باب: من وصل
وصله الله.
13. AKRABALIK BAĞINI GÖZETENİ ALLAH DA GÖZETİR
حدثني بشر بن
محمد: أخبرنا
عبد الله:
أخبرنا معاوية
بن أبي مزرد
قال: سمعت عمي
سعيد بن يسار يحدث،
عن أبي هريرة،
عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال: (إن
الله خلق
الخلق، حتى
إذا فرغ من
خلقه، قالت الرحم:
هذا مقام
العائذ بك من
القطيعة، قال:
نعم، أما
ترضين أن أصل
من وصلك،
وأقطع من
قطعك؟ قالت:
بلى يا رب،
قال: فهو لك).
قال رسول الله
صلى الله عليه
وسلم:
(فاقرؤوا إن
شئتم: {فهل
عسيتم إن
توليتم أن
تفسدوا في
الأرض وتقطعوا
أرحامكم}.
[-5987-] Ebu Hureyre'den rivayete göre Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
"Şüphesiz Allah, mahlukatı yarattı. Nihayet mahlukatını
yaratmayı bitirince, rahim (akrabalık bağı): Benim bu duruşum, koparılmaktan
dolayı sana sığınan bir kimsenin duruşudur, dedi.
Allah: Evet, seni gözetip bitiştireni benim de gözetip
bitiştirmeme, seni kopartıp gözetmeyeni, benim de kopartıp gözetmememe razı
olmaz mısın, buyurdu.
Rahim: Razıyım Rabbim, dedi.
Allah: Bu sana verildi, buyurdu.
ResuluIlah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: Dilerseniz:
"Sizden beklenen yönetimi ele alırsanız yeryüzünde fesad
çıkartmak ve akrabalık bağlarınızı paramparça etmek değil midir ki?"
(Muhammed, 22) buyruğunu okuyunuz."
حدثنا خالد
بن مخلد:
حدثنا سليمان:
حدثنا عبد
الله بن
دينار، عن أبي
صالح، عن أبي
هريرة رضي
الله عنه:
عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال: (إن
الرحم شجنة من
الرحمن، فقال
الله: من وصلك
وصلته، ومن قطعك
قطعته).
[-5988-] Ebu Hureyre r.a.'dan riva.yete göre Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
"Şüphesiz ki rahm bir ağacın birbirine girmiş kökleri gibi,
Rahman isminden gelir. Bu sebeple Allah:
Seni koruyup gözeteni ben de korur, gözetirim. Seni kopartıp
gözetmeyeni ben de kopartıp atarım, buyurdu."
حدثنا سعيد
بن أبي مريم:
حدثنا سليمان
بن بلال قال:
أخبرني
معاوية ابن
أبي مزرد، عن
يزيد بن
رومان، عن
عروة، عن
عائشة رضي
الله عنها، زوج
النبي صلى
الله عليه
وسلم،
عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال:
(الرحم شجنة،
فمن وصلها
وصلته، ومن
قطعها قطعته).
[-5989-] Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in zevcesi Aişe
r.anha'dan riva.yete göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
"Rahim, bir ağacın birbirine girmiş kökleridir. Onu koruyup
gözeteni ben de koruyup gözetirim. Onun bağını kopartanı ben de kopartmm."
Fethu'l-Bari Açıklaması:
"Akrabalık bağını gözeteni" yani sıla-i rahim yapanı
"Allah da gözetir." "Rahim ayağa kalkarak dedi ki ... " İbn
Ebi Cemra der ki: Bunun hal dili ile olması ihtimali olduğu gibi, söz söyleyip
konuşan dil ile söylenmiş olması ihtimali de vardır. Bunlar bu husustaki meşhur
iki görüş olup ikincisi daha tercih edilir.
Derim ki: Kıtal suresinin tefsirinde lyad'ın bunu mecaza göre
yorumladığı ve bunun bir çeşit örneklendirme (darb-ı mesel) kabilinden olduğunu
söylediği geçmiş bulunmaktadır. Aynı şekilde onun şöyle dediği de geçmişti:
Sözün kendisine nispet edildiği varlığın, rahim diliyle konuşan bir melek
olması da mümkündür. İbn Abbas'ın, Taberani tarafından rivayet edilen
hadisinde: "Rahim, Rahman'ın eteğinden yakalamıştır" denilmektedir.
