DEVAM: 97. Cünublükten
Ğusletmek (Yıkanmak)
حَدَّثَنَا
مُوسَى بْنُ
إِسْمَعِيلَ
حَدَّثَنَا
حَمَّادٌ
أَخْبَرَنَا
عَطَاءُ بْنُ
السَّائِبِ
عَنْ
زَاذَانَ
عَنْ عَلِيٍّ
رَضِيَ
اللَّهُ
عَنْهُ أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ مَنْ
تَرَكَ
مَوْضِعَ
شَعْرَةٍ مِنْ
جَنَابَةٍ
لَمْ
يَغْسِلْهَا
فُعِلَ بِهَا
كَذَا
وَكَذَا مِنْ
النَّارِ
قَالَ عَلِيٌّ
فَمِنْ ثَمَّ
عَادَيْتُ
رَأْسِي ثَلَاثًا
وَكَانَ
يَجُزُّ
شَعْرَهُ
Hz. Ali (r.a.)'den rivayet
edildiğine göre Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "Kim
kıl dibi kadar bir yeri yıkamayıp cünup bırakırsa ona (terk edilen yere veya bu
yeri yıkamayıp terk eden kişiye) şöyle böyle (veya şu kadar süre) azab
edilir."
Ali (r.a.) "Bunun
(bu şiddetli azabı duyduğum) için (üç defa) başıma (saçıma) düşman oldum"
der ve saçını da tıraş ederdi.
Diğer tahric: İbn
Mace, tahare. Ahmed b. Hanbel
AÇIKLAMA: Terceme Menhel'in açıklamasına göre ve zamir
müzekker kabul edilerek yapılmıştır.
Tıybi
bu hadise dayanarak başı tıraş etmenin sünnet olduğuna hükmetmiş ve;
"Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Ali'yi başını tıraş etmekten
men'etmediğine göre bu bir takriri sünnettir. Ayrıca Resulullah (s.a.v.)
ümmetine Hulefa-i Raşidin'in sünnetine uymalarını emretmiştir” demiştir.
İbn
Hacer, ve Aliyyu'l-Kari Tiybi'nin görüşünü reddederek "Bir halifenin
yaptığı Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ve diğer üç halifenin
yaptıklarına muhalif olduğunda sünnet değil, ruhsat olur" demişlerdir.