
ifadeler Buhari'nin bu başlıktaki ve başka yerlerdeki
hadiste olduğu gibi, çeşitli haberlerde geçmiş bulunan genel hükümlere bağlı
kalışını göstermektedir. Bu da Malik'in, Ebu
Hanife'nin, es-Sevrı'nin, el-Evzaı'nin
ve el-leys'in de görüşüdür. Ahmed'in
meşhur görüşü de budur. Başkaları ise haram kılan emmenin bir emmeden fazlası
olduğu kanaatindedir. Daha sonra da aralarında ihtilaf etmişlerdir. Aişe'den bunun on defa emmek olduğuna dair rivayet gelmiştir.
Bunu Malik, Muvatta'da rivayet etmistir.
Hafsa'dan da böyle bir rivayet gelmiştir. Yine Aişe'den yedi defa süt emek rivayeti nakledilmiştir. Bunu
da İbn Ebi Hayseme sahih bir sened ile
Abdullah İbn ZUbeyr'den, o Aişe'den diye rivayet etmiştir. Abdurrezzak
da sahih bir sened ile ondan şöyle dediğini rivayet
etmektedir: "Bilinen beş defa süt emmekten aşağısı haram kılmaz."
Şafii de bu görüşü benimsemiştir. Aynı zamanda Ahmed'den
gelen bir rivayet de böyledir. İbn Hazm da bu görüşü benimsemiştir.
"Kardeşlerinizin kim olduğuna dikkat ediniz." Yani bu
hususta gerçekleşmiş olanı iyice tesbit ediniz. Acaba
o, süt emme zamanı ve emme miktarı bakımından şartlarına uygun sahih bir süt
emme midir, değil midir? Çünkü süt emmekten dolayı sözkonusu
olan hüküm, ancak öngörülen şartlara göre meydana gelen süt emme halinde ortaya
çıkar.
Mühelleb dedi ki: Yani bu kardeşliğin sebebinin ne olduğunu iyice
düşününüz. Çünkü süt emmek yoluyla haramlık, ancak küçük yaşta meydana gelen
haramlık hakkındadır ki, süt emme, açlığı giderebilsin.
Ebu Ubeyd dedi ki: Bunun anlamı şudur: Acıkan çocuğu doyuran ve
açlığını gideren, eğer süt emmek yoluyla alınan sütse bu kardeşlik ortaya
çıkar. Yoksa sütanne olmaksızın başka gıdalar ile besleniyorsa olmaz.
"Süt emmek açlıktan dolayı olandır." Bu buyruk, süt annenin sütü ile beslenildiği takdirde haramlığın ortaya
çıkacağına delil gösterilmiştir. Bu süt ister içmek, ister yemek suretiyle
olsun, fark etmez. Çünkü bu, açlığı gideren bir haldir. Bu da sözü geçen bütün
şekillerde bulunan bir vasıftır. O halde habere ve haberin anlamına da uygun
bir kanaattir. Cumhur da böyle demiştir ama Hanefiler hukne
yoluyla alınmasını istisna etmişlerdir. Fakat bu hususta el-leys
ile Zahiriye'ye mensup olanlar muhalefet etmiş ve
şöyle demişlerdir: Haram kılan süt emmek, ancak memenin ağza alınması ve
memeden sütün emilmesi yoluyla olur.
Ancak İbn Hazm'a
karşı şu görüş ileri sürülmüştür: Onların bu açıklamalarına göre Salim'in
kendisine yabancı bir kadın olan Sehle'nin memesini
ağzına almasını kabul etmek, açıklanması zor bir durum olur. Kadı
!yad bu açıklanması zor duruma şu şekilde cevap vermiştir: Sehle'nin sütünü bir kaba sağdıktan sonra onun memesine
dokunmadan sütü içmiş olı:na
ihtimali vardır.
Nevevi der ki: Bu güzel bir ihtimaldir. Fakat bunun İbn Hazm'a bir faydası yoktur.
