SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

TAHARA BAHSİ

<< 238 >>

بَاب فِي مِقْدَارِ الْمَاءِ الَّذِي يُجْزِئُ فِي الْغُسْلِ

96. Ğusül abdesti İçin Yeterli Su Miktarı

 

حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ الْقَعْنَبِيُّ عَنْ مَالِكٍ عَنْ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهَا أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَانَ يَغْتَسِلُ مِنْ إِنَاءٍ وَاحِدٍ هُوَ الْفَرَقُ مِنْ الْجَنَابَةِ قَالَ أَبُو دَاوُد وَرَوَى ابْنُ عُيَيْنَةَ نَحْوَ حَدِيثِ مَالِكٍ قَالَ أَبُو دَاوُد قَالَ مَعْمَرٌ عَنْ الزُّهْرِيِّ فِي هَذَا الْحَدِيثِ قَالَتْ كُنْتُ أَغْتَسِلُ أَنَا وَرَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مِنْ إِنَاءٍ وَاحِدٍ فِيهِ قَدْرُ الْفَرَقِ قَالَ أَبُو دَاوُد سَمِعْت أَحْمَدَ بْنَ حَنْبَلٍ يَقُولُ الْفَرَقُ سِتَّةُ عَشَرَ رِطْلًا وَسَمِعْتُهُ يَقُولُ صَاعُ ابْنِ أَبِي ذِئْبٍ خَمْسَةُ أَرْطَالٍ وَثُلُثٌ قَالَ فَمَنْ قَالَ ثَمَانِيَةُ أَرْطَالٍ قَالَ لَيْسَ ذَلِكَ بِمَحْفُوظٍ قَالَ و سَمِعْت أَحْمَدَ يَقُولُ مَنْ أَعْطَى فِي صَدَقَةِ الْفِطْرِ بِرِطْلِنَا هَذَا خَمْسَةَ أَرْطَالٍ وَثُلُثًا فَقَدْ أَوْفَى قِيلَ الصَّيْحَانِيُّ ثَقِيلٌ قَالَ الصَّيْحَانِيُّ أَطْيَبُ قَالَ لَا أَدْرِي

 

Aişe (r. anha) şöyle demiştir: "Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem), cünuplükten dolayı ferak bir kaptan guslederdi."

 

Ebu Davud şu rivayetleri de kaydetti: Bu hadis(in rivayetin)de, Ma'rner Zühri'den naklen şöyle dedi: Aişe dedi ki "ben ve Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’ içinde ferak miktarı su olan bir kaptan guslederdik."   ibn Uyeyne Malik hadisinin benzerini rivayet etti

 

Ebu Davüd dedi ki; Ahmed b. Hanbel; "Ferak on altı rotldır" derken işittim. Yine onu "İbn Ebi Zi'b'in Sa'ı rıtldır" derken dinledim ve bazılarının "bir sa', sekiz rıtıldır" dediklerini söyledim. "Bu mahfuz değildir" dedi. (Bir seferinde de) Ahmed'i şöyle derken duydum: "Kim fıtır sadakasını bizim şu nalımızla ( rıtıl) verirse sadakasını tam çiarak vermiştir. "Kendisine (itiraz olarak) "Sayhanı ağırdır" denildi. İmam, (cevaben önce); "Sayhanı en güzeldir, (dedi, biraz düşündükten sonra da) "bilmiyorum" dedi.

 

 

Diğer tahric: (bakınız) Buhari, ğusl; Müslîm, hayz; Nesai, tahare; Ğusl; Dârimî, vudu'; Muvattâ', tahare; Ahmed b. Hanbel

 

AÇIKLAMA:     Bu Hadisi, Buhari "...ferak denilen bir kaptan…" şeklinde rivayet etmiştir. Müslim'in rivayeti ise, aynen Ebu Davud'un rivayeti gibidir.

