باب: إثم من
لا يأمن جاره
بوائقه.
29. KOMŞUSU SIKINTILARINDAN EMİN OLMAYAN KİMSENİN GÜNAHI
{يوبقهن}
/الشورى:34/:
يهلكهن.
{موبقاً}
/الكهف:52/: مهلكاً.
"Yubikhunne"(Şura, 34) onları helak eder anlamında;
"mevbikan"(Kehf, 22) helak yeri anlamındadır.
5670 - حدثنا
عاصم بن علي:
حدثنا ابن أبي
ذئب، عن سعيد،
عن أبي شريح:
أن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال:
(والله لا يؤمن،
والله لا
يؤمن، والله
لا يؤمن). قيل:
ومن يا رسول
الله؟ قال:
(الذي لا يأمن
جاره بوائقه).
تابعه شبابة
وأسد بن موسى .وقال
حميد بن
الأسود،
وعثمان بن
عمر، وأبو بكر
بن عياش،
وشعيب بن
إسحق: عن ابن
أبي ذئب، عن المقبري،
عن أبي هريرة.
[-6016-] Ebu Şureyh'ten rivayete göre Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
"Allah'a yemin ederim iman etmiş olmaz, Allah'a yemin ederim
iman etmiş olmaz, Allah'a yemin ederim iman etmiş olmaz. Kim ey Allah'ın
Rasulü, diye' soruldu.
O: Komşusu sıkıntılarından yana emin olmayan kimse, buyurdu."
Fethu'l-Bari Açıklaması:
"Komşusu sıkıntılarından yana emin olmayan kimsenin günahı."
Burada (sıkıntılar anlamı verilen) el-bevaik: "baikatun"un çoğulu
olup musibet ve helak eden şey ile ansızın gelen oldukça zorlu, sıkıntılı iş,
demektir.
İbn Battal dedi ki: Bu hadis, Nebi Sallallahu Aleyhi ve
Sellem'in bu hususa dair yemini ve yeminini üç defa tekrarlaması dolayısıyla,
komşunun hakkını oldukça vurgu lu bir şekilde dile getirmektedir. Söz ve fiil
ile komşusuna eziyet veren kimse hakkında imanın sözkonusu olmayacağı
belirtilmektedir. Maksat ise kamil imandır. Şüphesiz ki isyankar olan kimsenin
imanı kamil değildir.
İbn Ebi Cemra dedi ki: Kişinin kendisi ile komşusu arasında
engel bulunmakla birlikte komşunun hakkını vurguladığına, bu hakkın korunmasını
ve ona hayır yapmayı, ona zarar verecek sebeplerden sakınmayı emrettiğine göre,
kişinin kendisi ile kendileri arasında herhangi bir duvar ve engel bulunmayan
iki koruyucu meleğin de hakkına riayet etmesi, zaman geçtikçe emirlere aykırı
işler yapmak suretiyle onlara eziyet vermemesi gerekir. Çünkü rivayetlerde
belirtildiğine göre iyiliklerin yapılması sebebiyle o iki melek sevinir ve
kötülüklerin işlenmesi sebebiyle üzülürler. O halde onların bu hallerine riayet
etmek ve pek çok itaatli ameller işlemek, masiyetlerden ısrarla kaçınmak
suretiyle onların bu hallerini dikkate almak gerekir. Çünkü birçok komşuya göre
onların haklarına riayet etmek daha önceliklidir.
باب: لا تحقرن
جارة لجارتها.
30. HİÇBİR KADIN KOMŞUSUNA VERECEĞİ HEDİYEYİ KÜÇÜK GÖRMESİN
حدثنا عبد
الله بن يوسف:
حدثنا الليث:
حدثنا سعيد،
هو المقبري،
عن أبيه، عن
أبي هريرة قال:
كان
النبي صلى
الله عليه
وسلم يقول: (يا
نساء المسلمات،
لا تحقرن جارة
لجارتها ولو
فرسن شاة).
[-6017-] Ebu Hureyre'den, dedi ki: "Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem: Ey Müslüman kadınlar, hiçbir komşu komşusuna vereceği
hediyeyi -vereceği hediye bir koyun ayağı dahi olsa- küçük görmesin,
derdi."
Fethu'l-Bari Açıklaması:
"Koyun ayağı". Buna dair yeterli açıklamalar daha önce
Hibe bölümünde(2566.hadiste) geçmiş bulunmaktadır. Yani hiçbir kadın komşusuna
vereceği hediyeyi küçük görmesin. Vereceği o hediye çoğunlukla kendisiyle
yararlanılmayacak bir şey olsa bile.
Bu da tarafların birbirlerini sevip sevgilerini pekiştirmelerine
kinaye yoluyla bir teşviktir. Her bir komşu çok önemsiz dahi olsa komşusuna
hediye vermek suretiyle sevgisini göstersin, artırsın, demiş gibidir.