Çünkü İbn Hazm süt emmek
hususunda meme ağza alınmadıkça yeterli kabul etmez. Ama Nevevi
onun adına böyle bir şey ihtiyaçtan ötürü affedilmiştir, diye cevap vermiş ve
bunu süt emmenin ancak küçük yaşta iken muteber olacağına delil göstermiştir.
Çünkü süt ile açlığın giderilmesi mümkün olan hal, küçüklük halidir. Büyüklük
hali değildir. Bunun ölçüsü ise başlıkta geçtiği üzere tam iki yıldır. Daha
önce zikredilmiş bulunan İbn Abbas yoluyla gelen
hadis ile Ümmü Seleme'nin
hadisindeki şu ifadeler de buna delildir: "Bağırsaklara ulaşıp onların
içinden vücuda yayılan ve sütten kesilmeden önce olan dışında süt emmek, sözkonusu değildir." Tirmizi
ve İbn Hibban bu hadisin
sahih olduğunu belirtmişlerdir.
Kurtubi dedi ki: Hadis-i şerifteki: "Süt emmek açlıktan dolayı
olandır" buyruğunda küçük çocuğun süt ile yetinip, yemeğe ayrıca
ihtiyacının bulunmadığı sürede süt emmenin göz önünde bulundurulacağına dair
açık ve külli bir kaide tespit edilmiş bulunmaktadır. Ayrıca bu husus yüce Allah'ın:
"Bu, emzirmeyi tamamlamak isteyenler içindir" buyruğu da bunu
desteklemektedir. Çünkü bu buyruk, bu sürenin adeten
ihtiyaç duyulan ve şer'an muteber olan azami süt emme
süresini göstermektedir. Bundan sonra ise çocuğun adeten
süt emmeye ihtiyacı olmadığından şer'an muteber
değildir. Çünkü nadiren görülen olayların bir hükmü yoktur. Yaşı büyük bir
kimseye süt emzirmenin itibara alınması ise yabancının ondan süt emmesi
suretiyle kadının hürmeti (saygınlığı ve açılmaması gereken avreti açılmak
suretiyle) çiğnenmiş olur. Çünkü onun memesini ağzına almak suretiyle dahi olsa
kadının avretini görmüş olur.
Derim ki: Bu son açıklama çoğunlukla görülen hal ile ilgili ve
süt emmekte memenin ağza alınmasını şart koşanların görüşlerine yöneliktir.
Hadisten aynı şekilde kadının kendisi ile birlikte süt emdiğini
itiraf ettiği kimselerin, kadının yanına girmesinin caiz olduğu, böylelikle o
erkeğin kadının kardeşi olacağı, itiraf ettiği kimseler hakkında görüşünün
kabul edileceği, kocanın karısına erkekleri evine almasının sebebini soracağı,
bu hususta ihtiyatlı davranılıp, iyice düşünülmesi gerektiği de
anlaşılmaktadır.
باب: لبن
الفحل.
22. FAHL'İN SÜTÜ
حدثنا عبد
الله بن يوسف:
أخبرنا مالك،
عن ابن شهاب،
عن عروة بن
الزبير، عن
عائشة:
أن
أفلح أخا أبي
القعيس جاء
يستأذن
عليها، وهوعمها
من الرضاعة،
بعد أن نزل
الحجاب،
فأبيت أن آذن
له، فلما جاء
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
أخبرته بالذي
صنعت، فأمرني
أن آذن له.
[-5103-] Aişe r.anha'dan rivayete
göre; "Ebu'l-Kuays'ın
erkek kardeşi ve süt emmek dolayısıyla amcası olan Eflah,
hicab emrinin indirilmesinden sonra yanına girmek
üzere gelip izin istedi. (Aişe dedi ki:)
Ben ona izin vermek istemedim. Rasulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem
gelince, ona yaptıklarımı haber verdim. Bana ona izin vermemi emir
buyurdu."
