DEVAM: 20. Mescidde
Oturup Beklemenin Fazileti
حَدَّثَنَا
هِشَامُ بْنُ
عَمَّارٍ
حَدَّثَنَا
صَدَقَةُ
بْنُ خَالِدٍ
حَدَّثَنَا
عُثْمَانُ
بْنُ أَبِي
الْعَاتِكَةِ
الْأَزْدِيُّ
عَنْ
عُمَيْرِ
بْنِ هَانِئٍ
الْعَنْسِيِّ
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ
قَالَ قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
مَنْ أَتَى
الْمَسْجِدَ
لِشَيْءٍ
فَهُوَ
حَظُّهُ
Ebu Hureyre (r.a.);
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Bir kimse mescid'e hangi niyetle gelirse nasibi ondan ibarettir"
Sadece Ebu Davud
rivayet etmiştir.
AÇIKLAMA: Bu hadis-i şerif, "herkese ancak
niyetinin karşılığı vardır" hadisindeki genel mananın, mescide tahsis
edilmiş bir şeklidir. Amelde ve mescide devamda ihlası tavsiye etmektedir.
Çünkü, dünyalık bir maksat için camiye giden kimse bu gidişinin karşılığını
dünyada iken ve niyetine uygun olarak görecek, ahirette bir nasibi
olmayacaktır.
Bundan
sonraki hadiste ifade edildiği gibi mescidler, uyumak sohbet etmek, ticaret
yapmak ve hepsinden öte insanlara abid görünmek suretiyle dünyalık kazanmak
veya bazılarının yaptıkları gibi bağırıp çağırarak şöhret ve gelir elde etmek
için değil, sadece ve sadece Allah'a ibadet etmek için yapılmışlardır.
Mesciddeki faaliyetine, Allah rızasından başka bir maksat karışan kimse
Allah'ın rızasını değil, niyetinin karşılığını bulacaktır.