بَاب
فِي
مِقْدَارِ
الْمَاءِ
الَّذِي يُجْزِئُ
فِي
الْغُسْلِ
96. Ğusül abdesti İçin
Yeterli Su Miktarı
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
مَسْلَمَةَ
الْقَعْنَبِيُّ
عَنْ مَالِكٍ
عَنْ ابْنِ
شِهَابٍ عَنْ عُرْوَةَ
عَنْ
عَائِشَةَ
رَضِيَ
اللَّهُ عَنْهَا
أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
كَانَ
يَغْتَسِلُ مِنْ
إِنَاءٍ
وَاحِدٍ هُوَ
الْفَرَقُ
مِنْ الْجَنَابَةِ
قَالَ أَبُو
دَاوُد
وَرَوَى ابْنُ
عُيَيْنَةَ
نَحْوَ
حَدِيثِ
مَالِكٍ قَالَ
أَبُو دَاوُد
قَالَ
مَعْمَرٌ
عَنْ
الزُّهْرِيِّ
فِي هَذَا
الْحَدِيثِ
قَالَتْ
كُنْتُ
أَغْتَسِلُ
أَنَا
وَرَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
مِنْ إِنَاءٍ
وَاحِدٍ
فِيهِ قَدْرُ
الْفَرَقِ
قَالَ أَبُو
دَاوُد
سَمِعْت
أَحْمَدَ
بْنَ
حَنْبَلٍ
يَقُولُ
الْفَرَقُ سِتَّةُ
عَشَرَ
رِطْلًا
وَسَمِعْتُهُ
يَقُولُ
صَاعُ ابْنِ
أَبِي ذِئْبٍ
خَمْسَةُ
أَرْطَالٍ
وَثُلُثٌ
قَالَ فَمَنْ
قَالَ ثَمَانِيَةُ
أَرْطَالٍ
قَالَ لَيْسَ
ذَلِكَ بِمَحْفُوظٍ
قَالَ و
سَمِعْت
أَحْمَدَ
يَقُولُ مَنْ
أَعْطَى فِي
صَدَقَةِ
الْفِطْرِ
بِرِطْلِنَا
هَذَا خَمْسَةَ
أَرْطَالٍ
وَثُلُثًا
فَقَدْ أَوْفَى
قِيلَ
الصَّيْحَانِيُّ
ثَقِيلٌ
قَالَ الصَّيْحَانِيُّ
أَطْيَبُ
قَالَ لَا
أَدْرِي
Aişe (r. anha) şöyle
demiştir: "Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem), cünuplükten dolayı
ferak bir kaptan guslederdi."
Ebu Davud şu rivayetleri
de kaydetti: Bu hadis(in rivayetin)de, Ma'rner Zühri'den naklen şöyle dedi:
Aişe dedi ki "ben ve Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’ içinde
ferak miktarı su olan bir kaptan guslederdik." ibn Uyeyne Malik hadisinin benzerini rivayet
etti
Ebu Davüd dedi ki; Ahmed
b. Hanbel; "Ferak on altı rotldır" derken işittim. Yine onu "İbn
Ebi Zi'b'in Sa'ı rıtldır" derken dinledim ve bazılarının "bir sa',
sekiz rıtıldır" dediklerini söyledim. "Bu mahfuz değildir" dedi.
(Bir seferinde de) Ahmed'i şöyle derken duydum: "Kim fıtır sadakasını
bizim şu nalımızla ( rıtıl) verirse sadakasını tam çiarak vermiştir.
"Kendisine (itiraz olarak) "Sayhanı ağırdır" denildi. İmam,
(cevaben önce); "Sayhanı en güzeldir, (dedi, biraz düşündükten sonra da)
"bilmiyorum" dedi.
Diğer tahric:
(bakınız) Buhari, ğusl; Müslîm, hayz; Nesai, tahare; Ğusl; Dârimî, vudu';
Muvattâ', tahare; Ahmed b. Hanbel
AÇIKLAMA: Bu Hadisi, Buhari "...ferak denilen bir
kaptan…" şeklinde rivayet etmiştir. Müslim'in rivayeti ise, aynen Ebu Davud'un
rivayeti gibidir.