Fethu'l-Bari Açıklaması:
"Fahl'in Sütü." Fahl'den kasıt erkektir. Sütün erkeğe izafe edilmesi mecazidir. Çünkü sütü n oluşmasına sebep odur.
"Ona izin vermemi emir buyurdu." Ashabın, tabiınin, Şam halkından Evzaı,
es-Sevrı ve Küfe ahalisinden Ebu
Hanife ve iki arkadaşı, Mekke ahalisi arasında İbn Cüreyc'in, Medine ahalisinden Malik'in, Şafiı'nin,
Ahmed'in, İshak'ın, Ebu
Sevr'in ve ona tabi olan İslam diyarının çeşitli bölgelerindeki fukahanın büyük çoğunluğunun kanaatine göre Fahl sütü dolayısıyla haramlık sözkonusudur.
Delilleri de bu sahih hadistir.
باب: شهادة
المرضعة.
23. SÜT EMZiREN
KADININ ŞAHiTLiĞi
حدثنا علي بن عبد
الله :حدثنا
إسماعيل بن
إبراهيم:
أخبرنا أيوب،
عن عبد الله
بن أبي مليكة
قال: حدثني
عبيد بن أبي
مريم، عن عقبة
ابن الحارث
قال: وقد سمعته
من عقبة لكني
لحديث عبيد
أحفظ، قال: تزوجت
امرأة
فجاءتنا
امراة سوداء،
فقال: أرضعتكما،
فأتيت النبي
صلى الله عليه
وسلم فقلت:
تزوجت فلانة
بنت فلان،
فجاءتنا
امراة سوداء
فقالت لي: إني
قد أرضعتكما،
وهي كاذبة
فأعرض عني،
فأتيته من قبل
وجهه، قلت:
إنها كاذبة، قال:
(كيف بها وقد
زعمت أنها قد
أرضعتكما،
دعها عنك).
وأشار
إسماعيل
بإصبعيه
السبابة
والوسطى،
يحكي أيوب.
[-5104-] Ukbe İbn el-Haris'ten -hadisi Ukbe'den
ve Ubeyd İbn Ebi Meryem'den
rivayet eden- Abdullah İbn Ebi
Müleyke dedi ki:
-Aslında ben bu hadisi Ukbe'den de dinlemişimdir. Fakat Ubeyd'den
naklettiğim şekliyle hadisi daha iyi bellemekteyim, dedi.- "Ben bir kadın
ile evlendim. Bize siyah i bir kadın gelerek: Ben ikinize de süt
emzirdim," dedI.
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e gittim. Ona: Ben filanın kızı filan kadın ile
evlendim. Bize siyahi bir kadın gelerek bana: Ben
ikinize de süt emzirdim dedi, ama o yalan söyleyen bir kadındır dedim.
Allah Rasulü benden yüz çevirdi. Bu
sefer yüzünü çevirdiği taraftan yine onun yanına gittim, o yalan söylüyor
dedim.
Allah Rasulü şöyle buyurdu: Bu kadın
ikinize de süt emzirdiğini iddia ediyorken sen o kadınla nasıl yaparsın, sen
onu bırak, diye buyurdu.
(Ravilerden) İsmail şehadet
ve orta parmaklan ile işaret ederek Eyyub'un da böyle
yaptığını gösterdi."
Fethu'l-Bari Açıklaması:
"Süt emziren kadının" tek başına
"şahitliği." Bu husustaki görüş ayrılığı şehadetler
bölümünde (2660.hadiste) geçmiş bulunmaktadır. Burada İbn
Battal garip bir iddiada bulunarak tek başına bir kadının süt emzirmek ve
benzeri hususlarda şahitliğinin caiz olmadığı hususunda İCma'
bulunduğunu nakletmektedir. Ancak bu, onun hayret etmeyi gerektiren bir
iddiasıdır. Evet bu seleften bir topluluğun görüşüdür.
Hatta Malikilerdeki bir rivayete göre tek başına kadının şahitliği dahi kabul
edilir. Ancak bunun komşular arasında yaygınlık kazanmış olması da şarttır.