بَاب
الرَّجُلِ
يُعِيدُ
سُورَةً
وَاحِدَةً
فِي
الرَّكْعَتَيْنِ
129-130. Bir Surenin
İki Rekatta Da Okunması
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ صَالِحٍ
حَدَّثَنَا
ابْنُ وَهْبٍ
أَخْبَرَنِي
عَمْرٌو عَنْ
ابْنِ أَبِي
هِلَالٍ عَنْ
مُعَاذِ بْنِ
عَبْدِ اللَّهِ
الْجُهَنِيِّ
أَنَّ
رَجُلًا مِنْ
جُهَيْنَةَ
أَخْبَرَهُ
أَنَّهُ
سَمِعَ النَّبِيَّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ يَقْرَأُ
فِي
الصُّبْحِ
إِذَا
زُلْزِلَتْ الْأَرْضُ
فِي
الرَّكْعَتَيْنِ
كِلْتَيْهِمَا
فَلَا أَدْرِي
أَنَسِيَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
أَمْ قَرَأَ
ذَلِكَ عَمْدًا
Muaz b. Abdillah
el-Cuhenî'nin naklettiğine göre Cuheyne'li bir adam; "Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'i sabah namazının her iki rekatinde de Zilzal Suresi'ni okurken
işittiğini" söylemiş ve "unutarak mı, yoksa bile bilemi okudu
bilemiyorum" demiştir.
AÇIKLAMA: Bu hadis-i şeriften anlaşıldığına göre Nebi
(s.a.v.) Zilzal Suresini bir kere
birinci rekatta bir kere de ikinci rekatta olmak üzere sabah namazında iki kere
okumuştur. Ancak Resulullah (s.a.v.) devamlı olarak her rekatta ayrı bir sure
okuduğunu bilen Cüheyne'Li sahabî ilk defa olarak Resul-i Ekrem'in sabah
namazında bir sureyi iki defa okuması karşısında "Acaba bilerek mi, böyle
yaptı, yoksa unutarak mı?" diye tereddüde düşmüştür. Bu durumda Resul-i
Ekrem (s.a.v.) eğer, bir surenin iki rekatta da okunabileceğinin caiz olduğunu
göstermek için bile bile böyle yaptıysa, bunun herkes için caiz olduğu
anlaşılır. Fakat unutarak böyle hareket etmişse, o zaman aynı sureyi iki
rekatta da okumanın ümmet için meşru kılınmadığı fakat unutarak okumanın namaza
bir zarar vermediği ortaya çıkar.
Ancak
bu gibi durumlarda Resul-i Ekrem'in her hareketinin ümmet için meşruluğunu
kabul etmek gerekir. Çünkü Fahr-i Kainat'ın her hareketinde asıl olan unutmak
değil, şuurluluktur. Unutmak ise, arizi bir haldir. Nitekim bu görüşten
hareketle Mecelle'nin 9. maddesi şöyle tespit edilmiştir: "Sıfat-ı arızada
asl olan ademdir.'* Bu durumda Resul-i Ekrem sabah namazının her iki rekatında
da Zilzal Suresini unutarak değil, bile bile okumuştur. Ancak aksine bir delil
bulunursa o zaman unuttuğuna hükmedilebilir.
Nitekim
Ashab-ı Kiram Resul-i Zişan'ın da unutabileceğine hükmetmişlerdir. İleride
gelecek olan 1020 numaralı hadis de buna delalet etmektedir. Fakat bu unutma
ResuM Ekrem'in tebliğ görevinin dışında söz konusu olabilir. Dinî bir esası
bir Nebi olarak tebliğ ederken yanılacak olursa, vahyle uyarılır. Kendi haline
bırakılmaz. Kendi beşeri davranışları ve hüviyeti içerisinde yanılma konusunda
diğer insanlardan farksızdır. Bu hadisin bir ravîsinin bilinmemesi hadisin
sıhhatine zarar vermez.Çünkü bu zat sahabedir. Sahabelerin ise, hepsi
adaletlidir.
BAZI HÜKÜMLER
1.
Nebi (s.a.v.)'in beşer olarak unutması caizdir.
2.
Bir sureyi bir namazda tekrar tekrar okumak caizdir. Nitekim Hanbeli ve Hanefi
mezheplerinin meşhur görüşü de budur. Maliki mezhebine ve Hanefi mezhebinden
bazı alimlere göre ise, kerahetle caizdir. Şafii mezhebine göre ise, bir
namazda aynı sureyi tekrarlamak evla olanı terk etmek demektir.