DEVAM: 88. Ayakkabıyla
Namaz Kılmak
حَدَّثَنَا
مُوسَى
يَعْنِي
ابْنَ
إِسْمَعِيلَ
حَدَّثَنَا
أَبَانُ
حَدَّثَنَا
قَتَادَةُ
حَدَّثَنِي
بَكْرُ بْنُ
عَبْدِ اللَّهِ
عَنْ
النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
بِهَذَا
قَالَ
فِيهِمَا
خَبَثٌ قَالَ
فِي
الْمَوْضِعَيْنِ
خَبَثٌ
Bekr İbn Abdillah Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den (bir önceki) (650.) hadisi nakletmiştir.
Ancak (ravî Eban bir önceki hadiste geçen) فِيهِمَا
قَذَرًا yerine فِيهِمَا
خَبَثٌ ifadesini nakletmiş ve قَذَرًا kelimesinin geçtiği
her iki yerde de خَبَثٌ kelimesini rivayet etmiştir.
AÇIKLAMA: Bir evvelki hadis-i şerifte قَذَرً kelimesi iki kere geçmiştir. Şafiiler bunların birincisine
hakiki manada pislik, ikincisine de insan tabiatının iğrendiği örfi pislik
manası vermişler. "Yere sürterek temizlenmesi emredilen ikinci pislik örfî
pisliktir, yoksa birinci manadaki pislik değildir. Zira birinci manadaki pislik
yere sürtmekle temizlenmez" demişlerdir. Hanefîlere ve onların görüşünde
olanlara göre ise "kazer" kelimesinin bu iki manaya da ihtimali
vardır. Şayet hadisteki birinci قَذَرً kelimesinin hakiki pislik anlamında
kullanıldığı düşünülürse, o zaman namaza manî olmayacak kadar az, -diğer bir
tabirle- affedilecek kadar az bir pislik olduğu kabul edilir. Eğer tükrük gibi
örfî manadaki pislik anlamında kullanıldığı düşünülürse, zaten namaza mani
değildir.
Ancak,
konumuz olan bu hadis-i şerifte geçen "habes" kelimesi ise, hakiki
pislik anlamına gelir. Bu bakımdan Hanefîler, en son görüşüne göre İmam Şafii,
halef ve selef uleması bu pisliğin namazda affedilen az miktarda pislik
olduğunu kabul ederler. Çünkü namaza engel teşkil edecek kadar çok olan
pisliğin namazdan önce ve usulüne göre temizlenmesinin şart olduğunda ittifak
vardır.