 

Hadiste zikri geçen "Ferak" kelimesi hakkında değişik şeyler söylenmiştir. Son devir alimlerinden merhum Ahmed Naim, Tecrid-i Sarih Tercemesi'nde bu konuda şunları kaydetmiştir:

 

Ferak cumhurun görüşüne göre iki sa' miktarı su alır bir kaptır ki, takriben altı LİTRE eder. İbnü'1-Esir ise "Ferak'ın 16 rıtl, yani 3 sa’,-ki takriben 9 LİTREdir-Ferk' in ise 120 rıtl, yahut 22 sa', yani takriben 67,5 LİTRE olduğunu beyan ediyor. Ümmü'l-Mu'minin Aişe (r.anha) "ferak altı "kıst'dır" demiştir. Ehl-i lügatin bil ittifak beyanıyla her kist yarım sa' diye tarif edilmiş olduğundan ibnü'l-Esir'in nakline diyecek kalmıyor,, Süfyan b. Uyeyne ile İmam Şafii ve ehl-i lügat bunda müttefiktir. Ancak Hanefi fukahasi müddü (2) rıtl i'tibar edip sa' da (4 ) müd  olduğundan onlara göre ferak (2) sa’dır ki yine Hicazlıların (3) sa' ın toplamı itibar ettikleri (16) rıtl demek olur.

 

Bu ifadelerden anlıyoruz ki; Hanefilere göre "ferak” altı LİTRE su alan bir kaptır. Hadisin Zühri'den gelen tarikinden Resulallah (s.a.v.) ile Hz. Aişe'nin birlikte yıkandıkları kabın isminin "ferak” değil, bir ferak miktarı su alan bir kap olduğu anlaşılmaktadır. Mecma'daki ifadelerden de ferakın on altı rıtl miktarı su alan bir ölçek olduğunu anlıyoruz. Fakat Buhari'deki rivayette (yukarıda da işaret edildiği gibi) bu kab'ın adının "ferak” olduğu ifade edilmektedir. Resulullah (s.a.v.)'in feraktan veya ferak miktarı su alan bir kaptan yıkanması onun içindeki suyun tamamını kullandığına delalet etmez. Öyle bir kaptan su alarak yıkandığı da anlaşılabilir. Nitekim Efendimizin guslettiği suyun miktarı hakkında değişik rivayetler vardır. Resulullah aleyhisselam bazan bir sa' (üç LİTRE) su ile guslettiği halde, bazan daha fazla su kullanmıştır. Aslında gusül için yeterli olan su, bedenin tamamını ıslatabilen sudur. Bu bir sa' olabileceği gibi az veya çok da olabilir. Ancak israf derecesine kaçmamalı ve dökünen kişiye yıkanmış denemeyecek kadar az olmamalıdır. Ulema'nın beyanına göre gusülde müstehab olan bir sa' dan; abdestte müstehab olan bir müdden az su kullanmamaktır.

 

Deniz kenarında bile olsa suyu israf etmenin men edilmiş olduğunda bütün ulema müttefiktir. Zahire göre bu yasaktan murad, kerahet-i tenzihiyyedir. alimlerimizden bazıları "israf haramdır" demişlerdir.

 

Müellif Ebu Davud son olarak "ferak" hakkında Ahmed b. Hanbel'den duyduklarını kayd etmiştir. İmam Ahmed'in, Sa'ı nisbet ettiği, ibn Ebi Zi'b, İmam'ın hocasıdır. Ahmed b. Hanbel hocasının, bir sa'ı  rıtıl kabul etmesini benimsemiş ve bu miktarda verilecek sadakayı fıtrin yeterli olduğunu ifade etmiştir. Fakat kendisine Sayhanı denilen hurmanın daha ağır, dolayısıyla  rıtlının bir sa'dan az olacağı ima edilerek itiraz edilince önce, Sayhani'nin daha iyi olduğunu söylemiştir. Ancak biraz düşününce "bilmiyorum" demiştir.

 

Hanefi ve Malikilere göre, ağırlığı ne olursa olsun bir sa'a baliğ olmadan verilen fıtır sadakası eda edilmiş sayılmaz.