Hocamız, Tirmizi Şerhi'nde burada geçen "hucze (etek)"den kasıt,
Arş'ın bacağıdır, demektedir. O bunu Müslim'in rivayet ettiği Aişe radıyall2.hu
anh2.'dan gelen şu hadisi ile de desteklemektedir: "Rahim, Arş'ın
bacaklarından birisini yakaladı ... "
"Seni koruyup gözeten i gözetmeme, seni kopartanı da
kopartmama razı olmaz mısın?" İbn Ebi Cemra dedi ki: Allah'ın vaslı
(bitiştirmesi, koruyup gözetmesi), onun pek büyük ihsanından kinayedir.
İnsanlara anlayabilecekleri bir üslupla hitap etmiş bulunmaktadır. Sevilenin
kendisini sevene verebileceği en büyük şey, visal denilen ona yakınlaşmak ve
onu razı ve hoşnut edecek şekilde ona yardımcı olup istediği şeyleri vermek
olduğu için, bunun hakikat anlamı da yüce Allah hakkında imkansız olduğundan,
buradaki bu tabirin, onun kuluna pek büyük ihsanından bir kinaye olduğu
anlaşılmaktadır. İbn Ebi Cemra devamla der ki: Koparmak ile ilgili açıklama da
bu şekildedir. Bu da ihsandan mahrum bırakmaktan bir kinayedir.
"Rahim bir şicnedir (bir ağacın birbirine girmiş kökleri
gibidir)." Şicne lafzı asıl anlamıyla, ağacın birbirine girmiş kökleri
demektir. Yani o rahmetin eserlerinden onunla iç içe girmiş bir etki, bir
eserdir. Bu sebeple akrabalık bağını kopartan bir kimsenin de Allah'ın rahmeti
ile ilişkisi koparılmış olur.
el-İsmaill dedi ki: Hadisin anlamı şudur: Rahim ismi, Rahman
isminden türetilmiştir. Bu sebeple onun Rahman ismiyle bir ilişkisi vardır.
Yoksa Allah'ın zatındandır, anlamında değildir. Şanı yüce Allah bundan
münezzehtir.
Kurtubi dedi ki: İlişkisi gözetilip korunan rahim, genel ve özelolmak
üzere iki kısma ayrılır. Genelolan din rahimi (akrabalığı) dır. Bunun
karşılıklı sevgi, karşılıklı ve samimi olarak öğüt vermek, adalet, insaf, farz
ve müstehap haklarır yerine getirilmesi sureti ile gözetilmesi gerekir. Özel
rahim ise bundan ayrı olarak yakın akrabaya infak, onların hallerini kollayıp
gözetmek ve hatalarını görmezlikten gelmeyi de kapsar.
İbn Ebi Cemra dedi ki: Akrabalık bağını gözetmek, mal ile
ihtiyacın görülmesi için yardımcı olmak, zararı önlemek, güler yüz gostermek ve
dua etmek ile gerçekleştirilir. Bütün bunların anlam itibariyle ortak paydası,
mümkün olan her bir hayrı ona ulaştırmak ve güç ve imkanlar çerçevesinde mümkün
olan şerleri, kötülükleri def etmektir. Bu hal, akrabalık bağı olan kimseler
istikamet ehli oldukları sürece devam eder, gider. Eğer bunlar kMir yahut facir
(günahkar) kimseler iseler Allah için onlarla alakayı koparmak, onların
akrabalık bağını gözetmek demektir. Ancak bunun için onlara öğüt vermek
hususunda bütün çaba ve gayreti göstermiş olmak da şarttır. Diğer taraftan,
eğer halleri üzere ısrar edecek olurlarsa, onlara bunun sebebinin haktan geri
kalmaları olduğunu da bildirmek gerekir. Bununla birlikte gıyaplarında en güzel
yola dönmeleri için dua etmek suretiyle onları gözetmek hakları da hiçbir zaman
düşmez.