Hadiste
zikri geçen "Ferak" kelimesi hakkında değişik şeyler söylenmiştir.
Son devir alimlerinden merhum Ahmed Naim, Tecrid-i Sarih Tercemesi'nde bu
konuda şunları kaydetmiştir:
Ferak
cumhurun görüşüne göre iki sa' miktarı su alır bir kaptır ki, takriben altı
LİTRE eder. İbnü'1-Esir ise "Ferak'ın 16 rıtl, yani 3 sa’,-ki takriben 9
LİTREdir-Ferk' in ise 120 rıtl, yahut 22 sa', yani takriben 67,5 LİTRE olduğunu
beyan ediyor. Ümmü'l-Mu'minin Aişe (r.anha) "ferak altı "kıst'dır"
demiştir. Ehl-i lügatin bil ittifak beyanıyla her kist yarım sa' diye tarif
edilmiş olduğundan ibnü'l-Esir'in nakline diyecek kalmıyor,, Süfyan b. Uyeyne
ile İmam Şafii ve ehl-i lügat bunda müttefiktir. Ancak Hanefi fukahasi müddü
(2) rıtl i'tibar edip sa' da (4 ) müd
olduğundan onlara göre ferak (2) sa’dır ki yine Hicazlıların (3) sa' ın
toplamı itibar ettikleri (16) rıtl demek olur.
Bu
ifadelerden anlıyoruz ki; Hanefilere göre "ferak” altı LİTRE su alan bir
kaptır. Hadisin Zühri'den gelen tarikinden Resulallah (s.a.v.) ile Hz. Aişe'nin
birlikte yıkandıkları kabın isminin "ferak” değil, bir ferak miktarı su
alan bir kap olduğu anlaşılmaktadır. Mecma'daki ifadelerden de ferakın on altı
rıtl miktarı su alan bir ölçek olduğunu anlıyoruz. Fakat Buhari'deki rivayette
(yukarıda da işaret edildiği gibi) bu kab'ın adının "ferak” olduğu ifade
edilmektedir. Resulullah (s.a.v.)'in feraktan veya ferak miktarı su alan bir
kaptan yıkanması onun içindeki suyun tamamını kullandığına delalet etmez. Öyle
bir kaptan su alarak yıkandığı da anlaşılabilir. Nitekim Efendimizin guslettiği
suyun miktarı hakkında değişik rivayetler vardır. Resulullah aleyhisselam bazan
bir sa' (üç LİTRE) su ile guslettiği halde, bazan daha fazla su kullanmıştır.
Aslında gusül için yeterli olan su, bedenin tamamını ıslatabilen sudur. Bu bir
sa' olabileceği gibi az veya çok da olabilir. Ancak israf derecesine kaçmamalı
ve dökünen kişiye yıkanmış denemeyecek kadar az olmamalıdır. Ulema'nın beyanına
göre gusülde müstehab olan bir sa' dan; abdestte müstehab olan bir müdden az su
kullanmamaktır.
Deniz
kenarında bile olsa suyu israf etmenin men edilmiş olduğunda bütün ulema
müttefiktir. Zahire göre bu yasaktan murad, kerahet-i tenzihiyyedir.
alimlerimizden bazıları "israf haramdır" demişlerdir.
Müellif
Ebu Davud son olarak "ferak" hakkında Ahmed b. Hanbel'den
duyduklarını kayd etmiştir. İmam Ahmed'in, Sa'ı nisbet ettiği, ibn Ebi Zi'b,
İmam'ın hocasıdır. Ahmed b. Hanbel hocasının, bir sa'ı rıtıl kabul etmesini benimsemiş ve bu
miktarda verilecek sadakayı fıtrin yeterli olduğunu ifade etmiştir. Fakat
kendisine Sayhanı denilen hurmanın daha ağır, dolayısıyla rıtlının bir sa'dan az olacağı ima edilerek
itiraz edilince önce, Sayhani'nin daha iyi olduğunu söylemiştir. Ancak biraz
düşününce "bilmiyorum" demiştir.
Hanefi
ve Malikilere göre, ağırlığı ne olursa olsun bir sa'a baliğ olmadan verilen
fıtır sadakası eda edilmiş sayılmaz.